İsrail ‘in Samson refleksi
İsrail ‘in Samson Refleksi-1 (bir daha asla)
Tüm Dünya ‘nın gözlerinin Suriye ‘de olduğu ve ne yapılıp ne yapılmayacağı konuşulurken İsrail ’in olası bir saldırıda ne yapıp ne yapmayacağı da merak ediliyor. İsrail ‘in tutumu Orta Doğudaki tüm devletleri olduğu kadar Türkiye ’yi de yakından ilgilendirmektedir.
Konu güvenlik olduğunda, İsrail Devletinin şakasının olmadığı ve ne pahasına olursa olsun her türlü eylemi yapabileceği gerçeğine dikkat etmemiz gerekir. Kaybetme riski belirdiğinde kendisiyle birlikte yakın ve uzak çevresindeki herkesi yok edebileceği teorisi basitçe “Samson hareketi” olarak adlandırılmaktadır. Samson mitolojik bir Yahudi kahramanıdır. Olağanüstü güçlüdür ve gücünü saçlarından alır. Delilah ‘a aşıktır. Ancak sevdiği kadın ona ihanet eder. Sevgilisi tarafından saçları kesilince insanüstü gücünü kaybeder ve Filistinliler ’e teslim edilir. Filistinliler Samson ‘u kör eder ve bir tapınakta zincirleyerek aşağılarlar. Sonrasında Samson ‘un saçları yeniden uzar, dua eder ve Allah gücünü yeniden verir. Samson zincirliyken tüm tapınağın dengesini sağlayan iki kolonu kendisine doğru çekerek tapınağın yıkılmasına yol açar. Sonuçta Samson kendisiyle birlikte, Delilah ‘ı, Filistin ‘in önde gelen din ve siyaset adamlarının çoğunu ve bin kadar Filistinli ‘yi öldürmüş olur.
Eğer bir Yahudi kavramı olan “Bir daha asla” nın ne anlama geldiğini bilmiyorsanız, İsrail’i ve neden her şeyi göze alabileceğini anlamıyorsunuz demektir. Binlerce yıl önce Filistin topraklarından kovulan ve 2. Dünya savaşında soykırıma uğrayan bu halk “bir daha asla”’ yı slogan olarak benimsemiş ve gelecekte benzer durumların ortaya çıkmaması için her türlü tedbiri almaya and içmiştir.
İsrail ‘in güvenliğine yönelik en ufak bir tehdit algısı durumunda vereceği asimetrik güç kullanımına örnek olarak 1967 yılında Arap İsrail savaşı devam ederken Amerikan Liberty isimli istihbarat gemisinin vurulması gösterilebilir.
Arap-İsrail savaşı sürerken Gazze açıklarına gelen USS Liberty uluslararası sularda İsrail keşif uçakları tarafından tespit edildi. Uçakların, açık hava koşullarında rahatça görülebilen gemi ile telsiz muhaberesi kurarak Amerikan gemisi olduğunu teyit etmesine rağmen, aniden Liberty ’nin telsiz frekansları bloke edildi. Önce uçaklar sonra hücumbotlar gemiyi vurdu. Saldırı o kadar şiddetli ve orantısız oldu ki; kurtarma botları bile vuruldu. 34 Amerikalı ‘nın öldüğü 171 ‘inin ise yaralandığı olay sonras, İsrail yaptığı basit açıklamada gemiyi Mısır ‘a ait bir gemi ile karıştırarak yanlışlıkla vurduğunu belirtti ve olay kapandı. Bu olay İsrail ‘in konu güvenlik olduğunda müttefik olarak gördüğü Amerika ‘ya bile güvenmeyen, gerekirse savaşa hazır bir devlet olduğunun belirtisidir.
Her ne kadar resmen kabul etmese de İsrail nükleer silaha sahip bir devlettir. Ancak İsrail ‘in en önemli silahı nükleer silahlar değil caydırıcılıktır. İsrail devleti kurulduğu günden beri tehdit edildiğinde ya da kırmızı çizgileri aşıldığında gereğini yapan bir devlet olmuştur. Bu sayede para ya da teknolojiyle elde edilemeyen bir güce kavuşmuştur;” İsrail dediğini yapar”.
İsrail nüfusu az ve yüz ölçüm olarak çok küçük bir devlettir. Toprak ve nüfus olarak çevresindeki düşman devletlerin oldukça gerisinde olan İsrail bu açığını kapatmak zorundadır. Yahudiler tarih boyunca yok edileme tehdidi altında yaşadıklarından geliştirdikleri savunma stratejileri de “bir daha asla” üzerine ve caydırıcılık üzerine kurulmuştur. Ancak işler kötüye giderse “samson refleksi” harekete geçecek, yok olma korkusuyla top yekün ve tüm silahlarını kullanacağı bir saldırı gerçekleştirecektir. Bölgenin en büyük riski de budur.