SON TV

Acun’dan boşanan Şeyma Subaşı: Hayalimdeki evlilik bu değildi!

Acun Ilıcalı ile kısa süre önce boşanan Şeyma Subaşı, biten evliliği hakkında ilk kez konuştu. Ayşe Arman'a konuşan Şeyma Subaşı, 'hayalimdeki evlilik bu değildi' dedi. İşte Subaşı'nın o açıklaması...

Acun’dan boşanan Şeyma Subaşı: Hayalimdeki evlilik bu değildi!

Bir süredir tatilde olan Şeyma Subaşı, tatil dönüşü Hürriyet yazarı Ayşe Arman’a verdiği röportajda çok önemli açıklamalarda bulundu.

Geçtiğimiz ay Acun Ilıcalı’dan boşanan Şeyma Subaşı, biten evliliğinin ardından özel hayatıyla bir hayli gündemde olmuştu. Şeyma Subaşı kendisine ve Acun Ilıcalı ile olan evliliğine dair soruları cevapladı.

İşte Ayşe Arman’a konuşan Şeyma Subaşı’nın açıklamaları:

Hızına yetişmek mümkün değil Şeyma! En son konuştuğumuzda Acun sana çok aşıktı! Öyle demiştin. Sonra küt diye boşandınız… Neler oldu? Bu noktaya nasıl gelindi?

-Hayat dediğin şey, tam da bu! Dünü biliyorsun, yaşadığın anı biliyorsun ama yarını kestiremiyorsun. O yüzden ben hep kaderci oldum: “Bir anda her şey değişebilir. Ayağım takılır düşerim ya da başıma bir şey başıma gelebilir!” Önemli olan tek şey, çocuğumun, ailemin, sevdiklerimin ve benim sağlığım. Gerisi, olacağına varıyor “Acun bana çok aşık!” lafı, o konuştuğumuz zaman dilimi için geçerliydi…

İyi de bu kadar hızlı mı değişir duygular?

-Buna cevap vermeyeceğim. Ama gerçekten aşıktı. Yalan değil yani. Fakat dediğim gibi, kimse yarın ne olacak bilemiyor.

Ben Acun’la ilgili detaylı konuşamayacağını aranızda bir protokol olduğunu, bunun da bir yaptırımı olduğunu biliyorum. Sadece senin açını soracağım… Siz, ayrı noktalara mı büyüdünüz?

-18 yaşında birlikte olmaya başladığımız için, onunla büyümüş oldum. Ve ister istemez onun hayatını yaşadım… Hep onun sevdiği şeyleri yapıp, aslında onları ben de seviyorum ve mutlu oluyorum sandım. Evet, bana inanılmaz güzel şeyler kattı. Ayaklarının üzerinde durabilen bu güçlü bir kadınsam sebebi Acun’dur! Ona çok şey borçluyum. Yaşadığım onca kötü şeye rağmen, hiçbir koşulda yıkılmamamı sağlayan Acun Ilıcalı’dır. Hala büyük hayranlık hissediyorum ve her zaman ona teşekkür ediyorum.

O olmasa, sen var olamaz mıydın?

-Öyle de demeyelim… Bu da kader. Biraz da kişilik. Varlıklı insanlarla birlikte olan, evlenen pek çok kadın var, ama onlar kendilerini benim kadar geliştiremediler. Ben durumu kendi lehime çevirebildim. Benim kendi bir tarzım var. Yaratıcılığım var. Kabul ederler, etmezler bir vizyonum var. Bu kadar geziyorum, bir dünya görüşüm oluştu.

Yani sen ondan bir sürü şey öğrendin ama aynı anda sen de geliştin…

-Aynen öyle! Acun’dan doğru şeyleri aldım diyelim… Ama son 3-4 senedir arkadaş grubum değişti. Yurtdışına daha çok gitmeye başladım ve daha farklı insanları, kültürleri, müzikleri tanıdım. Ve mesela Şeyma Subaşı olarak aslında R&B müziğini sevmediğimi fark ettim…

R&B’yi Acun mu seviyor?

-Evet, o bayılır. Yanlış bir şey söylemek istemiyorum. Aynı şeylerden de zevk alıyorduk ama ben zaman içinde daha farklı yerlere büyüdüm. Ve ondan ayrı yaptığım şeylerde daha fazla mutlu olduğumu gördüm. Bunun için de suçlanmak istemiyorum. Bir ömrümüz var. Kimse, kimseye zincirle bağlanmış durumda değil. Kimsenin kimseyle, “Beraber öleceğiz!” diye bir yemini yok. Tabii ki böyle olmasını istemiyordum. Boşanmak için evlenmiyoruz sonuçta. Filmlerdeki gibi güzel bir evliliğimiz olsun istedim ama olmadı.

Çok başarılı bir iş adamı Acun. Ve haliyle işiyle çok meşgul… Bir önceki ilişkinde yalnız mı hissediyordun kendini?

-Hayalimdeki evlilik bu değildi diyelim. Her şey o kadar hızlı oldu, hızlı gelişti ki, ben çok bir şeyi anlayamadan, hep, kitabın bir diğer bölümü geçmiş oldum. Son on senem böyle geçti. O yüzden evliliğimin, özlemini duyduğum, aradığım şeylerin boşluğunu dolduramadığımı gördüm. Haa, şu anda o boşluklar doluyor mu diyorsan, onun cevabını da şu an veremem. Çünkü daha çok yeni. Ama hayatımda çok fazla bir şey de değişmedi. Acun zaten hep çok çalışkan, hep işinde gücünde biriydi. Ben de bu duruma fazla zorlanmadım. Yani halimden mutsuz değilim.

Halbuki insanlar senin yerlerde sürünmeni mi bekliyorlar?

-Muhtemelen. Hakkımda o kadar çok konuşuyorlar ki, yetişemiyorum. Umurumda da değil. Aldığım nafaka dert oldu onlara, neler neler demediler ki… “Bundan sonra yurtdışına gidebilecek mi? Özel uçak artık emrine amade olmayacak, bakalım ne yapacak? Ekonomi mi uçacak? Bakalım eskisi kadar kıyafet alabilecek mi? Gör bak alamayacak!” Ben materyalist bir dünyada büyüyen biri değilim. Ben ruhu, sevgiyle, paylaşmakla dolduran biriyim. Gördüğüm yeni şeyleri kendime katarak kendini hep geliştirmek için uğraşan biriyim. Düşmez kalkmaz bir Allah denir ya, bana böyle iftira atanlar, hakkımda ileri geri konuşanlar bilsin ki, ben öyle kolay kolay düşmem…