SON TV

Adalet Bakanlığı Sözcüsü Çekin: “289 fiili darbe davasının 288’i karara bağlandı”

Adalet Bakanlığı Sözcüsü Ertuğrul Çekin, bağımsız ve tarafsız Türk yargısının, 15 Temmuz hain darbe girişimiyle ilgili soruşturma ve davaları büyük bir titizlikle yürüttüğünü belirterek önemli açıklamalarda bulundu.

Adalet Bakanlığı Sözcüsü Çekin: “289 fiili darbe davasının 288’i karara bağlandı”

Adalet Bakanlığı Sözcüsü Ertuğrul Çekin, bağımsız ve tarafsız Türk yargısının, 15 Temmuz hain darbe girişimiyle ilgili soruşturma ve davaları büyük bir titizlikle yürüttüğünü belirterek, “Derdest fiili darbe soruşturması bulunmamaktadır. 289 fiili darbe davasının 288’i karara bağlanmıştır. Yargılaması devam eden bir dosya bulunmaktadır. Bununla birlikte terör örgütü yöneticiliği ve üyeliğine ilişkin soruşturma ve davalar da devam etmektedir. Bakanlığımızca firari örgüt üyelerinin iade süreçleri de büyük titizlikle sürdürülmektedir” dedi.

Adalet Bakanlığı Sözcüsü Çekin, basın bilgilendirme toplantısı düzenledi. Ankara Hakimevi’nde gerçekleşen toplantıda, sosyal medya ortamında yargının bağımsız işleyişine müdahale sonucu doğurabilen yayınlarla karşılaşıldığına dikkat çekerek, Zaman zaman kampanyaya dönüştüğü görülen bu yayınların devam eden davalar, yargı mercileri ve mensuplarıyla ilgili gerçeklerle bağdaşmayan, hatta ağır hakaretlere varan ifadeler içermesi dikkat çekmektedir. Bu tür aceleci veya yersiz yorumlar, bilahare sahiplerini de müşkül duruma sokabilmektedir. Hakim ve savcılar, ancak kararlarıyla konuşabilmektedir. Yargı mensupları, yargının itibar ve saygınlığını korumak adına ihtilaf ve tartışmalardan uzak durmak zorundadır ve buna büyük ölçüde riayet etmektedir. Yargı mensuplarının bu sükuneti istismar edilmemelidir. Hukuki sorumluluk dışında en başta ahlaki sorumluluğun, devam eden yargı süreçleriyle ilgili daha özenli bir dil ve tutumu gerektirdiği unutulmamalıdır. Sosyal medya üzerinden yürütülen linç kampanyalarının kimseye, ülkemize ve kurumlarımıza bir faydası yoktur. Eleştirinin yıkıma dönüşmemesi, ifade hürriyeti ile hakaretin birbirine karıştırılmaması için yargı süreçlerini serinkanlı biçimde takip etmeyi ve değerlendirmelerimizin bilgiye dayalı olmasının önemini öğrenmek zorundayız” açıklamasında bulundu.

GÜVENSİZLİK TOHUMLARI EKENLERE KARŞI DİKKATLİ OLMALIYIZ
Kendilerine yargı yetkisi emanet edilen hakim ve savcıların, sosyal medya ortalamasının çok üzerinde bir vicdan ve hakkaniyet duygusu taşıdığını vurgulayan Çekin, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Hukuk tekniğini, kanunların lafzını, maddi ve usuli gereklilikleri de bilecek bir eğitim ve yeterlilik sahibidirler. Toplumumuzun belirli olaylarda yüksek duyarlılık sahibi olduğu bilinmektedir. Bu duyarlılığı istismar ederek soyut ve temelsiz iddialarla yargı süreçleriyle ilgili güvensizlik tohumları ekenlere karşı dikkatli olmalıyız. Bu yöndeki tutum ve davranışlar, kurumlarımıza ve değerlerimize de zarar vermektedir. Yargılama faaliyeti, titizlik ve uzmanlık gerektiren hukuki bir süreçtir. Bu süreç kendi mecrasında ilerlemelidir. Mahkemelerin verdikleri kararlar, istinaf ve temyiz gibi denetim süreçlerinden geçerek kesinleşmektedir. Yargılama sonucunda verilen kararların eleştirilmesi doğaldır. Bununla birlikte mahkemeler davaları tarafların ya da kamuoyunun beklentilerine göre sonuçlandıramazlar. Bu tür beklentiler oluşturarak ancak yargıya, kurumlarımıza ve toplumun adalet duygusuna zarar vermiş oluruz. Lütfen hukuki süreçleri gereken hassasiyetle ve mutlaka serinkanlı biçimde takip edelim.”

SUÇ MAĞDURU KADINLARIN ADLİ GÖRÜŞME ODALARINDA ALINAN İFADELERİ SOMUT DELİLDİR
TBMM tarafından kabul edilen ve kamuoyunda 4. Yargı Paketi olarak bilinen kanuni düzenlemelerden bahseden Ertuğrul Çekin, katalog suçlarda kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin bulunması hususunun yapılan düzenlemeyle açıkça vurgulandığını belirterek, “Burada şu hususa özellikle vurgu yapmak istiyorum; soruşturma ve yargılama kapsamında adli görüşme odalarında alınan suç mağduru kadınların ifadeleri somut delildir. Ayrıca çocuk izlem merkezlerinde suç mağduru çocukların beyanları da somut delil niteliğindedir. Bu ifadeler uzmanlar eşliğinde alınmaktadır, kadın ve çocuklarımızın beyanları elbette ki delildir. Bu hususlar dikkatten kaçırılmamalıdır. Ayrıca tutuklamayla ilgili kararlarda mevcut koşullara ilave olarak ‘adlî kontrol uygulamasının yetersiz kalacağını’ gösteren delillerin de somut olgularla gerekçelendirilerek açıkça kararlarda gösterilmesi gerektiği kabul edilmiştir. Bu sayede kişilerin hak ve hürriyetlerinin güçlendirilmesi sağlanmıştır” dedi.

289 FİİLİ DARBE DAVASININ 288’İ KARARA BAĞLANDI

Fetullahçı Terör Örgütü’nün 15 Temmuz 2016’da kalkıştığı hain darbe teşebbüsü sonrası yargı teşkilatının, kanunların verdiği görevleri eksiksiz biçimde ifa ettiğini belirten Çekin, ” Gerek 15 Temmuz’da, gerekse takip eden dönemde yargı süreçleri hukuka bağlı bir anlayışla sürdürülmüştür. Hain darbe girişiminin 5’inci yılında ülkemizin terörle mücadelesi kesintisiz bir kararlılıkla devam etmektedir. Bağımsız ve tarafsız Türk Yargısı, 15 Temmuz hain darbe girişimiyle ilgili soruşturma ve davaları büyük bir titizlikle yürütmektedir. Daha önceki bilgilendirme toplantılarında belirttiğimiz üzere derdest fiili darbe soruşturması bulunmamaktadır. 289 fiili darbe davasının 288’i karara bağlanmıştır. Yargılaması devam eden bir dosya bulunmaktadır. Bununla birlikte terör örgütü yöneticiliği ve üyeliğine ilişkin soruşturma ve davalar da devam etmektedir. Bakanlığımızca firari örgüt üyelerinin iade süreçleri de büyük titizlikle sürdürülmektedir. Bu süreç teyakkuz halinde devam ettirilmektedir. Ulaşılan yeni bilgi, belge ve deliller dikkatle değerlendirilerek adli ve idari mercilerle paylaşılmaktadır” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

SABAH