Bankacının dolandırdığı Arda Turan böyle isyan etmiş

Çağlayan Adliyesi önünde silahlı çatışma çıktı

 

Denizbank eski şube müdürü Seçil Erzan’ın aralarında eski futbolcular Arda Turan, Emre Belözoğlu, Selçuk İnan ve Galatasaraylı Fernando Muslera gibi ünlü isimleri fon vurgunu adı altında, 55 milyon dolar dolandırmasıyla ilgili yeni detaylar ortaya çıktı.

7 milyon 500 bin dolarını kaptıran ve “Bütün birikimimi kaybettim” diyerek Erzan’ın dolandırdığı isimlerin başında gelen Arda Turan, Seçil Erzan’la yaptığı konuşmayı videoya çekti. Çektiği videoyu da savcılığa sundu. Savcılık da videonun dökümünü gerçekleştirerek davanın görüldüğü İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi.

DEPREM KAMPANYASINA BAĞIŞ İÇİN ERZAN’DAN PARA İSTEMİŞ
Fon vurgunu yalanının şikayetçiler tarafından öğrenilmesinden hemen sonra araç içerisinde çekildiği anlaşılan video kaydında Arda Turan’ın, Seçil Erzan’a verdikleri paranın nereye gittiğini sorarak geri istediği yansıdı. Konuşmada, Erzan’a kendisi gibi para veren kişileri soran Turan, bu süreçten en zararlı çıkanın kendisi ve Emre Belözoğlu olduğu dile getirdi. 6 Şubat depremi sonrası yapılan yardım kampanyasında Seçil Erzan’dan 100 bin Euro para istediği ancak alamadığını söyleyen Turan’ın, “500 bin lira bağış yaptık diye millet dalga geçiyor” ifadeleri de kayda yansıdı.
İşte Turan ve Seçil Erzan arasında geçen görüşmeye ilişkin dökümler:
Arda Turan (A.D.): Benim saydıklarım dışında ben sana dünya para getirdim. Seçil, bütün servetim sendeydi ya. Kime verdin onları söyle. Nerde benim 7.5 milyon dolarım. Emre abinin…Ya Seçilcim 15-20 milyon dolar para. Sana şunu söylüyorum faize mi gitti para?
Seçil Erzan (S.Ç.): Yok faize gitmedi Arda. Ben onların hepsini tek tek oturup bu akşam çıkaracağım.
A.D.: İnsanlar beni arıyor çok zor durumdayım yani. Toplamda kaç kişi var Seçil tahmin. Biz çünkü bankayla konuşmaya gideceğiz.
S.Ç.: İşte ben bu akşam şöyle yapacağım Arda, hepsini bu akşam.

UYKU UYUYAMIYORUZ KALP KRİZİ GEÇİRECEĞİZ
A.D.: Ya Seçilcim bu akşam senin akşamın da bizim de akşamımız uyku uyuyamıyoruz. Gözünü seveyim, bak kızım kalp krizi geçireceğiz. Çoluğumuzun çocuğumuzun rızkı. Paran bitmişken, bizim paralarımızı nasıl böyle veriyorsun. Bunu neden yaptın?
S.Ç. :Ben hiçbir şey bilmiyorum. Kendime 1 kuru bir şeyim yok.
A.D.: Bak Seçil. Sana diyeceklerimi iyi dinle. Bak şu anda bu savcılık işlerini de polisi de her şeyi biz tutuyoruz. Kimseyi hiçbir yere göndermiyoruz. Eğer sen bunları doğruyu söyleyeceksin ki biz bu işi bankayla çözmeye çalışalım. 20 kişiyse gidip bankaya bunu çözmeye çalışırız. Ama bana dersen ki Arda 100 kişi var, bu iş olmaz.
S.Ç. : Hadi maksimum 23 kişi yani 25 kişi olsun. O kadar bile yoktur. Zararda olanları biliyorum. Mesela Emre Belözoğlu almadı. Sen anaparanı tamamlamadın, faizi almadın. Ödenenlerden nasıl senin?

FATİH HOCA KARDAMI BU İŞTEN?
A.D.: Ya ben faizi falan geçtim. Ben sana sayacağım zaten. Yok ödemeler. Ya Seçil darmadağınım biliyorsun. Peki Fatih hoca karda mı bu işten?
S.Ç.: Valla Arda bir şey söyleyeceğim. Normal şartlarda hoca kardaydı yani çünkü hocanın… Sen yalnızsın değil mi…
A.D.: Yalnızım, yalnızım. Hoca kardaydı dimi.
Seçil Erzan: Hı hı. Hı hı.
A.D.: E hocanın da krediler çıkmış. O adamcağız da orada darmadağın.
S.Ç.: …. Yolu kapatıyorlar öyle. Onları da tek tek şimdi çıkaracağım.

ÇOLUĞUMUN ÇOCUĞUMUN RIZKINI VERDİM
A.D.: Seçil, benim merak ettiğim sen bu işe niye girdin abi. Bizi niye çektin buraya. Bu fon yalan mıydı her şey? Hayır bir yerde bu paranın bir kısmı battı mı. Onu sormaya çalışıyorum. Biz seni arıyoruz anlatmıyorsun. Anlat ki Seçilcim yardımcı olalım. 10 sene yatacağın yerde 5 sene, 5 sene yatacağın yerde 3 sene yatarsın. 3 sene yatacağın yerde 1 sene yatarsın anladın mı? Benim 2 evladımın, çoluğumun çocuğumun rızkını verdim. Hayatımız boyunca çalıştık tırnaklarımızla. Bakıyoruz 100 kişi. Seçil ya sen benim paramı alıp başkasına mı götürdün Seçil ya?
S.Ç.: Ne bileyim Arda ya. Bilmiyorum inan. Yani arada öyle oldu. Sizin paralarınızı banka ödemek zorunda öder.
A.D.: Bu ISIN kodları ne peki? Onları kendi kafandan mı uydurdun?
S.Ç. : Onlar doğru değil. Bir kısmı doğru, bir kısmı doğru değil.

“BİZİM HAYATIMIZ BİTMİŞ SEN HATIRLAMIYORUM DİYORSUN”
A.D.: Şimdi 15 kişi zararda sen bana 2 kişi söylüyorsun. Böyle söyleyince hikaye oturmuyor yerine.
S.Ç.: Çıkaracağım hepsini. Ya hatırlamıyorum Arda gerçekten şu anda hatırlamıyorum ne olduğunu, kim ne verdiğini. Beynim dondu.
A.D.: Ya Seçilcim bizim hayatımız bitmiş sen hatırlamıyorum diyorsun. Bu kadar basit mi. Sende hiçbir makul olma, bir utanma hali olmayacak mı
S.Ç.: Utanmaz olur muyum. Utancımdan konuşamıyorum zaten.

20 BİN DOLAR PARAM KALDI NE YAPACAĞIM BEN
A.D.: Benim şimdi 20 bin dolar param kaldı. Benim borçlarımı ben saydım. Ne yapacağım ben?
S.Ç. Onların hepsini banka öder. Kim ne aldı listesini çıkaracağım. Siz yarın akşam mı toplantı yapacaksınız?
A.D.: Biz sabah 8.00’da banka genel müdürünü arayacağız. Yarım saat sonra da buluşacağız. Bu listenin 6-7’de elimde olması lazım.
S.Ç.: Kim kim?
A.D.: Ben, Emre Belözoğlu, Fatih Terim. Benim oraya elimde bir şeyle gitmem lazım. Böyle böyle mağduruz. Eğer sen bu listeyi vermezsen, adamlar bu mağduriyeti kabul etmezlerse herkes savcılığa gidecek. 1 saat sonra tutuklanırsın. Senin akrabalarını aradık, durun bir sakin olun konuşalım diye. Ya Seçilcim o akrabalarına, o Nazlılara falan ne yapmışsın ya… Sen bana tahmini zararı söylesene.
S.Ç.: Arda onu yarın söyleyeyim mi net bir şekilde.
A.D.: Hayır hayır Seçil bu şimdi artık senin zamanın değil. Artık bizim zamanımız. Ben sana soru soracağım kibarca. Burada en çok mağdur olan benim.
S.Ç.: Tabi sensin. En çok sen girdin çıktın çünkü.
A.D.: Ya ne istediysen getirdim sana ya.
S.Ç: Evet Arda senin o giriş çıkışlar. Toplam mağdur edilenlerin parası yirmi milyon falan çıkar buradan maksimum. Yani çıkmaz bile o kadar.
A.D.: Ha yirmi milyon dolara bu konu kapanır mı? O akrabaların falan
S.Ç.: Kapanır. Arda rahat kapanır.
A.D.: Bu konu nasıl kapanır biliyor musun. Son adamın bile parasını verip kapanır.

“KARIMA NE DİYECEĞİM SEÇİL”
S.Ç.: Bak sen ne güzel söylüyorsun hesabını. Benim faizim böyleydi diyor. Sen faizli bakiyeni söylemiyorsun ki.
A.D.: Yok ne faizi ya. Ya biz anaparadayız. Ya Seçilcim. Ya bana arsamı sattırdın ya. Seçil ben ne yapacağım. Eşime şimdi ne diyeceğim Seçil.
S.Ç.: Banka bunu kapatmak zorunda. Ben de cezasını çekmek zorundayım.

“KOSKOCA EMRE BELÖZOĞLU’NUN 1 LİRA PARASI KALMADI”
A.D.: Emre Belözoğlu, Emre abi ne zorluklarla verdi biliyorsun Bir lira adamın parası kalmamış koskoca Emre Belözoğlu’nun ya. Sana getiriyor 4 milyon 200 bin dolar para veriyor ya. Adam maaşını bağışlamış depremzedelere. Ya senden para istedim Seçil ya. Bana bir yüz bin Euro ver de bağış yapayım diye ya. Millet 500 bin lira bağış yaptık diye dalga geçiyor. Sana yalvardım, para ver insanlar zor durumda, deprem bölgesine yardım yapalım diye. Ah be Seçil be.
A.D.: Seçil seni arıyorum Çorlu’dayım diyorsun. Annen için geçmiş olsun iyi misin diyorum. Meğerse Fatih hocanın yanına gelmişsin ya. Fatih hocanın yanındaymışsın bize yalan söylüyorsun İstanbul’dayken.
S.Ç.: Arda ben o gün gelmiştim hocanın yanına. Sonra Çorlu’ya döndüm. Hoca acil gel demişti.


SON HABERLER

İlgili Haberler

Exit mobile version