SON TV

Dünden bugüne Ara Güler’in objektifinden fotoğraflar

Dünden bugüne Ara Güler’in objektifinden fotoğraflar

Dünyanın en önemli isimlerini objektifine taşıyan Ara Güler’i hayatını kaybetti. 1928’de İstanbul’da doğan ve Türkiye Ermenisi olan Ara Güler’in hayat hikayesi başarılarla dolu. Ara Güler birçok ünlü ismi objektifine taşıdı.

İsmet İnönü, Winston Churchill, Indira Gandi, John Berger, Bertrand Russell, Bill Brandt, Alfred Hitchcock, Ansel Adams, Imogen Cunningham, Salvador Dali, Maria Callas, Fikret Mualla, Picasso gibi birçok ünlü kişi ile röportajlar yapmış ve fotoğraflarını çekmiştir.

Ara Güler hayatının son günlerine kadar fotoğraf çekmiştir. Kendisi fotoğraf sanatçısı tanımını kabul etmeyip foto muhabiri olduğunu söylemektedir. Ara Güler’in en ünlü fotoğrafı hiçbir fotoğrafçıya poz vermeyen Picasso’nun fotoğrafıdır. İşte dünden bugüne Ara Güler’in çektiği fotoğraflar…


1958 yılında Aydın’ın Nazilli ilçesinin Geyre köyünde bir baraj açılışına giden Ara Güler’in keşfettiği Aphrodisias Antik Kenti bugün UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor.

1958 yılında Aydın’ın Geyre köyünde bir baraj açılışına giden Ara Güler’in keşfettiği Aphrodisias Antik Kenti bugün UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. Ara Güler çektiği fotoğrafları Times’a gönderir. Bu yolla dünya basınına dağıtılan Aphrodisias Antik Kentinin fotoğrafları bir anda büyük yankı uyandırır. İşte Ara Güler’in yolunu kaybetmesi sonucu tesadüfen bulduğu kentin hikayesi…

Aydın’ın Geyre beldesinde bir baraj açılışı için bölgeye gazeteci olarak giden ve dönüşte yolunu kaybeden Ara Güler, bir köyden geçerken köylülerin tarihle iç içe yaşadığını görür. Köyde yaşayan insanlar tarafından Roma sütunları ve mimari parçaları hala kullanılmaktadır. Köyde yer alan her türlü mimari yapı, Roma dönemi eserlerini de barındırmaktadır.

Tarihi lahitler bile üzüm şırası süzmek için kullanılmaktadır ve köyün her yeri tarihi eserlerle doludur.Ara Güler, şaşkınlık içinde bu güzelliklere baktıktan sonra köyün çeşitli yerlerinden onlarca fotoğraf çeker ve İstanbul’a döndükten sonra bu bölgeyi araştırmaya başlar. Fakat hiçbir bilgiye ulaşamaz. Çektiği fotoğrafları çeşitli kuruluşlara gönderir fakat beklediği ilgiyi bulamaz.

En sonunda fotoğrafları Times’a gönderir. Times fotoğrafların renkli olanlarını çekmesini ister ve Ara Güler tekrar aynı köye giderek renkli fotoğraflar çeker. Bu yolla dünya basınına dağıtılan fotoğraflar bir anda büyük yankı uyandırır. Amerika’dan gelen arkeologlar Geyre’de araştırma yapmaya başladıklarında burasının Roma İmparatorluğu’na ait, tarihi MÖ. 500’li yıllara dayanan ve ismini tanrıça Afrodit’ten alan Aphrodisias antik kenti olduğu anlar.

Prof. Dr. Kenan T. Erim Aphrodisias’a gelip hayran olduktan sonra, 1961’de Aphrodisias’ı kazmaya başlar.

“Devir 1958. Adnan Menderes’in son zamanlarıydı. Aydın’da valiye gittim. ‘Adnan Menderes’in açılış yapacağı baraj var. Beni oraya gönder, açılışta resim çekeceğim’ dedim. Şoför dedi ‘Ben bir kestirme yol biliyorum, oradan gidelim.’ Kestirme yoldan giderken yolu kaybettik. Yolu kaybedince de nereye gitsek karşıma hep o büyük kayalar çıkıyordu. Güneş battı ve zifiri karanlık oldu.”

“Gidiyoruz, gidiyoruz yine aynı kayalıklara geliyoruz. Kaybolduk! Baktım bir ışık var. Bir kahve… Kahveye girdik, adamlar oyun oynuyor. Lüks lambasıyla aydınlanıyordu. Biraz sonra gözüm ışığa alıştı, bir de baktım ki kahvede masa yok. Sütun başlıklarını masa yapmışlar ve üstünde domino oynuyorlar.”

“Tarih ve bugün içi içe yaşamaktadır. Böyle acayip bir yer hayatımda görmedim. Harabe dediğin harabedir. Ama bu öyle değil, bu bambaşka. Bu, tarih içinde yaşayan bir şehir. Baktım ki taşların içinden suratlar bana bakıyor. Hemen aklıma röportajın adı geldi; Aphrodisias çığlığı… O taşlar bana bakıyor ve “beni buradan kurtar!” diye çığlık atıyor.”

İşte Aphrodisias Antik Kentinin fotoğrafları….

ETİKETLER: