EURO 2024’te Türkiye’ye Čeferin operasyonu

Spor basınında ve spor yazarları arasında Türkiye’nin EURO 2024’ü kaybetmesinin en büyük nedeni masa başı operasyonlar olarak görüldü.

Gazete manşetlerinde, başkan adaylığı sırasında TFF’nin  büyük desteği gören UEFA Başkanı Ceferin’in Türkiye’nin kaybetmesinin bir numaralı aktörü olduğu yer aldı. Spor yazarları köşelerinde durumu değerlendirdi.

UEFA Başkanı Ceferin’in seçilmesinde TFF büyük destek verdi ama o bizi yarı yolda bıraktı. Üzgünüz ama kaybetmedik çünkü kaybedecek hiçbir şey yapmadık.

Bu oylama sistemi acilen değişmeli. Kıta sosyolojisini, siyasetini etkileyen böyle kritik bir kararı sadece 16 seçkinin uhdesine teslim ederseniz; böyle geceyarısı operasyonları iddialarının gölgesi de oluşur seçimde.

ERSİN DÜZEN – VATAN

Hemen her platformda ”TFF’nin desteğini unutamam” diyen Slovenyalı futbol adamı, daha önce ülkemizi tercih edeceklerini açıklayan 5 icra kurulu üyesinin kararını birebir temaslarla değiştirdi.

Bir atasözünü değiştirerek işin yorumunu yapayım; “UEFA bir tiyatroya benzer… En kötü insanlar en iyi rolleri oynayıp en iyi koltuklarda otururlar.” Lafı uzatmaya gerek yok. Elbette eksiklerimiz elbette risklerimiz vardı. Ama üç aşağı beş yukarı bizde hangi eksik hangi risk varsa aynı ihtimaller Almanya için de geçerliydi.

Tören sonrasında açıklamalarda bulunan UEFA Başkanı Ceferin ise Türkiye’ye neden verilmediğini şöyle anlattı; “Prosedür şeffaftı. Oylama demokratik oldu. Her demokratik karar, haklı bir karardır. Söyleyebileceğim tek şey fantastik bir EURO2024 bekliyorum. Değerlendirme raporu sonucunda Türkiye’de düzenlemenin bazı riskleri vardı. Türkiye’nin insan hakları aksiyon planı eksikti. Otel kapasitesi limitliydi. Birçok şehir için bazı endişeler vardı.”

Futbol yorumcusu Rıdvan Dilmen, canlı yayında kararı değerlendirdi. Dilmen, “Tutarsız olarak görüyorum çünkü 2019 Süper Kupa Finali Türkiye’de oynanacak. 2020 Şampiyonlar ligi finali de Olimpiyat Stadında oynanacak. Madem bu kadar problemli ülkeyiz bu finalleri niye bize verdiler. Açıkçası ben yüzde 50’nin çok altında bir oy alacağımızı bekliyordum. Benim için sürpriz olmadı. Zaten UEFA’nın verdiği raporda çok adaletsizdi. Mesela Mesut Özil ve İlkay Gündoğan’la ilgili bir rapor hazırlanmamıştı” dedi.