Fetullahçı Terör Örgütü’nün 15 Temmuz’dan önce ve sonrasında MİT Başkanı Hakan Fidan’a yönelik zehirleme ve suikast gibi eylemler planladığı ortaya çıktı. Bu planlar yaptıkları internet tabanlı kripto yazışmalarla deşifre oldu. 7 Şubat MİT kumpasıyla ilgili hazırlanan gerekçeli karara göre, uygun zemin bulamayan örgüt taktik değiştirerek şeytani bir plan hazırladı. MİT’teki örgüt mensupları tarafından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan aleyhinde sahte filigranlı, kurgu MİT raporu hazırlatarak dezenformasyon amacıyla sızdırılması planladı. Örgüt bu yolla MİT Başkanlık makamında değişikliğe gidilmesini amaçladı.
7 Şubat MİT kumpasıyla ilgili İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nce hazırlanan bin 4 sayfalık gerekçeli kararda, FETÖ’nün MİT mahrem yapılanmasının MİT Başkanı Hakan Fidan’ı elemine etmek için hangi şeytani planları gündemine aldığı yer aldı. Ahmet Uğuz’un başkanlığını yaptığı mahkeme heyetinin hazırladığı karara göre; FETÖ üst yönetimi 15 Temmuz darbe girişimi esnasında MİT Başkanı Hakan Fidan’ı etkisiz hale getirmeyi amaçladı. Bu doğrultuda internet tabanlı uygulamalar üzerinden Türkiye’deki MİT mahrem yapısına ulaşmaya çalışıldı. Gerek 15 Temmuz gecesinde gerek öncesinde, suikast, zehirleme, yargılama gibi yöntem arayışları MİT mahrem yapılanması içerisinde sıklıkla tartışıldı. Ancak bu yöndeki operasyonel çalışmalar için kurum içerisinde uygun zemin oluşturamayan MİT Mahrem yapısı, farklı arayışları gündemine aldı.
ERDOĞAN ALEYHİNDE MİT RAPORU ÜRETMEK İSTEDİLER
İşte o arayışlar ve hamleler; MİT mahrem yapısının teknik kısmında görevli, temsilci, öğretmen ve öğrenciler üzerinden MİT filigranlı belgelere Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan aleyhinde detaylı/kurgu raporlar basılması planlandı. Bu raporların karar alıcı makamlar nezdinde dezenformasyon aracı olarak kullanılması ve MİT Başkanlık makamında değişikliğe gidilmesi amaçlandı.
ÖKSÜZ İÇİN SAHTE MİT BELGESİ HAZIRLAMIŞLARDI
Örgüt üyelerini sahte MİT belgesi ürettiği gerçeği bilindiği üzere daha önce de gündeme gelmişti. FETÖ’nün MİT mahrem imamı S.Z., Adil Öksüz’e ‘Timsah’ kod adıyla ‘ajan belgesi’ hazırladığını söylediği kamuoyuna gelmişti. S.Z ifadesinde şunları söylemişti: “Adil Öksüz’ün MİT’e çalıştığı yönünde algı yapılması talimatı aldım. Öksüz’ü MİT elemanı olarak gösteren sahte angaje formunu ben hazırladım. Bu form örgüt tarafından kullanılan hesaplardan paylaşıldı.”
MİT YERLEŞKESİ’NE GİREN ÇIKAN ARAÇ PLAKALARI SIZDIRILDI
Gerekçeli karar göre örgütün diğer arayış ve hamleleri şu şekilde oldu: MİT TIR’larının durdurulması esnasında, MİT yerleşkesinde görevli MİT mensubu aracılığıyla, yerleşkeye giriş çıkış yapan ağır vasıtaların bilgileri dönemin MİT Mahrem İmamına verildi.
VİŞNELİK’TE DİNLEME ÜSSÜ KURDULAR
2013’de ODTÜ Vişnelik Tesisleri girişindeki rezidansta bir ofis kiralandı. Bu ofiste devlet kurumlarının imkanları kullanılarak gizli “dinleme”, “güvenlik tahkikat soruşturması” gibi faaliyetler yürütüldü. Ofiste kullanılan elektronik sistemler üzerinden Emniyet Genel Müdürlüğü’nün İstihbarat birimlerine sızılarak alınan istihbari bilgiler Vişnelik’teki kozmik ofiste depolandı. Bu kozmik ofisin sorumlusu ise dönemin MİT mahrem Ankara Bölge Temsilcisi Yasin Ugan’dı.
FİDAN’IN YERİNE ÖRGÜT MENSUBUNU GETİRMEYE ÇALIŞTILAR
Kararda, MİT Başkanı ve kurumda çalışan bazı personelin tutuklanmasına yönelik girişim olan 7 Şubat Krizi olarak bilinen hadisenin de, dönemin MİT imamının, MİT’in başına FETÖ mensubu bir şahsın atanması arayışları çerçevesinde düzenlenen bir operasyon olduğuna vurgu yapıldı.
USLU VE BARANSU BAŞROLDE
Örgüt, MİT’in imajını zedelemek ve ülkemizdeki eylemlerini kolaylaştırmak amacıyla bir dizi faaliyette bulundu. Gerekçeli karara göre; Emre Uslu, Mehmet Baransu başta olmak üzere FETÖ üyesi medya mensupları, algı operasyonlarıyla hükümetin icraatlarını, MİT’in çalışma prensiplerini, istihbarat elemanları ile personelini deşifre etti. Çeşitli gelişmeleri MİT ile bağlantılı olarak göstermeye çalıştı. MİT’in temin ettiği çeşitli bilgileri, halkı fişlemeye yönelik kullandığı yönünde haberlere imza atıldı.
KARA PROPAGANDAYA HALEN DEVAM EDİYORLAR
Örgüt halen “Türkiye’nin terör örgütleriyle ilişkili olduğu” yönündeki kara propaganda faaliyetlerini yurt dışındaki sosyal medya başta olmak üzere çeşitli platformlarda, PKK-KCK dışındaki farklı terör örgütleri üzerinden sürdürmeye devam ediyor. Kararda, “Kara propagandanın örgüt fark etmeksizin sürdürmesi, delillere dayanmaksızın her argümanı ‘Türkiye’ye zarar verme’ hedefiyle gündeme taşıdığını göstermektedir” denildi.
KAYNAK: SABAH