SON TV

Devletler nasıl ayakta kalır?

İnan Şahin son.tv’de okurlarına merhaba dedi. İşte Şahin’in, ‘Devletler nasıl ayakta kalır?’ başlıklı ilk yazısı.

Merhaba. Ben de bundan böyle enerji güvenliği, teknoloji, bilgi dolaşımı ve istihbarat konularında kaleme alacağım yazılarla SON.TV’de olacağım.

Pek çok konuda aydınlatıcı olma niyetiyle yola çıkan SON.TV’ye bana bu imkânı sunduğu için teşekkür ederim.

Günümüzde ekonomik sebepler, gelişen teknoloji ve bilginin ulaşılabilirliğinin sebep olduğu birtakım önemli değişiklikler var. İnsan ve sermayenin küresel serbest dolaşımı gibi unsurlar uyuşturucudan terörizme kadar her türlü faaliyet için uygun ortamı oluşturmakta. Bu değişiklikler sonucu organize suçlar, yerelden küresel ölçeğe taşınmaya başlamıştır. Tehdit zengin veya fakir tüm ülkeler için ekonomik, sosyal ve siyasal risk oluşturmaktadır. Şöyle ki, eskiden ulaşılması neredeyse imkânsız olan farklı sosyoekonomik seviyelere ulaşılması çok kolaylaşmıştır. Gelişen iletişim teknolojileri sayesinde her türlü kişi ve yapı rahatlıkla istediği kitleye ulaşabilmekte ve kendi amaçları doğrultusunda manipüle edebilmektedir. Mikro düzeyde yapılan manipülasyonların makro sonuçları kısa sürede hissedilmektedir.

İletişimin, özellikle internetin kontrol edilmesindeki güçlükler, çıkar amaçlı ulusal/uluslararası yapıların amaçlarına erişimini daha kolay hale getirmiştir. Çıkar amaçlı uluslararası yapıları özellikle vurgulamak istiyorum. Eskiden ülkeler kendilerine karşı yapılacak saldırıların nereden ve nasıl geleceğini bilerek bunlara karşı önlemlerini alır, bunun sonucunda da güvenliklerini sağlamış olurlardı. Yakın zamana kadar çift kutuplu dünyada işler bu şekilde yürür, tehdit konvansiyonel olarak ölçülür ve gerekli önlemler geliştirilirdi. Şimdilerde ise ulusal yapıları bir hayli zorlayan iki konu var. Bunlardan ilki tehdidin nereden geleceğinin kestirilememesi. Çünkü emin olun kimin, hangi yapının tarafınızda olduğunu kestirebilmeniz gerçekten çok zor.

İkinci konu ise zarar verici davranışın hangi formda karşınıza çıkacağı. Bu form sosyal, ekonomik veya hiç aklınıza gelmeyen bir şekilde olabilir. Tehdidin nasıl karşımıza çıkacağı belirsiz olduğundan modern çağın sanal canavarı olarak nitelendirilebiliriz. Dolayısıyla günümüz organizmalarının varlığını sürdürebilmesi, güven içerisinde mutlu olması ile değil, güvensizlik ve belirsizlik içinde her şeyi inceleyerek tespit edebilmesine bağlıdır.

Aklımızda olması gereken; güvenliğin ancak güvensizlik duyarak sağlandığıdır. Bu çerçevede devletlerin tehditleri hesaplayarak ayakta durabileceğini hatırlatmak isterim.