SON TV

Zengin olmak isteyenler buraya yatırım yapsın!

Türkiye'nin önde gelen antika koleksiyonerlerinden Ender Mermerci'nin Vaniköy'deki yalısı adeta bir Osmanlı dönemi müzesi. Osman Hamdi Bey'in 'Vazo Yerleştiren Kız' isimli tablosunu 3.2 milyon liraya satan Mermerci, 'Elimde iki tane daha var. Gerekirse Pera Müzesi'ne bağışlayabilirim' diyor

Zengin olmak isteyenler buraya yatırım yapsın!

SABAH GAZETESİ’NDEN BURCU ALDİNÇ’İN HABERİ

Ülkemizde çağdaş sanata yatırım yapanların sayısı her geçen gün artarken, antika ve klasik resmin pazardaki payı azalıyor. Yeni koleksiyonerler de tercihlerini çağdaş sanattan yana kullanıyor. Elbette eskiden vazgeçmeyen, antika peşinde dünyayı dolaşanları da unutmamak gerek. Bunların başında kuşkusuz Ender Mermerci geliyor. Türkiye’nin ilk denim kumaş üreticisi Akfil Tekstil’deki hisselerini satan Ender Mermerci’nin Vaniköy’deki yalısında mobilyadan çatal bıçağa kadar her şey antika. Tuğralı gümüşler, tombaklar, antika kilimler, oryantalist tablolar… Ender Hanım’ın Osmanlı dönemine ait bir müzeyi anımsatan evinde neler yok ki… Üstelik yıllarca tutkuyla topladığı tüm bu eşyaları meraklılarına sergilemekten de memnuniyet duyuyor. Bununla da kalmayıp her yıl Avrupa ve Amerika’dan yaklaşık 40-50 koleksiyoneri Türkiye’de ağırlıyor, onlara sarayları gezdiriyor. Sefaretler yabancı konukları geldiğinde Osmanlı evi örneği göstermek için Ender Hanım’ın kapsını çalıyor. “Geçenlerde İtalyan savaş gemisinin mürettebatı geldi. Yaklaşık 50 subay evimi gezdi. Elbette gelenleri kuru çayla ağırlamıyoruz. Türk yemeklerini de tanıtıyoruz” diyor Mermerci.

ÇAĞDAŞI ANLAMIYORUM
Antik A.Ş.’nin sahibi Turgay Artam’ın “Kültür ve turizm elçisi” dediği Ender Mermerci’yle bu hafta Eko Sanat’ta bir araya geldim. Sanat koleksiyonuyla ilgili ilk kez konuşan Ender Hanım, “Kim bilir belki ileride bana fahri konsolosluk verirler. Ecnebiler çok takdir ediyor ama ben kimseden bir şey beklemiyorum. Her şeyi cebimden harcıyorum. Eğer memleketime bir şey kazandırabilirsem ne mutlu bana” diyor. Ender Mermerci ile Maçka’daki Antik A.Ş.’de bir araya geliyor, giriş katındaki antikalar arasında sohbete başlıyoruz. Önce antikaya olan ilgisinin nasıl başladığını anlatıyor: “Eşim Mehmet Ata Mermerci’nin tesiri oldu ama küçüklüğümden beri eskiye çok meraklıydım. Babamın yaşı, bulunduğu ortam ve görüştüğü kimselerin de tesiri oldu. Yaşlı bir babanın kızı olarak büyüdüm. Etrafımda hiç genç görmedim. Antika bir aileden geldiğim için antikaya merak duydum. Babam Afgan tıbbiyesini kurmuş bir şahıs. Oralardan çok eşya toplamış. Annem hiç sevmezdi ama babam toplardı. Evlendiğimde eskicilerden yatak odası takımı almıştım. Annem ‘Gene mi bu pireli şeylerle uğraşacaksın?’ demişti. O ortamdan gelince moderni sevemedim. Hâlâ çağdaş eseri anlamıyor ve almıyorum.”

SUNA KIRAÇ HARİKA BİR İNSAN
Sabancı Müzesi açıldığında Ender Hanım II. Beyazıt ve Fatih Sultan Mehmet’e ait iki fermanı eşi Mehmet Ata Mermerci adına müzeye hibe etmişti. Turgay Artam bu iki fermanın bugün en az 6 milyon TL değerinde olduğunu söylüyor. Eşinin adını yaşatmak amacıyla bağışta bulunduğunu anlatan Ender Hanım’ın gelecekte bir müze kurma planı yok. En büyük hayali eserleri çocuklarına bırakmak. “Ama çocuklarım istemezse Suna-İnan Kıraç Vakfı’nın kurduğu Pera Müzesi’ne bağışlamayı düşünebilirim. Onların koleksiyonları benimkine daha yakın. Hem Suna Kıraç harika bir insan, eşim öldükten sonra hep benim yanımda oldu” diyor Mermerci.

İHTİYACIM OLDUĞU İÇİN SATMADIM
Ender Mermerci söz konusu tablo olunca Osmanlı temalı resimleri sevdiğini söylüyor. Çoğu da İstanbul’la ilgili. Mermerci, “Resimlerdeki peyzajların hepsi gerçek yerler, uydurma peyzaj sevmem. Bir de resimde fazla erkek figürü sevmem. Hanım resimleri, natürmort severim” sözleriyle resim koleksiyonunu anlatıyor. 17 Aralık’ta düzenlenen müzayedede Ender Hanım’ın koleksiyonundan Osman Hamdi imzalı Vazo Yerleştiren Kız tablosu açık artırmaya çıkmış ve 3.2 milyon liraya satılmıştı. Ender Hanım’a bu tabloyu elden çıkardığını soruyorum: “Hak ettiği değeri bulmasa satmazdım. Bende iki Osman Hamdi tablosu daha var. Üstelik onların bir eşi daha yok. Oysa bu tablonun aynısından bir tane daha vardı. Bende bulunan ‘Cami Önündeki Yaşmaklı Hanımlar’ tablosu ressamın sadece Türkiye değil dünyadaki en önemli eserlerinden biri. Hem piyasa değerini görmek hem de onun yerine başka bir Osman Hamdi ya da Gerome koymak için sattık. İhtiyacım olduğu için satmadım” yanıtını veriyor. Mermerci’nin koleksiyonunda Şeker Ahmet Paşa, Rudolf Ernst, Zonaro gibi sanatçılara ait eserler de bulunuyor.

YATIRIM OLARAK EN İYİ GİDEN ŞEY: TABLO
Ender Mermerci koleksiyondaki parçaları çok nadir elinden çıkarıyor. Deyim yerindeyse eserlerine yapışık yaşayanlardan. Yatırım amaçlı alım yapmıyor ama 10 yıl önce 100 bin edenin bugün 1 milyon ettiğini de söylemeden geçemiyor. “Yatırım olarak en iyi giden şeyin tablo olduğuna inanıyorum” diyen Mermerci şu uyarıda bulunuyor: “Tablo var tablo var. İyi seçim yapmak lazım. Çağdaş sanatta da eserin konusunun mühim olduğunu düşünüyorum. “

KIZLARI ÇAĞDAŞ ESER TOPLUYOR
Mermer ci’nin üç kızı Tansa, Yosun ve Derin annelerinin aksine çağdaş sanata meraklı. Hatta Tansa Mermerci, SPOT isminde kâr gütmeyen bir sanat platformu kurdu. Burada gelecek vaat eden sanatçılara istikbal sağlamak için çalışıyor. Ender Mermerci’nin çağdaş sanata bakışıysa kızlarından çok farklı. “Çağdaş ve eski apayrı şeyler. Biri kuzey kutbuysa, diğeri güney. Sevmiyorum demek ayıp ama anlamıyorum. Alanları takdir ediyorum fakat ben eskiye gönül bağlamış biriyim” diyen Mermerci sözlerini şöyle sürdürüyor: “Kızlarım çağdaş topluyor. Gençler belki de ileriye dönük yatırım olarak bunu görüyorlar. Ama oturduğum ev 200 senelik bir yalı. O eve çağdaş ters gelir. Türk tarihiyle bütünleşti. Ancak modern bir rezidansa geçersem bir gün belki çağdaş eser alırım. O zaman bu evi de küçük bir müze gibi tutarım.”

ANTİKA FUARLARINI TAKİP EDİYOR
Ender Mermerci sadece Türkiye’den değil, dünyanın farklı yerlerinden de eser topluyor. Örneğin 2009’da ünlü modacı Yves Saint Laurent ile hayat arkadaşı Pierre Berge’nin koleksiyonundan bir ayna satın aldığını söylüyor. Çağdaş sanat fuarlarını takip etmese de Maastricht, Londra ve New York’taki antika fuarlarına fırsat buldukça gidiyor. “Bana ‘Rubens mi Damien Hirst mi?’ diye sorsanız ‘Rubens’ derim” diyen Mermerci, “Paran varsa diğerini zaten git al. Eski bana bir huşu veriyor, karşısında mest oluyorum. Damien Hirst’in ineğinden banane. O da sanat ama ben buyum. Eski tuğralı gümüşü ustalar nasıl işlemiş, arkasındaki hikâye ne diye düşünüyorum. Şimdi makineyle tak diye basıyorlar. Ona verecek paramı gider bir yere bağışlarım” şeklinde konuşuyor. 70’in üzerinde kahvedanı bulunan Mermerci, “Dünyadaki en iyi kahvedan koleksiyonu bende” diyecek kadar da iddialı. Mermerci’nin evinde antikaların bakımından sorumlu bir çalışan var.