Önder Aytaç altı ay kadar önceki (01.10.2012 tarihli) “Narsist= “Muhafazakâr Şef” midir?” yazısında haddini aşarak ve çirkin bir şekilde 26 madde ile Başbakanımızın narsist olduğunu iddia ediyordu. Kendisine “Merhamet Timsali Başbakanımız” başlıklı bir yazıyla cevap vermiştim. Bu yazıda Başbakanımızın empati gücünün yüksek ve merhamet timsali olduğunu izah ederek bu kişinin narsist arıyorsa aynaya bakması gerektiğini belirtmiştim.
Sayın Aytaç bu iğrenç yazısının 14. Maddesinde Başbakanımız için: “Aralıksız bir kayıpla yüzleşildiğinde – mesela hayati tehlikesi olan bir hastalıkla- narsist birey başa çıkamayacağına inanmamaktadır ve hatta bu konuda hatada ısrar da edebilir (Bunu sadece tarihe bir not düşmek için yazdım.)” diyerek hayati tehlikesi olan rahatsızlığa yakalandığını ima etmişti.
İş bununla da kalmadı. Sayın Aytaç bir hafta kadar önce kaleme aldığı “Üstad-ı Azamlar. Çarpıştır Yücelt Kandır Yut” başlıklı yazısında yine Başbakanımızın hastalığına konuyu getiriyor ve şöyle diyordu:
“Son not: Dikkat edin önümüzdeki 2 hafta içinde, lider ile ilgili fakat bütünü ile Türkiye’yi de çok derinden etkileyecek çok ama çok önemli bir sağlık olgusu oluşabilir.”
Şimdi bu verdiği tarih dolmak üzeredir ve Başbakanımız şu an yurt dışında yoğun faaliyet içindedir. Belirtilen ciddi bir rahatsızlığı da yoktur. Burada açıklamak istediğim Başbakanımızın sağlığı ile bizzat ilgilenen, son rahatsızlığında da muayene ve tedavisini yapan hekim arkadaşlarımızın bir kısmıyla 2 gün önce beraber oldum ve bu konudaki sorularımı yönelttim. Onlardan aldığım bilgiyi yazmak istiyorum:
Kasım 2011’de ameliyat oldu. Teşhis, villöz adenom yani kalın bağırsak polipi idi. Ameliyat sonrasında birden fazla merkezde patolojik inceleme yapıldı, çok şükür kanser olmadığı anlaşıldı. Yani şom ağızlı yazarın ima ettiği gibi ciddi hastalığı çok şükür mevcut değildi.
O tarihten bugüne yapılan kolonoskopi ve kontrol muayenelerinde de her şey yolundadır. Endişeyi gerektirecek bir durum söz konusu değildir. Geçen haftaki rahatsızlığı ise basit soğuk algınlığıdır. 2011 tarihindeki hastalığı ile kesinlikle bir ilgisi yoktur. Acaba o hastalığı nüks mü etti endişesi ile ihtimamla incelenmiş ve o rahatsızlıkla ilişkili bir durumun olmadığı görülmüştür.
Çok şükür, Başbakanımızın sağlığı yerindedir. Son olarak şunu belirtmek istiyorum: Başbakanımız sağlıklıdır. Aktif bir şekilde Türk Milletine, İslâm Dünyasına ve tüm insanlığa daha uzun yıllar inşallah hizmet etmeye devam edecektir.
Rabbimden Recep Tayyip Erdoğan Bey’e sağlık ve selâmet diliyorum. Ona ülkemizin ve dünyanın öyle çok ihtiyacı var ki…