SON TV

Şampiyon Galatasaray MP

Sportif başarı nasıl gelir; öncelikle hedefler konulmalı, o hedefe uygun bütçe ve başarıya koşacak sağlam bir ekip oluşturulmalı, disiplinli bir şekilde çalışılmalı, yeni planlar üretilebilmeli ve tüm bunların yanında kazanmayı kendisine hayat felsefesi edinmiş bir liderinde varsa başarı doğal olarak gelecektir.

Galatasaray son birkaç yıldır basketbola yaptığı yatırımların karşılığını bu sene Beko Basketbol Ligini Şampiyon tamamlayarak almayı başardı. İki yıl önce Oktay Mahmuti ile çıktıkları bu yolda BBL finali oynayıp kaybettiler ertesi yıl Euroleague’te iddialarını Top 16’daki son maça kadar taşıdılar, yenilmez CSKA Moskova’ya o sezonki ilk Euroleague mağlubiyetini yaşattılar ve bunların yanında takım olarak çok büyük tecrübe kazandılar. Ancak bir şey eksik kalıyordu yönetimin ve taraftarın çok istediği şampiyonluk halen gelmemişti. Bu senenin başında gerek kadroda gerek teknik heyette değişikliğe gidip antrenörlük görevine başarılara alışkın, geçtiğimiz yılın üç kupalı şampiyon hocası Ergin Ataman’ı getirdiler.

Hocanın çalışmakta sıkıntı yaşamayacağı tecrübeli ve kaliteli bir kadro oluşturdular. Sezon içinde takım iyi giderken büyük talihsizlikler de yaşanmadı değil, kadroda önemli yer tutan, Henry Domercant, Göksenin Köksal ve Engin Atsür sakatlık nedeniyle sezonu kapatırken, takımın lideri konumundaki David Hawkins dopingten dolayı ceza almıştı üst üste gelen sakatlıklar ve cezalar takımı yıpratsa da pes etmediler. Hawkins’in boşluğunu geçen sene Beşiktaş’ta çok başarılı bir yıl geçirip takımının kazandığı kupalarda katkısı çok büyük olan Carlos Arroyo transfer edildi ve takımdaki liderlik görevi ona verildi, aldığı sorumluluğun farkında olan Arroyo bu görevi yapılabilecek en iyi şekilde yerine getirdi.

Yaşanan sakatlıklar, cezalar takımı yıpratmıştı ama düştükleri gibi kalkmayı da bildiler ve yaşanan aksiliklere rağmen takım öyle bir ivme yakalandı ki yazarken ya da söylerken kolay geliyor ama sezonun 13. haftasındaki Banvit maçından sonra yine Banvit’le oynadıkları Play off Final serisi 4. maçındaki yenilgiye kadar üst üste 25 maç kazandılar ki bu da takımın kazanmaya ne kadar iştahlı olduğunu ve işler ne kadar zora girerse girsin Final serisi 3. Maçında olduğu gibi bu maçta fark Banvit lehine 17 sayıya kadar çıkmasına rağmen maçı 72-71 çevirmeyi başardılar ya da kaybedilen 4. maçta bile kötü oynamalarına rağmen mücadeleden vazgeçmediklerini, son saniyeye kadar topu kovaladıklarını gösterdiler.

Takım oyun içinde zorlandığı zamanlarda sürekli olarak hazır halde bekleyen A, B ve C planları vardı. Çoğu maçta Arroyo takımı sırtlarken kimi zaman Ender, Gordon, Markoishvili ve son maçta görüldüğü üzere Cenk Akyol skora katkıda bulunuyordu. Kısacası kadroda bulunan oyuncuların hiç biri sorumluluk almaktan kaçınmadı ki bu da takım olmanın en büyük göstergesidir.

Onlar arzuladılar, çalıştılar, yenilgiyi kabul etmediler, mücadeleden vazgeçmediler ve sonunda 23 yıl aradan sonra çok istedikleri şampiyonluğa bileklerinin hakkıyla ulaşmayı başardılar. Gelecek sezon için hedef Euroleague’te büyük işler başarmak olmalı, tabi ki orası Avrupa basketbolun en üst seviyesi ama Ergin Ataman gibi sürekli hedef büyüten ve başarılı olan bir antrenöre sahip takımın birkaç iyi takviyeyle Final-Four’u zorlaması hayal olmaz ve son olarak şampiyon takımın tüm oyuncularını ve teknik ekibini biz basketbol severlere seyir zevki yüksek basketbol izlettirdikleri için tebrik ve teşekkür ederim.