SON TV

Mursi üzerinden Arap devrimlerine gözdağı

Arap devrimleri Tunus, Mısır, Yemen, Libya ve Suriye üzerinde esmeye başladıktan sonra diktatörlerin savrulması karşısında Batı ve Arap krallıkları türbülans yaşadılar.

İsrail, Arap devrimleri ile ilgili, “eğer bu devrimlerin önünü alamazsak bölgede İslam imparatorluğu alır başını gider” demişti.

Mısır’da sandıktan halkın oyları ile gelen Müslüman Kardeşler adayı Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi işbaşına geldikten sonra Filistin-Gazze sorunu ve Mısır’ın 40 yıllık köhnemiş ordu-polis-bürokrasi enkazı ile baş etmenin yollarını aradı.

Diğer yandan Mısır’ın fakirleşmesi, işsizlik, turizm gelirlerinin azalması, elektrik, benzin sıkıntıları ve en önemlisi İMF ve ABD’nin sübvansiyonlarının kesilmesi gibi çok ağır sorunlarla mücadele etti.

Tahrir meydanında diktatörü kovan halklar, şaibesiz kavgasız gittikleri seçim sandığından Mursi’yi iktidara taşımışlardı. Bir yıl gibi kısa süre içinde liberal, sol, laik eğilimli grupların oluşturduğu Ulusal Kurtuluş Cephesi’nin, Mursi’nin istifasını isteyerek, hemen seçime gitmesi için meydanlara çıkmaları sürpriz bir olay oldu.

Halkın seçtiği Mursi’ye Ordu darbe yaparken yerine Anayasa Mahkemesi Başkanı Hıristiyan Adil Mansur’un gelmesi tüm dünyanın gözlerini bir kez daha Mısır’a çevirdi.

Mursi’ye darbe yapılmasının ardından sevinenler ve üzülenlere bakıyoruz.

Birleşik Arap Emirlikleri, “içimiz rahat” dedi. Suud-i Arabistan tebrik etti. Suriye’de Beşşar Esed, “siyasal İslam’ın sonu” dedi.

Sudan “içişleri meselesi” diyerek sessiz kaldı.

Batı dünyası ise Ordu’nun seçimle gelmiş bir Başkan’a yapılan darbeye adeta seyirci kaldı.

ABD Savunma Bakanı geçen hafta iki kez Mısır Genelkurmay Başkanıyla görüşme yaptığını açıkladı.

Bir kez daha Batı dünyasının ne kadar ikiyüzlü olduğuna şahit oluyoruz.

Ortadoğu ve Asya halklarına demokrasi ve sandık öğüdü verenler maalesef sandıktan çıkan İslamcılara yaşam hakkı vermiyorlar.

Arap devrimlerinden sandıklardan çıkan Müslüman Kardeşler Hareketi’ne karşın, ABD, Rusya, İsrail ve Körfez Krallıkları yeni bir format geliştirmektedirler.

Mısır’da denenen budur.

Geçici ulusal mutabakat koalisyonları ile sandıkta kazanamayan liberal, sol, laik grupları iktidara taşıma senaryoları oluşturulmaktadır.

Mısır’da yaşanan askeri darbe; Batı ve Arap dünyası emirliklerinin Müslüman Kardeşlere post-modern Arap/Batı operasyonudur.

Mısır’da 2. raundu Batı ve krallıkların desteklediği sandıkta kaybeden azınlıkların kazanması ile yeni bir sürece girilmiştir.

Mısır’da 88 yıllık kültürel, siyasi ve sosyal geleneği olan Müslüman Kardeşler Hareketi, mücadelesine sivil bir şekilde devam kararı almıştır.

Mısırda yaşanan darbe Mursi üzerinden Arap devrimlerine ve Müslüman kardeşlere verilen bir gözdağıdır,yeni konsept Arap Batı karması Dizayn hareketidir..

Arap devrimleri aslında en az etkileri 10 yıl sürecek bir gelişim değişim mücadele sürecidir.

Suriye’de; ABD, Rusya ve Arap krallıklarının devrim sürecini çözümsüzlüğe mahkum etmesi ile Mısır’da Mursi’ye yapılan darbe birbiriyle çok bağlantılıdır.

Müslüman Kardeşler Hareketi’ne karşı oluşturulan Ulusal Kurtuluş Cephesi projesi ile Mursi’ye yapılan darbenin benzerlerini Tunus, Libya ve birçok Arap ülkesinde yapmak isteyecekler.

Fakat Mısır İhvan Hareketi mücadele ve sabır kültürü çok gelişmiş bir harekettir.

Sandıktan meşru olarak çıkardığı liderine sahip çıkacaktır…

Burada mesele sadece Mursi değil, diğer Arap dünyasındaki değişim dalgalarının önünü kesme projesidir…

İhvan bu projeye karşı muhakkak kendisine yeni bir yol haritası çizecektir.