SON TV

Öfkemizi nasıl kontrol edebiliriz?

Ramazan ayının sonlarına yaklaştığımız bugünlerde sıcaklıkların da etkisiyle sıklıkla karşımıza çıkan bir problem öfke patlamaları… Aslında ramazan ayını bir fırsat olarak değerlendirerek öfke konusunda kendimizi yeniden gözden geçirebiliriz.
Öncelikle, şunu unutmamak gerekir: Öfke de diğer tüm duygularımız gibi yaşanması gereken insani bir duygudur. Sevinmek ne kadar normalse öfkelenmeyi de o kadar normal görmek gerekir. Öfkeyi olumsuz bir duygu olarak kabul edip öfkelendiğimiz zamanlarda kendimizi suçlu hissetmemiz, öfkemizi bastırarak içimizde yaşamamız bize zarar verir. Bu nedenle “öfkeyle baş etmek” yerine “öfke kontrolü” terimi daha sık kullanılmaya başlandı. Çünkü öfke baş edilmesi gereken kötü bir duygu değil kontrollü bir şekilde yaşanması gereken bir duygudur. Aynı şekilde “ben öfkeli bir insanım ne yapayım, kendimi kontrol edemiyorum”, “insanlar da beni böyle kabul etsinler” demek de sağlıklı bir durum değildir. İnsan, yaradılışı gereği, istediği zaman emek harcayarak kendini değiştirebilecek iradeye ve güce sahip bir canlıdır. Bu şekilde davranmak hem etrafımızdaki insanlara zarar verir hem de zamanla toplumdan dışlanan, kabul görmeyen bir insan haline geliriz. Ayrıca yaşadığımız öfke patlamalarını zamanla insanlar ciddiye almamaya başlar ve “aman, o öyledir durduk yere sinirlenir, birazdan geçer” gibi düşüncelere kapılarak sizin istek ve ihtiyaçlarınızı da göz ardı ederler. Dolayısıyla da öfkelenmenize sebep olan şeyi tekrar tekrar yapmakta bir sakınca görmezler. Çünkü sonucu kendi davranışlarına değil sizin çok sinirli bir insan olmanıza bağlarlar. Kısacası öfkemizi kendimize veya başkalarına zarar vermeyecek ölçüde, içimize atmadan yaşamalıyız.
Peki, bunu nasıl başarabiliriz? Bir bireyi en iyi tanıyan kişi yine kendisidir. Bu nedenle herkes kendi yöntemini kendisi belirleyebilir. Bunun için yakın çevresinden de destek isteyebilir. Öncelikle ilk yapılması gereken şey bu konuda gerçekten kararlı olmak ve değişmeyi istemektir. Bazen insanlar, öfkeli olmaktan kazançlar elde edebilirler. Örneğin, bir anne çocuklarına “aman yavrum, biliyorsun baban çok sinirli bir insan, ikiletmeden dediğini yap” dediğinde baba her istediği yerine geldiği için öfkeli olmaktan kazanç sağlıyor gibi görünebilir. Değişmemeyi istememenin altında da bu kazançlar yatar çoğu zaman. Ancak, kontrolsüz öfkenin yol açtığı fiziksel, psikolojik ve sosyal zararları da göz önüne alarak bu düşünceden vazgeçmek gerekir. Kendimizi tanımamız ve öfke ile ilgili kendimizi gözden geçirmemiz bile değişmeye başlamamızı sağlayacaktır. Ben öfkemi içime atarak saldırganlık duygularımı kendime mi yönlendiriyorum? Yoksa, kontrolsüz bir şekilde dışa vurarak etrafındakilere ve dolaylı olarak da kendime mi zarar veriyorum? Neler beni çok sinirlendiriyor? Nasıl tepkiler veriyorum? Verdiğim bu tepkiler nelere sebep oluyor? Öfkeli olmak bana fayda sağlıyor mu? Öfkelenmeden hemen önce neler yaşıyorum? Öfke anında neler yaşıyorum? Öfkelendikten sonra neler yaşıyorum? gibi sorular bizim kendi yöntemimizi belirlememizde yardımcı olacaktır.
Kendi yöntemimizi oluştururken bize yardımcı olabilecek bazı ipuçlarını da şöyle sıralayabiiriz:
1) Duyguları yönlendiren en önemli etken düşüncelerimiz olduğu için işe önce düşüncelerimizi değiştirmekten başlayabiliriz. Öfke anında genellikle düşüncelerimiz abartılı ve mantık dışı olur. Örneğin, birisiyle tartıştığımızda “bana bunu nasıl yapar, neden hep böyle oluyor” diye düşündüğümüzde yaşayacağımız duygular olumsuz olacakken “şu anda sinirlenmemin kimseye faydası yok, bunu düzeltebiliriz” diye düşündüğümüzde duygularımız daha olumlu olacaktır. Bu nedenle öfke anında düşüncelerimizi gözden geçirmeli ve genellemelerden ve mantık dışı düşüncelerden beynimizi arındırmalıyız.
2) Öfke anında mantık devre dışı kalır ve bu anda verilen kararlar ve gösterilen tepkiler yerinde olmayacaktır. Bu nedenle öfkemizi kontrol altına alamayacağımızı hissettiğimizde kısa bir süre tepki vermeden beklemek ve öfkemizi bir kenara bırakarak mantığımızı devreye sokmaya çalışmak işe yarayacaktır.
3) Öfke krizi yaşanıldığında nefes egzersizleri yapmak, kendinizi güvende ve rahat hissettiğiniz bir yerde hayal etmek, gevşeme egzersizleri öğrenerek uygulamak da yardımcı olabilir.
4) Aşırı öfke yaşandığında olumsuz sonuçlar yaşamamak için ortamdan uzaklaşmak, farklı bir ortama geçmek faydalı olabilir.
5) İnsanlar, belli durumlar karşısında hep aynı tepkileri verirler. Bizi sinirlendiren belli başlı olaylar vardır. Bunları değiştirme şansımız yoksa bu durumdan kendimizi uzak tutmaya çalışmak etkili olabilir.
6) Hobiler edinmek, bir sporla uğraşmak öfke kontrolünde oldukça etkilidir.
7) En önemlisi ise öfkelendiğimiz şeyi karşımızdakine doğru zamanda ve doğru bir şekilde ifade edebilmektir. Eğer, içimizde biriktirmeden, şiddete başvurmadan doğru bir şekilde kendimizi ifade edebilirsek karşımızdaki de bizi daha rahat anlayacak ve biz de öfke nöbetlerine girmeden amacımıza ulaşmış oluruz. Bu nedenle etkili iletişim becerileri konusunda bilinçlenmek de öfke kontrolüne yardımcı olacaktır.