SON TV

Odaklanmanın hipnotik gücü-2

Bir önceki yazımda odaklanmanın hipnotik gücünden bahsetmiştim. Ve bütün hafta “odaklanmanın hipnotik gücü” ne odaklı yaşadığım için, kendi kendimi odak noktamla ilgili sürekli hipnotize ettim diyebilirim  Yani, zihnimin dokunduğu her düşünceyi pozitif/negatif ve problem/çözüm şeklinde filtreleyebildim. Bu ilk adım. İkinci adımda da bu filtreleme işleminin yeterli kez tekrarlanması sonucu, bilinç seviyemizde oldukça basit bir seçim haline gelmesi; ve zihnimizin akılalmaz elastikiyeti ile, fokusumuzu alışmıs olduğu düşünce rotası olan problemlerden alıp, oldukça kolay ve doğal bir şekilde yeni ve ideal odak noktası olan cözüm alternatiflerine yönlendirebilme mucizesi var.

Mucize diyorum, çünkü zihninizin sadece bu küçük odak noktası değişikliğiyle bile, hayatı bambaşka boyutlarda ve katsayılarda tecrübe etmeye ve belki de durumları, kişileri ve olayları daha önce hiç görmediğiniz yepyeni anlamlar ve duygular çerçevesinde görmeye ve algılamaya başlayacaksınız.
Çözümü görebilme filtresinin zihinde yeterli kez tekrarlanması gerektiğinden bahsediyorum, çünkü yapılan araştırmalara göre, insan zihninin yeni bir alışkanlık edinebilmesi için belli bir düşünce, davranış ve/veya iletişim şeklini en az 21 gün üstüste tekrar etmesi; ve bu konuda uzmanlaşması ve edindiği bu alışkanlığın zihninde otomatik hale gelebilmesi için de, yine ayni düşünce, davranış ve/veya iletişim kalıbını en az 10,000 saat tekrarlaması gerekmektedir. Tıpkı, fizyolojik ihtiyaçlarımız gereği her sabah, öğlen, akşam ve bir sonraki gün yine hem sabah, hem öğlen hem de akşam sürekli ve sürekli yemek yemeye ve gıda almaya devam ettiğimiz gibi; zihnimize de ihtiyacı olan gıdayı sürekli ve sürekli benzer aralıklarla vermeye devam etmemiz gerekmektedir.

Zihnimizin hangi gıdaya ihtiyaç duyduğunu ise, mevcut yaşantımızda, mevcut düşünce ve davranış kalıplarımızla aldığımız sonuçların ideal yaşamımıza orantısıyla ölçümleyebiliriz:

Sağlıklı ve mutlu bir yaşamda, mevcut davranışların yarattığı sonuçlar, kişinin olmasını arzu ettiği ideal yaşamındaki sonuçlarla eşdeğerdir:

Ancak, kişi, bilinçaltında da olsa, herhangi bir konuda negatif bir düşünce sistemine sahipse, bu hemen yasamında yarattığı sonuçlar aracılığıyla kendini belli edecektir:

Tıpkı C vitaminin yetersiz kaldığı durumlarda vücudumuzun soğukalığı şeklinde rahatsızlık yarattığı gibi; zihnimizin başarmak için ihtiyacı olan “yapabilirim” inancının yetersiz kaldığı durumlarda da özgüvensizlik şeklinde ortaya çıkan mental rahatsızlıklar da, zihin fonksiyonlarımızı daha sağlıklı hale getirebilmemiz için hangi düşünce ve inanç kalıplarına ihtiyaç duyduğumuzun göstergesidir. Sonuçta, davranışlar rakama yansıtıldığında, her negatif düşünce, özgüvenimizden çalacağı için, yukardaki denklemin sonucunu daima 1’den küçük yapacaktır. Ve 1’den küçük olan hiç bir sonuc, bize ideal yaşam boyutunu tattırmayacaktır.

Düşünsenize, bu denklemi hayatınızın her alanında uyguladığınızı? Sağlık, ruhsal tatmin, kariyer, aile, özel yaşam, sosyal yaşam, finansal durum, özgüven, güleryüz, anlayış, esneklik, sözüne güvenilirlik, gelişim, sevgi, katkı… Her alanda, her duyguda alıp koysanız sayıları, neye benzerdi acaba yaşamınızın karnesi? Ekside mi olurdunuz, artıda mı?
Peki, isin sirri ne? Tabi ki pozitif dusunce! Pozitif yasam karnelerimiz olsun istiyorsak, zihnimizde her konu, her duygu, her deger ve her inancin pozitifte kalmasi gerektigini goruyor musunuz?
Odak noktamizin neden negatif yuklu problemler degil de pozitif degerdeki cozumler olmasi gerektigini de goruyor musunuz?
Sadece pozitif dusunmeyi zihninize ogreterek bile, yasaminizi eksiden artiya tasiyabileceginizi ve yasam kalitenizi inanilmaz bir sekilde arttirabileceginizi de goruyor musunuz?
Peki, bu guzel dusuncelerin zihindeki tekrarlarinin, her sabah, her oglen ve her aksam, israrla ve israrla, ilk etapta 21 gun ve otomatik hale gelebilmesi icin de 10,000 saat boyunca tekrarlanmasinin, hayatimizda yarattigimiz bu pozitif denklemin dudak ucuklatabilecek katsayilari olacagini gorebiliyor musunuz?


.

.

.
O halde sanirim artik, bugunku hayatinizin skoru 0,2 ise eger, dogru dusunmeyi ogrenerek ve bu dusunce kalibini yeteri kadar tekrar ederek, yasam kalitenizi 2,000’lere kadar cikarabilecek gucu kendi zihninizde “odak” olarak barindirdiginizi ve odaklanmanin neden hipnotik bir guce sahip oldugunu da coktan gormussunuzdur!

O halde, bugun pozitife odaklanma gunu!
Bugun, hayatiniza ve mutlulugunuza sahip cikma gunu!
Hepinizi, bugunden itibaren, olumlu dusunmeye, kendi yaratici gucunuzu gorebilmeye ve yasayabileceginiz birbirinden guzel tecrubeleri yasayabilmeniz icin, odak noktanizi problemden cozume ve negatiften pozitife cevirmeye davet ediyorum!
Birak, icindeki yaratici guc yildizlar gibi isildasin!
Cunku, biliyorsun ki yapabilirsin; biliyorsun ki lider sensin!
Haydi, ISILDA Turkiye!!!

Burcu Unsal
Iletisim ve Marka Danismani, Amerika’nin ilk ve tek Lisansli Turk NLP Egitmeni,
Los Angeles Kaliforniya Universitesi Liderligin Iletisim Stratejileri ve Duygusal Zeka Ogretim Gorevlisi
www.be-liveinu.com

YAZARIN SON YAZILARI
Neyi neden yaparız? - 24 Haziran 2013