SON TV

İslam dünyasında hüzün bayramları

İslam dünyası, bir Ramazan ayını daha geride bırakırken, bu kez bayramı, Mısır ile Suriye’de aynı anda yaşanan olaylar nedeniyle hüzünlü bir şekilde yaşayacak.

Geçtiğimiz yıl, Burma’da Arakanlı Müslümanlara yapılan işkence ve ölümleri çaresizce protesto etmek zorunda kalmıştık.

Üç yıl evvel Somali’de açlık ve kuraklığın pençesinde kıvranan Müslümanlar gündemimizdeydi.

Bu yıl Suriye’de yaşanan katliamları izlerken, Mısır’da da Ramazan ayı boyunca Rabiatül Adeviyye meydanında sahur ve iftarını yapan Müslümanların sabah namazı sonrasında katledildiklerine şahit olduk.

Libya ve Tunus’ta muhalif siyasetçilerin, suikaste kurban gitmesiyle bu ülkelerde de muhaliflerin iktidarlara karşı protesto gösterileri başladı.

Somali’de bugünkü Mogadişu yönetimi 20 yıldır birlikte hareket ettiği İslam mahkemeleri cemaati birlikteliklerini dağıtarak bugün Şebab ve Mogadişu ayrılığı ile kardeşkanının dökülmesine sebebiyet veriyor.

Sudan’da 15 yıldır Hartum yönetimi Devlet Başkanı Ömer el Beşir, Darfur’da yaşayan Afrikalı Müslümanlar ile şiddetli çatışmaların önüne bir türlü geçip akan kanı durduramıyor.

Arakan Müslümanları 70 yıldır İslam dünyasından bir yardım eli, vicdan eli bekleyip duruyor. 4 milyon Arakanlı Müslüman, 50 milyonluk Budist yönetiminin akıl almaz vahşice yasakları altında ne evlenebiliyor, ne çocuk yapabiliyor, ne komşusunu ziyaret edebiliyor ,ne de evini ve mescidini tamir edebiliyor. Sadece ülkeyi terk etme hakkına sahip bulunuyor.

Suriye’de 3 yıl içinde 100 bin kardeşimiz yanı başımızda katledilirken, evleri, çarşıları, camileri ve Halep’te Zekeriya Peygamberimizin kabri dahi bombalanıyor. Ülkede 8 milyon insan evlerini terk etmek zorunda kaldı.

Mısır’da seçimle işbaşına gelen Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin gerçekleşen darbenin ardından gözaltına alınmasıyla birlikte Rabiatül Adeviyye meydanında Ramazan ayı boyunca sokaklarda yatan, sahurunu ve iftarını sokakta açan Mısırlı kardeşlerimizin gösterilerinde insanlar öldürülmeye devam ediyor.

İslam dünyasında hüzün bayramları 1992 yılında Bosna ile dünya gündemini oluşturdu. Çeçenistan, Cezayir, Kosova, Keşmir, Filistin, Afganistan, Irak ve Arap isyanları ile bir ümit kıpırdanması yaşarken, tekrar hazan mevsimlerine geri döndük.

Yakınımızda yaşanan problemlere biraz daha ilgili iken çok uzaklarda yaşanan katliam ve acılara karşı mesafeliyiz.

Arakan, Moro ve Patani Müslümanları yıllardır yalnız ve mustaripler.

İslam dünyasında bir hazan bayramı daha yaşanıyor. Dua ve ümitlerimizi sürekli diri tutacağız fakat duaların ve ümitlerin yeşermesi için çaba, fedakârlık ve risk almak zorundayız.

Şairin dediği gibi; Bir yanımız yaprak döker, bir yanımız bahar bahçe.

İslam dünyasının İİT-İKÖ ve Arap Birliği gibi sözde kurumları aslında ekonomik ve insan gücü olarak çok büyük potansiyele sahipken maalesef İslam dünyasının hazan mevsimlerine çare olamıyorlar.

Sivil toplum örgütlerimiz, vakıf, dernek, parti ve cemaatlerimiz birlikte saf tutamıyor.

Bir yerlerde hata yapıyoruz. Yaptığımız hatanın farkına varamadıkça İslam dünyası daha çok hüzün bayramları mevsiminden çıkamayacaktır…