SON TV

Medeniyet, gelişmişlik ve trafik kazaları

Yaklaşık 1.5 aydır yurtdışında bulunuyorum. Kendi özel aracımla Kırklareli’nin Dereköy Hudut Kapısından Bulgaristan’a oradan da Romanya üzerinden Ukrayna’ya geldim. Ukrayna’dan Belarus, Rusya ve Litvanya’ya da seyahat ettim. Türkiye’den çıkarken aracımın kilometresini sıfırlamıştım. 1.5 ayda yaklaşık 6500 km yol yapmışım. Bu süre içerisinde yalnızca Ukrayna’nın Lviv şehrinde çok ufak maddi hasarlı bir trafik kazasına şahit oldum. Onun dışında hiçbir trafik kazası görmedim. Buralarda alkol sudan ucuz, alkolik insan çok ama alkollü araç kullanan da pek yok gibi. İstinasız herkes trafik kurallarına tümüyle riayet ediyor. Trafikte herkes birbirine karşı saygılı. Yaya geçitlerinde yayaların geçiş üstünlüğü var. Çoğu zaman karayolunda seyahat ederken gideceğim yeri birilerine sormak için yavaşlayıp duruyorum. Burada yollar tek şerit olduğu için arkamda 8-10 araç da durmak zorunda kalıyor, fakat ne bir selektör yapan, ne korna çalan, ne bağırıp çağıran ne de el işaretleri ile taciz eden birisi oldu şimdiye kada. Trafik magandaları buralarda hiç yok.
Türkiye’de arkadaşlarıma Avrupa’ya özel aracımla gideceğimi söylediğimde, hemen hepsi “çok tehlikeli değil mi ? aman ne olur kendine dikkat et” şeklinde tepki verdiler, sanki Afganistan’a savaşmaya gidiyormuşum gibi ! Aslında araba kullanmak Türkiye’de çok riskli ve çok zor. Avrupa’da (Bulgaristan gibi AB’nin en az gelişmiş ülkesinde bile) insanlar kurallara tümüyle riayet ediyor ve herkes son derece saygılı.
Yurtdışında iken her gün internetten Türkiye’deki olayları, son.tv sitesinden ve gazetelerden takip ediyorum. Medyamız, medeni ve gelişmiş ülkelerde asla göremeyeceğiniz üzücü haberlerle dolu, özellikle dini bayram tatillerinde:-
Bursa’da katliam gibi kaza,
Otomobil su kanalına düştü: 1 ölü, 1 yaralı
Fethiye’de kaza: 1 ölü, 1 yaralı
Uşak’ta trafik kazası: 7 yaralı
Antalya’da Katliam gibi kaza: 5 ölü, 7 yaralı
4 günlük bilanço: 48 ölü 311 yaralı

Konuyla ilgili bir başka haber ise Anadolu Ajansının:
“Emniyet Genel Müdürlüğü verilerine göre,  2010’dan bu yana Ramazan Bayramı tatillerinde 6 bin 374 trafik kazası meydana geldi. Kazalarda, 14 bin 7 kişi yaralandı, 315 kişi yaşamını yitirdi. “ Yani her Ramazan Bayramı tatilinde Türkiye yollarında ortalama 100 insan ölüyor.

2000-2009 yıllarını kapsayan 10 yıllık süreçte Türkiye’de trafik kazalarında yaklaşık 45.000 kişi ölmüş ve 1.5 milyon kişi yaralanmış. Kaza sonucu yaralananların takibi yapılmadığından daha sonra ölenlerin sayısı istatistiklere yansımamaktadır. Kazalarda yaralanıp kısa bir süre sonra ölenleri de dahil ettiğimizde durum daha da vahim. Yaralanıp sakat kalanları, felç olanları, ulusal işgücü kayıplarını, maddi ve manevi kayıpları hesapladığımızda sorun gerçekten vahimden de beter. Diğer taraftan karayolu trafik kazaları ulusal sağlık harcamalarına büyük bir maddi yükte getirmektedir.

Dünya Sağlık Örgütü’nün konuyla ilgili bir raporuna göre “Karayolu trafik kazaları büyük bir halk sağlığı ve gelişmişlik sorunudur” Karayolunda meydana gelen ölümlerin, önümüzdeki yıllarda (Türkiye’nin de içinde bulunduğu) düşük ve orta gelir grubundaki ülkelerde % 83 oranında artacağı, yüksek gelir grubundaki ülkelerde ise % 27 oranında azalacağı tahmin edilmektedir.

Kısa bir süre önce Muğla’da görüştüğüm trafikten sorumlu üst düzey bir Emniyet Yetkilisi, Türkiye’deki “Trafik Kalitesi ve Adabının” bir çok Afrika ülkesinden daha kötü olduğunu söylediğinde şaşırmıştım ama bu tespitler maalesef doğru. Benim şu an kadar seyahat etme imkanı bulduğum 60’dan fazla ülke içerinde “Trafik Düzeni Konusunda” Türkiye’den daha kötü durumda olan ancak 1 veya 2 ülke sayabilirim.

Bu yıl başlarında Aydın’ın Didim ilçesinden geçerken enteresan ve bir o kadar da düşündürücü bir reklam gördüm. Reklam büyük boy bir naylon afişe yapılmış, ve şehrin girişinde bir küçük otobüse asılmıştı. “Ehliyetsiz Kimse Kalmasın” diyordu. Motorlu Taşıt Sürücü Belgesi’ne sahip olmak her hangi bir medeni ülkede bu kadar ucuz ve bu kadar kolay olabilir mi ? Eğri oturup doğru konuşalım, 11 yıldır tek başına iktidar da olan Siyasi Parti’nin bu işte hiç mi suçu yok ?

Ankara’daki ABD Büyükelçiliği internet sitesinde Türkiye’de araç kullanacak vatandaşlarını “Türkiye’deki Trafik’te” mağdur olmamaları için ciddi olarak uyarmaktadır. ABD Büyükelçiliği bu konuda Türkiye’ye (haklı olarak) geri kalmış bir Afrika ülkesi muamelesi yapmaktadır. (Bakınız: turkey.usembassy.gov/driver_safety_briefing.html)
ABD makamları, Türkiye’de araç kullanacak vatandaşlarına (ve Uluslararası camiada referans alındığı için başta İngilizce konuşanlar olmak üzere tüm turistlere) olası tehlikeleri şu şekilde açıklamaktadırlar:-
Türkiye’de araç kullananların sürekli savunma halinde olmaları, sinir sistemlerinin kuvvetli olmaları ve gece araç kullanmamaları önerilir. Yapılan diğer ikaz ve öneriler ise şu şekildedir:
Sinyal vermeden dönüş yapan ve duran araçlara dikkat edin, yayaları ikaz etmek için korna çalın, yalnızca araç aynaları ile değil görsel olarak da dışarıyı sık sık kontrol edin, yağmurlu havalarda Türkiye’de kaza sayısı arttığından oldukça dikkatli olun, duran veya hareket eden araçların önünden ve arkasında fırlayan yayalara dikkat edin, dikkatsiz ve niteliksiz Türk sürücülerinin hareketlerine karşı dikkatli olun, birbirlerini çok yakın mesafeden takip eden araçlara, şerit ihlali yapan sürücülere, yollarda bozulan ve durmak zorunda kalan araçların yola reflektör yerine koyduğu ve ölümcül olabilecek taşlara, bir aracı sollarken başka bir araç tarafından sollamaya, yollardaki tehlikeli çukurlara, yol çizgileri olmayan yollara, geceleyin duran veya hareket eden ışıksız veya yetersiz ışıklı traktör, kamyon türü araçlara karşı son derece dikkatli olun.

Bizi bizden iyi bilen ABD Elçiliği, Türkiye’de dini bayram tatillerinde trafik kazalarında meydana gelen anormal artışlara dikkat çekerek, bu dönemlerde daha da dikkatli olunması gerektiğini ve Türkiye’de bir “Trafik Düzeni ve Adabı” olmadığını kendi vatandaşlarına olduğu kadar tüm Dünya’ya da duyurmaktadır.

“Trafik Güvenliği ve Saygısı” konusunda 11 yıldır kesintisiz iktidarda olan AKP’ye, STK’lara, Üniversitelere, Milli Eğitim Bakanlığına, meslek odalarına, yazılı ve görsel basına, kamu kuruluşlarına ve tabi ki birbirlerine saygı göstermeyen sürücülere çok görev düşmektedir.