İslam ve Terör

Dünya Müslümanları ciddi ve akıllıca oturup düşünmelidir. Geçmişteki İslam Medeniyeti’nin arkasından bu hallere neden düştük sorgulamasını yapmalıdırlar.

Sorgulama, hesaplaşma ve yüzleşme olmadan Müslümanlar gerçek İslam’a erişemezler. Nerede Müslüman ülke var, neredeyse tamamına yakınında İslam adına cinayetler işleniyor. Dur durak bilinmiyor. Azalacağına artıyor. Böyle bir topluluğun dünya ulusları arasında yeri olabilir mi? Bilimde yerin yok, insani kalkınmışlıkta dibe vurmuşsunuz, sömürülmede üstüne yok, toptan söylersek gerilikte bir numarasın.
Bunun için diyoruz ki, Müslümanlar çok ciddi özeleştiri yapmalıdır. İslam barış anlamına gelir, Müslümanlık barış dinidir diyeceksinin ve sonra, din adına her Allah’ın günü yüzlerce Müslüman öldüreceksiniz. Olmaz böyle şey. Müslüman bir vatandaş olarak artık isyan etme noktasına geldim. Geldim ama sesimi duyan yok. Öyleyse, sesi duyulanlara, kanaat önderlerine, devlet yöneticilerine büyük iş düşüyor. Kenya’da, Suriye’de, Yemen’de, Pakistan’da, Irak’ta, Tunus’ta, Mısır’da, Pakistan’da; adam almış silahı eline, “Allahü ekber” nidalarıyla, başka bir “Allah’ü ekber” diyeni boğazlıyor. Son dinin sahipleri kendi dininden olanları kesiyor, arkasından Allah’ü ekber diyor. Çılgına dönmemek elde değil.
Dünya algılaması Müslümanlığın terör dini olduğu yönündedir. Sonra da kalkıp, bunlar bize hakaret ediyor, kötülüyor diye bağırıyoruz. Bu gidişat durmalıdır. Bilimle, irfanla, bilgiyle, insanlıkla uğraşacağımıza Allah’ın en değerli varlığı insanla kavga ediyoruz. Hıristiyanlar da birbirlerini yesinler diye bakıyor olmalıdır.
Bu konuda ilk isyanı ve çağrıyı, pek çoğumuzun “F” dediği Fethullah Hocaefendi yaptı. Önemli bir kanaat önderi olarak O’nun çığlığı ses getirdi ve sonunda başbakan da karşı çıktı. Hocaefendi şunları söyledi (Zaman, 27. 09. 13):
“Müslüman coğrafyada en vahşi sahneler, İslam adına sergileniyor. Kur’an’ın emri olduğu iddia edilerek başlar kesiliyor, camiler ve kiliseler bombalanıyor… Resmettiğimiz tablo doğru. Tabii ilave edilecek bir şey var: Bu aynı zamanda bizi mahçup edecek bir tablo!.. Müslümanlığın yüzüne zift sıkılması gibi bir şey”
Açıklama uzun. Her Müslüman bunu okumalıdır. Çok doğru söylüyor, bu tablo bizi dünya coğrafyasında mahçup ediyor. Daha ne denebilir ki!..
Kamuoyunda dini bütün olarak bilinen Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç da isyan etti. “Eğer bu Müslümanlıksa ben Müslüman değilim” dedi. Her aklı başında Müslüman şu anda bunu söylüyor. Kılıç (Taraf, 28. 09. 13), İslam adına terör olan ülkeleri sıralıyor ve “Bir gün birisi canlı bomba oluyor bir tarafta patlamalar yaşanıyor. Bu nasıl bir kültürdür, bu nasıl bir inançtır. Bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüş gibidir. Bu vahşeti neyle izah edeceğiz…” diyerek o da çığlık attı.

En sonunda Başbakan Erdoğan da Denizli’de şöyle dedi (Gazeteler, 29. 09. 13):

“İslam ve terörü, Müslüman ve teröristi, yan yana getirip, İslamofobiyi maalesef yaymaya çalışanlar, en büyük ırkçı, en büyük ayrımcıdır. İslam ve terör kavramlarının yan yana gelmesini asla kabul etmeyiz. Bu saldırıları yapanlar İslam’a ve Müslümanlara en büyük zararı verdiler. İslam adına öldürme yetkisini Allah kimseye vermemiştir. Çocukları kadınları katleden hiçbir örgüte müsamahamız yoktur. Terörün dini yoktur”

Gülen Hoca’dan sonra bu sözler söylendi. Güzel gelişme. Ancak yeterli değil. Bütün siyasi ve düşünce önderleri söylemeyi sürdürmelidir. Başbakan, İslam ile terör yan yana gelmez diyor ama, getirenlerin hepsi ‘Müslüman’ım’ diyorlar.
Hungtinton, “İslam medeniyetinin sınırları kanla, ateşle çiziliyor” derken kızılmıştı. Zaman haklı çıkarmıyor mu? İslam barış dini, aklı esas alır diyeceksin, sonra da her yanın ateşle, kanla donanacak. Libya’da olduğu gibi bir grup “Allah’ü ekber” diyecek, öbür grup “La ilahe illallah” diyecek ve her gün Allah adına en az yüz kişi ölecek.!
İslamın anlamı barıştır diyerek övünüyoruz. Öyle de, Türkiye dışındaki hangi Müslüman ülkede barış var? Hıristiyan diye küçümsemeye çalıştığımız Batılı ülkelerin oyuncağı değil mi bunlar. Buna kim hayır diyebilir. Batılı varsıl sömürgeci ülkelerin elleri yok mu yaptıklarında, bunu düşünmelidirler. Dün İngilizlerin oyuncağı olan Müslüman Arap ülkeleri bugün ABD’nin oyuncağı değiller mi? Değiller derlerse alkışlarız.
Sonuç olarak; İslam ülkeleri oturup düşünsünler. Biz dünyanın neresindeyiz desinler. Bilime, sanata, eğitime, kültüre, teknolojiye, modernliğe yönelsinler. Benim gibi gariban bir Müslüman ancak bunları söyleyebilir. Gariban olmayanlara kan ve gözyaşını durdurucu açıklama yapmaya çağırıyorum.