2. Cenevre toplantısı iki parçalı Suriye planıdır
Suriye’de barışın sağlanması fikri üzerine umut bağlanan 2. Cenevre görüşmeleri için Rusya, BM ve ABD’nin çabaları maalesef Suriye muhalefet cephesinde hiçbir karşılık bulmadı.
Suriye muhalefeti koalisyon cephesi SMDK Sözcüsü Safi; BM ve Arap Birliği Özel Temsilcisi Ahdar İbrahimi’nin İran’ın konferansa katılması yönündeki çabalarına karşın, İran’ı çözümün değil, sorunun bir parçası olarak gördüklerini açıkladı.
Suriye’de 19 askeri direniş grupları ise 2. Cenevre toplantısını tamamen reddettiklerini açıkladı.
Direnişi temsilen 19 askeri grup, 2. Cenevre toplantısının halkın ve devrimin hiçbir zaman talebi olmadığını, tam tersi bu toplantının halkın ve devrimin üzerinde oynanan bir oyun ve komplo olduğuna inanarak, toplantıya katılmayı ihanet olarak açıklayan bir bildiriye imza attı.
Direniş grupları Esed ve ekibinin iş başında kaldığı sürece hiçbir toplantıya ve öneriye katılmayacaklarını ve desteklemeyeceklerini ilan etti.
Suriye muhalefeti genellikle diaspora ve dışarıda yaşayan Suriyeliler tarafından temsil edilmesine rağmen, direniş grupları ve özgür ordu ile ilişkilerini dikkatle sürdürmeye özen göstermektedir.
Siyasi, diplomatik karar aşamasında Suriye direniş gruplarının siyasi muhalefet üzerinde inkar edilemez bir etkisi var.
Suriye direnişi siyasi muhalefet ve askeri gruplar olmak üzere iki ana gövde üzerinden yürümeye devam ediyor.
Siyasi muhalefetin üzerinde Suudi Arabistan ve Katar gibi Körfez ülkeleri ile Fransa ve Batılı ülkelerin dayatmaları, manipülasyonları var.
Suriye direniş grupları bu baskı ve manipülasyonlara karşı direnirken diğer yandan da bölge ülkelerinin istihbaratlarının sızmaları ve manipülasyonları ile oluşturulmaya çalışılan kaos ortamıyla mücadele etmeye çalışmaktadır.
Suriye direnişi; ABD, Rusya ve İsrail başta olmak üzere Suriye, Irak, İran, Suudi Arabistan rejimlerini tedirgin etmiş ve telaşa düşürmüştür.
Gelinen nokta kimsenin tahmin etmediği bir sürecin yaşanmasına sebep olacaktır. ABD, Rusya ve İran; Beşşarlı çözüm noktasında mutabakata varmış ve planlarını buna göre kurmaktadır. Suud, Katar, Fransa ve Türkiye ise Beşşar’ın gitmesi noktasında ortak bir kanı içerisindedir.
2. Cenevre toplantısı Beşşar’ı kurtarmaya ve Suriye’yi bölmeye yönelik bir planın orta vadeli hazırlığıdır.
Cenevre’den bir şey çıkmaz, çıkmayacak… Cenevre’de ısrar edenler; Beşşar’ı kurtarmak ve İslamcıların geleceğini yok etme planında ısrarlıdır.
Amerika bir yıldır Suriye’de Beşşar sonrası İslamcıların gelmesine asla müsaade etmeyeceğini Obama ve Kerry vasıtası ile açıklamıştı.
İsrail; “Arap devrimleri bölgede İslam imparatorluğunun önünü açar” tezi ile Mısır ve Suriye direnişinin belinin kırılmasını savundu ve Mısır’da Müslüman Kardeşler’in diskalifiye edilmesiyle yanı başındaki büyük bir sıkıntıdan kurtuldu.
Suriye’de Beşşar’ın gitmesi demek, İsrail için büyük bir güvenlik tehdidi altına girmesi demektir.
2. Cenevre toplantısı Suriye direnişi ve Beşşar’ın direnişini savunanlar arasında geçecek olan bir mücadele planıdır. Bu süreç aslında tarafların birbirlerini, iki parçalı Kuzey-Doğu ve Batı Suriye planına doğru sinsice götürmektedir…
Suriye’de Beşşar yönetiminin gücünün artık kalmadığını herkes kabul etmektedir ama Batı ve Körfez krallıkları Suriye’de bir Karzai bulamamanın sancısı ve paniğini yaşamaktadır.
Özetle Suriye direnişi; Ortadoğu’da taşları yerinden oynatmış ve daha çok süprizlere gebe olmuştur. Arap dünyasının Batı dünyası ile olan gizli derin ilişkilerini de pazara çıkarmaya devem edecektir.