Kripto para birimleri
Gelişen teknoloji ile birlikte her geçen gün bir yenilikle karşılaşılıyoruz. Doksanlı yıllarda popülerleşmeye başlayan internet artık ekonomik yapı üzerinde de etkisini göstermeye başladı.
Namecoin, Litecoin, PPCoin, Freicoin gibi terimler çoğu okuyucu için anlamsız gelebilir. Bugün bu terimleri açıklamak için kripto para birimlerinden en bilineni olan bitcoin ‘den bahsedeceğiz. Bu paranın sembolü: ฿, kısaltması ise BTC. Basılı bir para değil, sadece sanal ortamda 2KL8aCT3lNX1rnnry6uGTfTHS6hRbnh8AB şeklindeki bir kod.
Kendisini Satoshi Nakamoto adıyla tanıtan bir kod yazarı ve kriptograf sanal paranın üretimini ve emisyonunu sağlayacak bir ağ tasarladı ve Bitcoin ’i Haziran 2009’da faaliyete geçirerek, bilinen ilk 50 bitcoin ’i çıkardı. Nakamoto bundan kısa bir süre sonra ortadan kayboldu. Birçok kişi Nakamoto ’nun gerçek kimliğini ortaya çıkartmaya çalışsa da başarılı olamadılar.
Bitcoin, internete bağlı farklı bilgisayarların matematiksel şifreleri çözerek oluşturdukları sanal bir para birimidir. Aslında kullandığımız internet bankasından çok da farkı olmadığını söyleyebiliriz.
Bitcoin, her kullanıcı için özel kriptolanmış sanal bir cüzdan oluşan açık kaynak kodlu bir yazılım. Bitcoin sistemini kullanmaya başladığınızda cüzdanınıza geleneksel bir banka sistemi kullanarak para yüklüyorsunuz ve bu paranın değerinde BTC sanal cüzdanınıza tanımlanıyor. Bitcoin’ler, miner adı verilen bilgisayarlar tarafından üretiliyor. Üretim mantığı belirli bir süre içerisinde matematiksel bir işlemin çözümlenmesine dayanıyor. Her çözüm 25 bitcoin üretimini sağlıyor. Sistemdeki tüm ‘miner’ bilgisayarlar yapılan işlemden haberdar oluyor, çözümlenen her bir işlem sonrasındaki işlem daha da zorlaşıyor. Arzı gitgide azalan ve 21 milyon Bitcoin hacmine ulaştığında üretimin duracağı şekilde kurgulanmış.
Para göndermek istediğiniz kişiye istediğiniz miktarı gönderiyorsunuz. İki farkı var; birincisi ilgili transfer işlemini kontrol ve teyit eden bir kurum bulunmuyor. Tüm işlemler bilgisayar programları tarafından onaylanıyor, bu yüzden işlem ücretleri de çok az.
Herhangi bir merkez bankası tarafından üretilmeyen Bitcoinler, bir ağ yapısı ile noktadan noktaya(p2p-point to point) transfer edilebilir. Tüm bu alışverişleri ve para transferlerini resmi kayıtların dışında tutarak internet üzerindeki 40 kadar sanal döviz bürosu vasıtasıyla, dolar ya da farklı para birimlerine çevirmeniz de mümkün.
Çok yakın bir tarihte ABD ‘de yapılan bir operasyonda İnternet üzerinden uyuşturucu satışı yapan Silk Road sitesinin sahibi olduğu iddia edilen Ross William Ulbricht’in bilgisayarından 28 milyon dolar değerinde bitcoin çıktı. Savcılar 1 Ekim’de tutukladıkları Ross William Ulbricht’in bilgisayarında 144 bin 336 BTC bulunduğu açıklandı. Ross William Ulbricht 2011 yılında kurduğu Silk Road sitesiyle 900 bin kişiye internet üzerinden uyuşturucu sağlamakla suçlanıyor. Sitede yapılan işlem hacmi yaklaşık 1.2 milyar dolar BTC.
31 Ekim 2013 tarihi itibariyle dolaşımdaki toplam BTC değeri yaklaşık 2,5 milyar dolar seviyesindedir(1 BTC ‘nin değeri yaklaşık 210USD). Silk Road adlı sitenin yaptıklarına bakılırsa illegal yapılar BTC ‘yi keşfetmiş bile.
BTC, şimdiye kadar karşılaştığımız en başarılı sanal para birimi olarak görülebilir ama ilk değil ve son da olmayacak. Sivil toplum parası (NGM-Non Governmental Money) kavramı ile karşılaşacağımız günler bizi bekliyor. Devlet sınırı ve gümrük kavramlarını tanımaması, kredi kartı kadar kolay izlenememesi sebebiyle tercih edilecektir. Ancak algoritması çözülürse çok rahatlıkla takip ve manipüle edilebilir.
Bilindiği gibi her operasyonun icrası için para gereklidir. Sanal ortamın geniş çevrelere kontrolsüz şekilde para ulaştırabilmesi kesinlikle önemli bir konudur ve dikkatle takibi için gerekli önlemlerin alınması gerekir. Uyuşturucu trafiğinin, kara para aklamanın, silah kaçakçılığının ve tarihi eser kaçakçılığının yaşandığı bir lokasyonda yer alan ülkemizin yetkililerine duyurulur. Fiziki güvenlik kadar ekonomik güvenlik de devletin uhdesinde değerlendirilmelidir.