Sarıgül ve bir fıkra

Hani bir sosyal paylaşım ağında “Malzeme Müsait Olunca” diye bi paylaşım var ya; onun gibi işte… Sarıgül malzemesi müsait olunca bize çoook yazı çıkar.
Sarıgül, bu gidişle Demirel’in rekorunu kıracağa benziyor. Şimdilik 2 defa gitmiş 3 defa gelmiş…
Gidişleri pek “anlaşmalı boşanma” olmamış. İki gidişi de baya baya olaylı olmuştu. Hele o dosyalar meselesi….
Şimdi o dosyalar unutuldu ve Sarıgül dosya iddiacılarının saflarında, saf ve temiz bir politikacı olarak siyasi hayatına devam edecek.
CHP o dosyaları sümen altı edip iddialarında dile getirdiği pis kokuları yok mu sayacak?
Yani CHP iddialarındaki o kokulara alıştı mı ki, Sarıgül’ü bünyesine alıyor?
Belki fıkrayı bilirsiniz ama ben “et-tekraru ahsen velev kâne yüz seksen” mazmununca gene de anlatayım.
Vakt ü zamanında bir kız, debbağlık (tabak, deri işlemeciliği) yapan bir oğlanla evlenmiş. Oğlan debbağ olduğu için deri terbiyesi ve terbiye ederken kullandığı maddelerin elbisesine, vücûduna sinmesi yüzünden kendisi ve evi de pis pis kokarmış.
Kız eve gelin delir gelmez, evin her tarafını arap sabunuyla ve o günlerde hangi temizleyici varsa onlarla sabah akşam temizler, o deri işçiliğinin kokusunu gidermeye çalışırmış. Böyle böyle bir kaç hafta uğraşmış.
Kızın annesi 1 ay kadar sonra kızının evine gelmiş. Kızı annesine “Geldiğimde bu evin her tarafı pis kokuyordu. Bak şimdi o koku hiç yok… Her taraf tertemiz oldu… Mis gibi kokuyor.” demiş.
Annesi kızına hüzünle bakmış ve “Burnun alışmış kızım, burnun alışmış.” demiş.
Kimin gelin kız, kimin anne olduğuna artık siz karar verin.
Acaba diyorum, CHP’nin burnu, vaktiyle iddia ettiği dosya kokularına alıştı da ondan mı rahat? Yoksa, Zafere ulaşmak için bütün yollar meşrudur” veya “Köprüden geçinceye kadar debbağın evi temiz kokar” durumları mı var?…
30 Mart 2014 akşamı sandık nasıl bir manzara gösterir bilinmez ama o akşam debbağ delikanlının evinin kokusunun ortaya çıkacağı âşikâr.


SON HABERLER

İlgili Haberler

Exit mobile version