SON TV

Sahte ilaç için düzenleme şart

Geçtiğimiz hafta gündemin ilk konuları arasında sahte ilaç çetesi operasyonu vardı. Medya özellikle bu sektörün sağladığı kar ve maliyet dengesinden bahsetmiş, SGK tarafından sağlanmayan veya bulunması zor kanser ilaçlarının sahte ve zamanı geçmiş şekilde satılmasının ne gibi vahim sonuçlara neden olduğunun altını çizmiştir. Yapılan operasyon ile ölümcül risk taşıyan ilaçların ve bu bağlı ağın nedenli büyük bir piyasaya hâkim olduğunu gömüş olduk.

Hukuki Gündem olarak olayın ceza boyutuna değineceğiz. Mesleki münasebetim sebebiyle soruşturma dosyası hakkında malumatım olması bir kenara, sahte ilaç ticaretinin şu aşamada önüne geçilebileceğini düşünmüyorum. Bunun nedenlerini ise sizlerle paylaşmaya çalışacağım.

CEZA YAPTIRIMI EN DÜŞÜK KİMYEVİ SUÇ “SAHTE İLAÇ YAPMAK VE SATMAK”

Ceza Kanunumuz “Kamu Sağlığına Karşı Suçlar” başlığı altında iki maddede sahte ilaç suçunu düzenlemektedir. Bu suçlardan biri “bozulmuş veya değiştirilmiş ilaçların ticareti” iken diğer madde ise “kişilerin hayatını tehlikeye sokacak ilaçları yapma” yani sahte ilaç imalatıdır.

Ve ne ilginçtir ki bu iki madeninde cezası bir sene hapistir. Yanlış duymadınız sahte ilaç operasyonunun mahkemedeki karşılığı sadece bir sene hapis cezasıdır. Yani insanların hayatı ile oynayan, en korumasız alanlarından faydalanarak zengin olan kişiler hakkında verilecek ceza bu kadar düşüktür. İyileştirmek bir yana ölümcül risk taşıyan kimyasal karışımları ilaç adı altında satmanın kanuni yaptırımı bu kadar az ve caydırıcılıktan uzaktır.

“SAHTE İLAÇ YAPMAK VEYA SATMAKTAN” KİMSE TUTUKLANAMAZ

“Sahte ilaç operasyonu” hakkında Nöbetçi Mahkemenin verdiği karar ile sadece 7 kişi tutuklanmış geri kalan otuzdan fazla şüpheli serbest kalmıştır. Burada hâkimlere yüklenmek veyahut kararını eleştirmek mümkün değildir. Çünkü kanunumuz gereği tutuklama için gerekli alt sınır dahi bu suçun cezasından fazladır. Yani bir sene ile yargılanan kimseyi tutuklamak mümkün değildir.

Burada cezai yaptırım konusunda hukuki bir eksiklik mevcuttur. Kişilerin insan sağlığı ile oynadığı ve bundan ortalama yüzde 2500 kar sağladığı bir suçla karşı karşıyayız. Şüpheliler kanunumuz gereği tutuklanamaz haldeler. Bu durumun bir basamak ilerisi ise daha vahimdir. Haklarında verilecek karar ile suçlu bulunsalar dahi muhtemelen cezaevine de girmeyecekler. Suçu nedeniyle bir sene hapis cezası alan sanık hapse dahi girmez. Nedeni ise yeni yasal düzenlemelerdir. Cezaevinde geçirilecek hapis cezasının son bir senesi denetimli serbestlik ile dışarıda tamamlanmaktadır.

BENZER SUÇLARLA KARŞILAŞTIRILDIĞINDA “SAHTE İLAÇ SUÇU”

Kanunun aynı bölümünde yer alan benzer bir suçta “uyuşturucu madde ticareti ve imalatıdır.” Kamusal tehlike ve muhtemel zararlar olarak aynı orantıda olan bu suçun cezasına baktığımızda eroin, kokain gibi kimyasal içerikli uyuşturucu maddeyi satmanın karşılığı en az yedi buçuk sene hapis cezasıdır. Eğer ki uyuşturucu maddeyi imal ediyor iseniz ya da ithalatı veya ihracatını yapıyor iseniz bunun cezası en az on sene hapis cezasıdır.

Hal bu iken sahte ilaç yapmanın, ticaretini yapmanın, ithal veyahut ihraç etmenin sadece bir sene ile yargılanması illegal sektörde cazip, risksiz ve yüksek kar marjı ile çekici bir hal kazanmasına neden olmuştur.

Bu hususun kanun yapıcılar tarafından en kısa zamanda ele alınması, yasal düzenleme ile bu hatalı durumun önüne geçilmesi gerekmektedir. Bu sektördeki tehlikenin iyi idrak edilmemesinin bir başka örneği de emniyet tarafından yapılan iş bölümünden anlaşılmaktadır. Uyuşturucu madde hakkında gerekli tahkikatların narkotik birimlerce yapıldığı halde sahte ilaç sektörü hakkında tahkikat asayiş birimince gerçekleştirilmektedir. Bu durum da uzmanlık açısından daha az eğitimli kolluk personelince gerçekleştirildiğinden araştırma ve soruşturma sürecinin daha verimsiz hale gelmesine neden olmaktadır.

SON SÖZ OLARAK; yapılan operasyon ile ayyuka çıkan sahte ilaç sektörü buz dağının sadece görünen yüzüdür. Yıllık kazanç oranının çok ciddi ve akıl almaz rakamlara ulaştığı bu illegal alanda gerekli yasal düzenlemeler ve düzeltmeler yapılmaz ise mağduriyetler ve buna bağlı sönen hayatlar artarak devam edecek ve bizde bu gidişe sadece seyirci kalmak zaruriyetinde olacağız. Sahte veyahut kullanılamaz hale gelmiş olsun, ilaç o denli tehlikeli bir maddedir ki ölümcül riski hepimizi tehdit etmektedir. Bu konuda toplumsal hassasiyetin gösterilmesi önemlidir. Herkese Saygılar…