SON TV

Devlet hükümete şantaj yapar mı?

Bugün sizlerle paylaşacağım şahsiyet okyanus ötesinden. ABD ‘nin az bilinen gizemli bir bürokratı. 1935 ‘te Amerikan Federal Araştırma Bürosu(Federal Bureau of Investigation-FBI) ‘nu kurmuş ve 1972 yılında 77 yaşında ölene dek FBI ‘ı yönetmiştir. Bu süre yaklaşık 48 yıldır. Görevi boyunca 8 ABD başkanı ile çalışan ancak hiç biri tarafından görevden alın(a)mayan, tarihin en büyük şantajcısı J. Edgar HOOVER.

FBI kurulmadan önce iç güvenlikten sorumlu kurumun son başkanı (1924-1935) ve FBI ‘ı kuran kişi olarak bilinmekte ve ancak ölünce kurumdan emekli olmuş bir kişilik. Eskittiği başkanlar; Calvin Coolidge, Herbert Hoover, Franklin D. Roosevelt, Henry Truman, Dwight Eisenhower, John F. Kennedy, Lyndon Johnson ve Richard Nixon, tam 8 başkan. ABD ‘de normalde olması gerektiği gibi her başkan kendi ekibi ile çalışmak ister. Ancak bu 8 başkan da Hoover ile çalışmaya devam etmek zorunda kalmıştır. Hoover bunu nasıl başarmıştır?

Yanıt: ŞANTAJLA

İşinde yükselmiş ya da yükselme trendine girmiş bürokrat, askeri personel ve basın mensupları hakkında özel hayatlarıyla ilgili raporlar tutmuş, bu kişileri takip ettirmiş ve gereğinde bu kişilere şantaj yapmıştır. Birileriyle bir fikir ayrılığı yaşadığında o kişi hakkında seks fotoğrafları, film ya da gazete haberleri çıkması an meselesiydi. Fişlemeyi bir devlet politikası haline getirmiş, özellikle kişilerin özel yaşamlarını didik didik etmiştir. Soğuk savaş döneminin psikolojisini kullanarak en masum hak arayışları, sivil hakları sorgulayanları dahi devlet düşmanı olarak görmüş, itibarsızlaştırmak içinde özellikle seks hayatlarını didik didik ederek ele geçirdiği bilgileri fütursuzca kullanmıştır. Kendisi komünistlerden, zencilerden ve eşcinsellerden nefret ederdi.

Kendisini komünizmle savaşmaya adamıştı. Bilindiği gibi insan haklarının yoğun şekilde ihlal edilerek yasadışı yöntemlerin kullanıldığı bu dönemler “Kızıl Utanç” dönemi (1919-1921) ve McCarthy dönemidir(1947-1954). “Komünizm tehdidi” maskesi altında kişileri takibe başlamış, FBI ‘ı kişisel polis teşkilatına ya da bir çeşit gestapo haline getirip insanlar hakkında topladığı bilgileri rakiplerini bastırmak ya da gelecekte kullanılmak üzere saklamıştır. ABD başkanlarına ve eşlerine dahi şantaj yapmıştır. Benimsediği temel felsefe “Herkesin açık bir noktası vardır. Zayıf noktayı bul ve zamanı geldiğinde kullanılmak üzere dosyala” şeklinde özetlenebilir. Peki bu paranoyak kontrol delisi adamın zayıf noktası neydi? Kendisi bir homoseksüeldi ve yine FBI ‘da görevli Clyde Tolson ile ilişkisi vardı. Ancak bunu kimse yazamadı, ima edenler dahi anında itibarsızlaştırıldı. Bu ilişkiyi fark eden ve kayıt altına alabilen tek örgüt ise “mafya”idi. Zaten Hoover döneminde FBI ‘ın en çok suçlandığı iki konu politik liderlerin fazlaca suikaste kurban gidiyor olması ve mafya ile mücadele edilmemesi idi. Suikast konusuna sonra detayları ile değineceğim, ancak mafya konusu önemli. FBI ın mafya ile mücadele etmemesinin nedeni olarak mafyanın Hoover ’a eşcinselliği ile ilgili şantaj yaptığına dair yaygın bir görüş bulunmakta. Meyer Lansky isimli organize suç örgütü liderinin elinde Hoover ve erkek arkadaşının uygunsuz fotoğrafları olduğuna ve bu sayede Hoover’a şantaj yapabilme lüksüne sahip olduğu düşünülmektedir.

Meyer Lansky yahudi asıllı bir mafya lideridir. Sicilya mayfasıyla birlikte özellikle kumar, kadın ticareti ve porno konusunda söz sahibi olmuştur. En tanınmış ortağı Las Vegas kentini kuran Bugsy Siegel ‘dir. Son bir detay da başkan John F. Kennedy ‘nin katili Lee Harvey Oswald ‘ı öldüren gece kulübü sahibi Jack Ruby ile Lansky arasında ilişki olduğunun Temsilciler Meclisi Cinayetler Komitesi tarafından saptanmasıdır. Lansky ve takımı bir yandan Hoover ‘a şantaj yaparken bir yandan da Washington ‘daki gece kulüplerine ve özel partilere katılan işadamı, senatör ve bürokratlara yüksek kalitede hayat kadını bulma işini organize ediyorlardı. Bunları politikacılarla tanıştırma ve sesli/görüntülü kayıt alma işini ise FBI üstlenmekte idi.

Hoover neredeyse 50 yıl boyunca ABD iç istihbarat kurumunu yönetti. FBI ‘yı yönettiği yıllarda başkan J.F Kennedy, başkan adayı ve eski adalet bakanı Robert Kennedy, Martin Luther King ve Malcolm X ‘in de dahil çok önemli kişiler faili meçhul suikastlere kurban gitti. Katiller ya öldürüldü ya da bulunamadı. Bulunanların arkasındaki asıl güçlerin izleri ise hep kapatıldı. En bilinen bazı şantajları; ABD tarihinin en sevilen başkanlarından Franklin D. Roosevelt’in karısı Eleanor Roosevelt ‘in lezbiyen olduğunu öğrendi ve bu bilgi sayesinde başkanın onu görevden almasını engelledi. Soğuk savaş yıllarında başkan John F. Kennedy(JFK) ‘nin Doğu Alman hayat kadını Ellen Rometsch(aslında casus olduğu düşünülüyor) ile olan ilişkisi tam bir ulusal güvenlik meselesi haline gelecekken FBI, soruşturma yapan senatörlere şantaj yaparak araştırmayı engelliyor. JFK ve adı geçen kadının konuşma ve diğer görüntüleri ile de JFK ‘ya şantaj yapıyor, işten atılmıyor ve daha önce alamadığı Martin Luther King ’i takip etme iznini başkandan alıyor.
Burada şantajı yapan aslında devlet değil devletin bir kurumunun imkanlarını kendi kişisel çıkarları için kullanan bir devlet görevlisidir. Hoover ‘ın yol açtığı sıkıntılar ve korku imparatorluğu nedeniyle sonraki FBI başkanlarının görev süresi 10 yıl ile sınırlandırılmıştır. J. Edgar Hoover yaşadığı yıllarda başkanlara bile illegal yollarla diz çöktürebilmiş ABD tarihinin en güçlü insanlarından biri olmuştur. Kendi homoseksüelliğini yazabilecek ya da yayınlayabilecek bir kurum olmadığından dilediğince yaşamıştır. Öyle ki, yazlık evinde erkek arkadaşının ayak parmaklarına oje sürerken bile görülmüştür. Başkanların bile baş edemediği bu kişi ile sadece organize suç örgütleri baş edebilmiş onlar da yine şantaja başvurmuştur.

Peki hükümet devlet içindeki bu kişi ya da oluşumlara teslim olur mu? Legal yollarla baş edemiyorsa illegal yollara başvurabilir mi? Ülkemizde benzer durumlar ortaya çıkarsa “hükümetler illegal yollara başvurur mu?” sorusunun yanıtı olarak: “Hukuk devletinde bu suallerin yeri olamaz” denilmekle birlikte uygulamada tüm dünya ülkelerinde hukuk devleti kuralları içinde tehdite karşı öncelikle legal yollara başvurulur ancak legal yollar etkisiz kaldığında alternatifler değerlendirilir ve irade ortaya çıktığında gereken neyse devlet ciddiyeti ile tatbik edilir. Devletin farklı unsurları bu gibi durumları tatbik etmek için gerekli donanıma sahiptir.
Her zaman nizami hareket etmenin bir zorunluluk olmadığı Rusya, ABD ve Avrupa birliği ülkelerindeki çeşitli uygulamalardan da anlaşılmaktadır. Asimetrik tehdite karşı gayrinizami faaliyetler tüm dünyadaki hükümetlerce yürütülmüş ve gelecekte de yürütülmeye devam edilecektir.

[email protected]
Twitter: https://twitter.com/AkinBeyoglu

YAZARIN SON YAZILARI
Katar Gazı - 16 Aralık 2013
İran ‘ın Yükselişi - 5 Aralık 2013
Enerjik politika - 19 Kasım 2013
Kripto para birimleri - 4 Kasım 2013