Evinde köpek beslemek isteyenler dikkat!

Evinde köpek beslemek isteyenler için Veteriner laborant Berrak Çandır, açıklamalarda bulundu.

Evlerinde köpek beslemek isteyenlerin, sağlık problemlerinden yaşadıkları mekanın uygunluğuna kadar birçok önemli detaya dikkat etmesi gerekiyor.

Uzmanlar, en çok tercih edilen evcil hayvanların başında gelen köpeklerin, bazı detaylara dikkat edilerek seçilmesi durumunda sahibiyle uzun ve sağlıklı bir ilişki kurabileceğine dikkati çekiyor.

Veteriner laborant Berrak Çandır, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Köpek almak isteyen kişi, ne iş yaptığı, nasıl bir evde yaşadığı, aile bireyleri ve onların sağlık durumları gibi birçok konuya dikkat etmeli ve köpek almaya ondan sonra karar vermeli” dedi.

Hiçbir hazırlık yapmadan ve iyi düşünülmeden alınan köpeklerin, bir süre sonra sahibi tarafından sokağa ya da barınaklara bırakıldığını belirten Çandır, “Hem hayvanın hem de hayvan sahibinin mutluluğu açısından gerekli kriterler var. Köpek almadan önce ikamet ettiğiniz yerin uygunluğunu, sosyal yaşam ve çalışma yükümlülüklerinizi, birlikte yaşadığınız insanların bakış açısını, evinizde yaşayan diğer evcil hayvanların uygunluğunu dikkate almalısınız” diye konuştu.

“Köpek almak isteyen kişi, ne iş yaptığı, nasıl bir evde yaşadığı, aile bireyleri ve onların sağlık durumları gibi birçok konuya dikkat etmeli ve köpek almaya ondan sonra karar vermeli” diyen Çandır, kişinin köpek alırken bundan ne beklediği ve hayat standartlarına göre bir cins seçmesinin, köpeğiyle olan ilişkisinin uzun ve sağlıklı olması açısından büyük önem taşıdığını dile getirdi.

KEDİ VE KÖPEK AYNI EVDE YAŞAYABİLİR

Kangal ve tazı cinsi köpekler hariç diğer cinslere iç mekanda bakılabileceğini anlatan Çandar, enerji gereksinimleri ve doğaları gereği diğer ırklara iç mekanda bakmanın uygun olamayacağını ifade etti.

Evde birden fazla hayvan bulunmasının sıkıntı yaratmayacağını belirten Çandar, sözlerine şöyle devam etti:

“Tüm ırklar birbirleriyle anlaşır. Hatta kedi ve köpek aynı evde yaşayabilir. Hayvanlar arasındaki anlaşmazlığın en büyük nedeni insanlar ve ön yargılardır. Hayvanların birbirlerini tanıması için zaman vermek gerekir. İlk başka yabancılık çekebilirler ama zamanla anlaşacaklardır.”

Hayvan beslemenin, kişinin sağlık problemlerine olumsuz etki yapmayacağını savunan Çandar, “Günümüzde köpekler kanser hastalarının rehabilitasyonunda bile kullanılıyor ancak en önemli kural, hayvanın tüm sağlık kontrollerini ve aşılarını eksiksiz yaptırmaktır. Bir köpeğe bakmak bir çocuğa bakmak gibidir. Çocuk için ne kadar para ve zaman ayrılması gerekiyorsa bir köpeğe de aynı oranda bütçe ve para ayırmak gerekir” ifadelerini kullandı.

TÜM HAYVANLAR ÇOCUKLARLA ANLAŞABİLİR

Köpek almak isteyen kişinin çocuk sahibi olmasının bir engel olmadığına dikkati çeken Çandar, tüm hayvanların çocuklarla anlaşabileceğini kaydetti.

Küçük yaş gruplarında kontrollü bir ilişki kurulması gerektiğini söyleyen Çandar, “Hayvan ve çocuk birbirini tanıyana kadar gözetim altında tutulmalı. Küçük çocuklar kontrolsüz davranışlarla hayvanın canını yaktığında istenmeyen durumlar ortaya çıkabilir” dedi.

Köpeğiyle uzun yürüyüşler yapmak isteyenlerin, bu özellikte bir cins seçmesinin daha doğru olacağını belirten Çandar, “Tüm köpekler yürüyüşü severler ama beagle, pointer gibi enerji gereksinimleri yüksek olan ırklar uzun egzersizlere daha dayanıklı olurlar” diye konuştu.

HAMİLİK SİSTEMİ İLE EVLAT EDİNME

Meliha Yılmaz Doğal Hayatı Koruma Vakfı Başkanı ve Gölbaşı Hayvan Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi Sorumlusu Mine Eren ise hayvan sevgisi besleyen ancak bazı engeller nedeniyle evinde besleyemeyenlerin, hamilik sistemiyle evlat edinebileceklerini söyledi.

Barınaklarda sahiplenmeyi bekleyen yüzlerce köpek olduğunu kaydeden Eren, “Evinizde besleyemiyorsanız evlat edinebilirsiniz. Hamisi olacağınız köpeği sakat, yaşlı ya da sahiplendirilme olasılığı az olan köpeklerden seçmeniz çok daha iyi olacaktır. Çünkü onların daha fazla sevgi ve desteğe ihtiyacı var” dedi.

Hamilik sisteminde kişinin bütçesinin elverdiği kadar köpeğin kuru ya da yaş mama, kemik, bir hastalığı varsa da tedavisinin gerektirdiği ihtiyaçlarının karşıladığını anlatan Eren, “Dilerseniz belli gün ve saatlerde gelerek onunla vakit geçirebilirsiniz. Belli bir süre sonra karşılıklı güveni sağladığınızda hafta sonu evinize ya da yazlığınıza götürmenize izin verilebilir” diye konuştu.