SON TV

Suriyeli sığınmacıları unutmayalım!

Suriye’den Türkiye’ye sığınmak zorunda kalanların sayısı bir milyonu aşarken, sığınmacıların büyük çoğunluğu kiraladıkları evlerde yaşam mücadelesi vermektedirler.

Kamplarda barınan yaklaşık 260 bin civarındaki sığınmacılar; Türkiye, AB ve Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin destekleri ile ayakta duruyor.

Ama kamp dışında ve özellikle de Güneydoğu şehirlerinde ikamet eden Suriyeliler için hayat gerçekten çok zor ve gittikçe daha da zorlaşacağa benziyor.

Kampların dışında, şehir merkezlerinde iş bulmak için kapı kapı dolaşıyorlar. Biraz elinde parası ile gelenler ise küçük işletme açıyorlar.

Bulundukları şehirde aç kalmamak ve dilenmemek için mücadele eden binlerce Suriyeli artık yaşamımızın bir parçası oldu.

Genelde Suriye’de mesleği dilenci olanlar, çok rahat bir şekilde İstanbul başta olmak üzere Anadolu’nun birçok şehrinde bu mesleği ısrarla icra ettiriyor.

İnşaat, lokanta, sanayi ve tarlalarda düşük ücretle aç kalmamak adına çalışan on binlerce Suriyeli, bulundukları şehirlerde bir de sıkıntı ve eleştiri konusu olmaya başladı.

Son olarak Gaziantep’te bir grup vatandaş, şehirde bulunan 200 bin Suriyelinin kentte; iş sorunu, kiraların yükselmesi, hastanelerdeki yatak ve hizmet sorununun Suriyeli sığınmacılardan kaynaklandığını savunarak gösteri yaptılar.

Şehir merkezlerinde dilenen kadın ve çocukların çokluğunun ciddi manada eleştiri konusu olmaya başladığına şahit olmaktayız.

İşverenlerin genelde ucuz işçi oldukları için tercihlerini Suriyelilerden yana kullanmaları ve kiraların artışı, Anadolu’da çok ciddi bir Suriyeli eleştirisine sebep olmaktadır.

Suriye’den her geçen gün gelmeye devam eden sığınmacıların en büyük problemi iş ve gıda ihtiyaçlarının karşılanmasıdır.

Ramazan ayı münasebeti ile belediyeler ve sivil toplum kuruluşlarının özellikle Anadolu ve İstanbul’da ikamet eden Suriyeli sığınmacılara yönelik özel insani yardım çalışması yapmaları kaçınılmaz bir görev haline gelmiştir.

Suriyeli sığınmacıların bizim için toplumsal ve siyasi bir yanı vardır.

Bunun haricinde sığınmacıları, potansiyel bir güvenlik sorunu olarak da görmeli ve bu konuda gerekli önlemler alınmalıdır.

Ramazan ayı münasebetiyle belediyelerin ve kurumlar; iftar, zekat ve fitre yardımlarını bulundukları bölgelerdeki Suriyeli sığınmacılarla paylaşmalıdır.

Son olarak mahallenizde bulunan sığınmacılarla bir tas çorba dahi olsa yardımlaşmayı unutmayın…