Av. Serdar Öztürk: Beni hatırladın mı Metin?

Avukat Serdar Öztürk, Paralel Yapı Soruşturmasından geçen ay tutuklanan Hakim Metin Özçelik’e açık mektup yazdı.

İşte Av. Serdar Öztürk’ün adaletgundemi.net isimli internet sitesinde yayınladığı tutuklu Hakim Metin Özçelik için yazdığı açık mektup:

HAKİM METİN ÖZÇELİK E AÇIK MEKTUP

Metin,

Tam 6 yıl önce bugün Beşiktaş’ta ki özel yetkili mahkeme hakimi olduğun odada seninle karşı karşıyaydık. Hatırladınmı ? Ben hiç unutmadım. Ondan sonra Silivri Cezaevinde geçen 4 yıl 9 ayıda hiç unutmadım Metin. Çocuklarımda unutmadı . Sence ben teröristmiydim Metin? Yoksa aynı dosyada başka bir şüphelinin müdafisi iken, tahliye etmeye çalıştığın Ali Fuat Yılmazer dahil Fethullah Gülen cemaatine mensup polislerin ABD lehine askeri casusluk yaptıklarına dair somut kanıtları ele geçiren ve bu kanıtları Ankara CBS.lığı ile Genelkurmay İstihbarat Başkanlığına gönderen bir hukukçu muydum. Bu nedenle askeri casusluk yapan örgüt tarafından hedef seçilmiş bir avukat mıydım? Metin; Hayatım boyunca kimsenin inancına karışmadım. Günahımla ve sevabımla sadece Allaha taptım. Sen dahil hiç bir kulun zulmüne boyun eğmedim. Siyasetle de hiç alakam olmadı. Birlikte aynı yolda yürüdüğünüz adamlara da hiç sempatim olmadı. Sen ne yaptığını çok iyi biliyordun. Ama yaptığın iş hakimlik filan değildi Metin. Şimdi sana nedenlerini anlatacağım.

1- Ailene yapılanları asla tasvip etmiyorum. Ama sen temiz bir adam değilsin Metin.Çünkü;

a- Benim hakkımda 3.6.2009 sabahı bu şüpheli ile ilgili yeterli delil elde edemedik diyen savcılığın talebini kabul ederek aynı gün telefonlarımın 3 ay daha dinlenmesine karar verdin.

b- Aynı gece saat 3.30 da Ankara daki avukatlık ofisime Cemaat mensubu polisler tarafından bir çilingir marifeti ile kapıcının da yardımıyla gizlice ve kalleşçe girilerek gizli belgeler AKP VE GÜLENi BİTİRME planı adlı saçma sapan sahte belge ve SİLAHIM OLMADIĞI HALDE 300 tane mermi yerleştirdiler. O polislerde senin gibi HİZMET erbabıydı METİN. Bu iş karşılığı kapıcıya bir ev ve bir araba verdiler. Birde Alanyaya tatile gönderdiler. Borç alarak hayatını ancak geçindiren kapıcıyı. .

b- Aynı gün yani 3.6.2009 da benimle ilgili yeterli delil elde edilemediği için telefon dinlemesi kararını uzatan Sen, aynı gece 2009/822 sayılı kararla YAGI ÇEVRESİ BAKIMINDAN YETKİLİ CMK 130 bakımından GÖREVLİ olmadığın halde Ankara’daki avukatlık ofisimin aranmasına karar verdin. Bugün şimdi kalkmış utanmadan sıkılmadan hukuktan bahsediyorsun Metin. Bence biraz utanmalısın.

c- Kendine Hakim sıfatını hala yakıştırabilen Metin, o kararın yani Ankara’daki avukatlık ofisimde arama yapılmasına dair kararın dayanağı olan 24.5.2009 tarihli İHBAR MAİLİNİ hiç okudun mu ? Okuman yazman var. üstelik kendi iddiana göre de hala hakim sıfatı taşıyorsun. O mailde benim ADIM GEÇMİYOR METİN !!! Bu nasıl Hakimlik? Adama sormazlarmı ey hakim senin okuma yazman yokmu ? Varsa bu ne rezalet? Şüphelinin adının bile geçmediği bir ihbar mailine dayanarak sen nasıl Ankara’daki bir avukatın ofisinin aranmasına karar verirsin? Her şey ne güzeldi değil mi o zaman ? Çocuklar gibi şendiniz? Allahın varlığını ve islamiyette kalleşliğe yer olmadğını unutmuştunuz… Cemaat mensubu olmayan herkese her türlü zulüm ve her şey mübahtı.. Ama sabahın da bir sahibi olduğunu şimdi hatırlıyorsunuz. Aferim size…

d- Sana bu delillerin hiç biri benim değil el sürmeyin mermilerin barkod numaralarını alın dediğimde. Barkod numaralarını tutanağa geçirmek istemedin. Örgüt arkadaşların yakalanacak diye mi korktun? Sorun yok Biz cemaatci olmayan hakim ve savcıların görev yaptığı bağımsız mahkemelerde bu delilleri toplattık ve hepsini tespit ettirdik.

e- Şimdi sana soru Metin? Bir hakim yargı çevresi bakımından yetkili olmadığı, CMK 130 bakımından görevli olmadığı ve şüphelinin adının bile geçmediği bir ihbar mailine dayanarak arama kararı verebilir mi? Verirse biz bu adama hakim diyebilirmiyiz?

O zaman bizler cezaevinde iken cemaat olarak tef çalıp göbek atıyordunuz. O zaman sizi çok uyardık “Rüzgar ekiyorsunuz fırtına biçeceksiniz”.” ABD.ye hizmet etmekle yanlış yapıyorsunuz”. “Bu millete zarar veriyorsunuz” “ülkeye zarar veriyorsunuz”.diye.. Ne oldu? cemaatinin ektiği fitne tohumları sayesinde ülke ikiye bölündü.Hala iyi bir şey yaptığınıza mı inanıyorsun.

Yaptığınız işlerin müslümanlıkla alakası var mıydı? Biz islamı bilmeyen insanlar değiliz Metin. İslamiyette kalleşliğe yer yoktur. Senin cemaatin tümü ile kalleşlik üzerine kurulu bir iş yaptı. Şimdi o iş şüphesiz Allahın izniyle ellerine yüzlerine bulaştı. Allah bu kalleşliğe sonuna kadar müsaade eder mi zannediyordunuz? Yanıldınız.

Metin ben tef çalıp göbek atmıyorum senin cemaatçi dostların gibi. Biz insanların acısı üzerine eğlence kuracak kadar iğrenç insanlar değiliz….

Son olarak biz senin tutuklaman sonrasında 4 yıl 9 ay silivri cezaevinde HÜCRELERDE yattık ve zulüm gördük. Çocuklarımıza zulmedildi Metin. Babam kahrından kalp krizi geçirerek hayata veda etti. Ona son görevimi bile yapamadım Metin. Ve ben babamı çok severdim. Nedenini hatırlıyormusun? Senin 7.6.2009 tarihli beni tutuklama kararın. O yüzden ağlamayı bırak örgüt arkadaşlarınla edebinizle yatın içeride ve Türk Milletinden özür dileyin; “biz bir hata yaptık” diye. Ben ne terörristim. Ne arkamda bir güç var. Tek Başınayım. Tek gücüm inancımdır. Hatırladın mı bu kalleşliğe boyun eğmediğim, zulme boyun eğmediğim için 5 yıl boyunca ne senden ne arkadaşlarından bir kere bile “beni tahliye edin” diye talepte bulunmadım. Nedenini hiç düşündün mü Metin? Silivri duvarları soğuktur düşünecek çokta vakit var. Biraz düşün…. Bir daha ABD.nin çıkarları için Bu miletin Ordusuna sahte belgelerle operasyon yapılmasının iyi bir şey olmadığını anlarsın umarım.

Aslında Silivri ye duruşmaya geldiğimde seni de ziyaret edcektim. Tek şey soracaktım gözlerinin içine bakıp DEĞDİ Mİ ? diye. Masum insanları 5 yıl 6 yıl 7 yıl cezaevinde yatırmanıza değdi mi?diye, cemaati çok iyi tanıyan eşim Avukat DEMET hanım “gitme.. geldi bizi tehdit etti, bize hakaret ettti DİYE YİNE SANA İFTİRA ATARLAR” DEDİ. ONUN SÖZÜNÜ DİNLEDİM. ÇOK İSTEMEME RAĞMEN SANA GELEMEDİM. ÇÜNKÜ EŞİME HAK VERDİM.

METİN;duvarına KUDDUSİ OKKIR’ın resmini as. O’ na her baktığında nasıl bir zulme imza attığını arkadaşlarınla birlikte göreceksin…

 

Orada seni Allah ıslah etsin.

Öyle sana methiye düzen şak şakçılara bakıpta sakın kendini kandırma. Acı ve gerçek olan şudur ki; sizler Zulmettiniz Hukukun ve adaletin dışına çıktınız. Şimdi bedelini ödüyorsunuz.

Oyüzden her şeyi yap. Ama sakın bana “ben hakimim ben temizim” filan deme….

Avukat Serdar ÖZTÜRK 

KAYNAK: adaletgundemi.net