Avukat Alp Nane yazdı: PKK-Asala, GAP, HDP

Avukat Alp Nane yazdı: PKK-Asala

Avukat Alp Nane yazdı: PKK-Asala

İŞTE O YAZI

Hafızamızı biraz zorlayalım. 1974 yılında Kıbrıs adasında Türklerin katledilmesi ve adada Yunan-Rum hakimiyetinin başlamasıyla, Türkiye’nin garantör devlet olarak adaya haklı müdahalesi ve Kıbrıs’ın kuzeyindeki hakimiyeti sonrasında, 1975 yılında Ermeni terör örgütü Asala, Türkiye’ye karşı terör eylemlerine başlıyor. Örgüt batılı güçlerin desteğini azalttığı 1983 yılına kadar silahlı terör eylemlerini sürdürüyor.

1985 yılından itibaren Türkiye, Güneydoğu Anadolu bölgesinin ekonomik, sosyal gelişimini gerçekleştirmek için GAP inşaatı için düğmeye basıyor. Bu seferde Pkk terör örgütü eylemlerine başlıyor ve GAP’ın kendini göstermeye başladığı 90’lı yıllarda, Pkk terörü şiddetle tırmanıyor.

Bu arada o yıllarda Dünya Bankası ve IMF, Gap’a kredi vermekten kaçınıyor ve Türkiye’ye verilen kredilerden kesinlikle GAP’a yatırım yapılmaması taahhüdünü alıyor.

Bölgenin geri bırakıldığı, yatırım yapılmadığı yalanlarıyla bölge halkını kandıran ve tehdit eden HDP’ye bir hatırlatma yapalım. GAP’a bugüne kadar yapılan yatırım yaklaşık 50 milyar TL. Sulanabilir tarım arazilerinin üretim faaliyetine geçmesiyle, bölgedeki istihdam sorununun büyük oranda azalacak olması, bölge halkının ekonomik seviyesinin gelişmesi ve ülkenin batısıyla arasındaki sosyo-ekonomik farklılıkların büyük oranda giderilecek olması, küresel güçleri son derece rahatsız etmektedir. İleride petrol kadar değerli olacak, bölgedeki su kaynaklarının Türkiye’nin kontrolünde olması, bölge üzerinde hakimiyet kurmak isteyen güçleri huzursuz etmektedir.
AB Komisyonu, 6 Ekim 2004 tarihli Türkiye raporunda; “Su, önümüzdeki yıllarda giderek stratejik bir konu olacak ve Türkiye’nin (AB) üyesi olması sonucu, su kaynaklarıyla Dicle ve Fırat üzerindeki barajlar ile sulama tesislerinin uluslararası yönetimi (çok uluslu bir şekilde yönetilmesi) beklenebilir ve bu AB için bir büyük meseledir.” denmektedir.

Mesele bu kadar açıktır. Bu terör örgütleri, Türkiye’nin bölgedeki etkinliğinden rahatsız olan küresel güçlerce kurulan, desteklenen ve Türkiye’den bölge topraklarını bölmeyi amaçlayan büyük oyundaki kanlı taşeronlardır. Küresel güçlerin Türkiye’ye karşı yürüttüğü bu örtülü savaşta kullandığı bölge insanı, en çok zararı yine kendisine vermektedir. Sabote edilen yatırımlar ve terör yüzünden devletin uğradığı yüzlerce milyar TL zarar neticesinde, hem bölgesel hem de tüm ülkenin refah düzeyindeki artış engellenmekte, ayrıca toplumsal yapı zedelenerek iç ve dış destekli bölücülerin ekmeğine yağ sürülmektedir.

Bu oyunda HDP ise, ipleri Kandil ve küresel güçlerin elinde olan, ülkemiz aleyhine faaliyet gösteren, terör destekçisi bir partidir. Terör örgütü Pkk’nın sözcüsü HDP’nin yaptığı kabul edilemez küstahlıktaki, bölücü açıklamaları her gün medyada görmekteyiz. Sırtını terör örgütü ve küresel güçlere dayayan bu partinin, TBMM’de yani milletin meclisinde yeri yoktur. Seçimde HDP’ye oy vermeyi düşünen her vatandaş, bunun vicdani ve tarihi bir sorumluluk olduğunu, HDP’ye verilen her oyun Pkk ve Türkiye düşmanlarına verildiğini, tarih ve millet huzurunda vebal altına gireceğini unutmamalıdır.


SON HABERLER

İlgili Haberler

Exit mobile version