İstanbul’da Cuma namazı saat kaçta? İstanbul’da öğlen ezanı ve Cuma namazı saati

Bugün Cuma namazında camileri dolduracak olan vatandaşlar, İstanbul’da Cuma namazı saat kaçta? sorusunun cevabını merak ediyor.

İslam alemi bir cuma gününe daha erişti. İstanbul’daki vatandaşlar Cuma namazı vaktini merakla araştırıyor. ‘Cuma namazı saat kaçta kılınacak?’ sorusuyla cuma namazına hazırlanan vatandaşlar, İstanbul cuma namazı saatini ve namaz vakitlerini inceliyor. 21 Aralık 2018 bugün İstanbul’da ve diğer illerde cuma namazının saat kaçta kılınacağını haberimizden görebilirsiniz…

CUMA NAMAZI SAAT KAÇTA KILINACAK?

“Bugün cuma kaçta okunuyor?” sorusunun yanıtı haberimizde yer alıyor. Tüm Türkiye mübarek cuma namazına hazırlanıyor. Cuma günü camileri doldurarak ibadetlerini gerçekleştirecek olan İslam alemi bugün “Cuma namazı saat kaçta?” ve “Ezan ne zaman okunuyor?” sorularına cevap arıyor.

Biz de sizler için Diyanet takvimine göre, İstanbul’da Cuma namazı saatlerini derledik. Haberimizde bugün için İstanbul’da namaz vakitlerini bulabilirsiniz.

İstanbul’da 21 Aralık Cuma ezanı saat 13:08’de okunacak.

İstanbul’da 21 Aralık 2018 namaz vakitleri

İstanbul’da öğle namazı vakti saat 13:08

İstanbul’da ikindi namazı vakti saat 15.25

İstanbul’da akşam namazı vakti saat 17:46

İstanbul’da yatsı namazı vakti saat 19:12’de.

Bilindiği gibi, Cuma namazı saati Türkiye’nin 7 bölgesi ile 81 ilinde değişiklik gösteriyor. Peki, İstanbul’un yanı sıra Ankara, İzmir, Bursa ve Trabzon gibi büyük illerimizde cuma namazı saat kaçta?

İSTANBUL: 13:08
ANKARA: 12:52
İZMİR: 13:15
AYDIN: 13:12
BALIKESİR: 13:12
ANTALYA: 13:12
KAYSERİ: 12:42
TRABZON: 12:25
ERZURUM: 12:19
DİYARBAKIR: 12:23

Ankara’da Cuma namazı saat kaçta okunacak? Cuma ezanı saat 12:52’de okunacak. İkindi ezanı 15:13’de, akşam ezanı 17:33’de, yatsı ezanı saat 18:59’da okunacak.

Cuma namazı kaç rekattır?

Diyanet İşleri Bakanlığı merak edilen “Cuma namazı kaç rekattır?” sorusunun cevabını açıkladı. Yapılan açıklama şöyle:

Cuma namazının farzı iki rekâttır. Bunun yanında farzdan önce dört rekât, farzdan sonra dört rekât olmak üzere sekiz rekât da sünneti vardır (Kâsânî, Bedâî’, I, 269).

İmam Ebû Yusuf’a ve İmam Muhammed’e göre ise farzdan sonra kılınacak sünnet bir selamla dört ve bir selamla iki rekât olmak üzere toplam altı rekâttır. Bu görüşün Hz. Ali’den rivayet edildiği nakledilmektedir (Kâsânî, Bedâî’, I, 285).

Cuma hutbesi 21 Aralık 2018

Muhterem Müslümanlar! Sevgili Peygamberimizin kızı Hz. Zeynep’in çocuğu ağır bir hastalığa yakalanmıştı. Hz. Zeynep, Resûl-i Ekrem’e ‘Oğlum ölmek üzere, bize kadar gelir misin?’ diye haber gönderdi. Resûlullah bir grup sahabiyle birlikte kızının evine gitti. Kucağına aldığı torununun can çekişmekte olduğunu gören rahmet Peygamberinin gözlerinden yaş akmaya başladı. Orada bulunan sahâbilerden biri, ‘Ey Allah’ın Resûlü! Bu gözyaşı nedir?’ diye sordu. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem’in mübarek dudaklarından şu sözler dökülüverdi: “Bu gözyaşı, Allah’ın dilediği kullarının kalplerine yerleştirdiği bir rahmettir. Allah kullarından sadece merhametli olanlara rahmet eder.”

Kıymetli Müminler!

Merhamet, kalp inceliği ve gönül yumuşaklığıdır. Yaratılan her canlıya karşı duyarlı olmaktır. Evlât sevgisi, ana babaya saygı, yaşlılara, yoksullara, hastalara, yetimlere, kimsesizlere yardım etme, hatta bitki ve hayvanlara karşı şefkatli olma gibi erdemlerin hepsi merhamet duygusunun bir tezahürüdür. Allah Teâlâ’nın Rahman isminin tecellisi olan merhamet, varlığın ilahi mayasıdır. Maddi ve manevi hastalıkların en etkili ilacı, yürekleri işgal eden türlü sıkıntıların çaresi merhamette saklıdır.

Değerli Müslümanlar!

Sevgili Peygamberimiz (s.a.s), cahiliye toplumunu merhametle tanıştıran, merhameti hayatın her alanında yaşanılır kılan en muhteşem örnektir. O, müminlere karşı çok şefkatli ve merhametlidir. Allah’ın rahmetiyle etrafındakilere daima yumuşak davranmıştır.3 Güzel sözlerle onların gönlünü almıştır. Kimseyi incitmemiştir. Cezalandırırken bile insafı ve adaleti elden bırakmayarak asla zulmetmemiştir. Müminlerin de birbirlerine sevgi, şefkat ve merhametle muamele etmelerini tavsiye etmiştir.

Kıymetli Müminler!

Bugün insanlık, şefkat ve merhamete, vicdan ve hakkaniyete her zamankinden daha fazla muhtaçtır. Dünyanın bambaşka köşelerinde sayısız masum insan merhametsizliğin kıskacında kıvranmakta, zulüm ve şiddete maruz kalmaktadır. Bu vicdansızlık ve insafsızlıktan sadece insanlar değil, diğer bütün canlılar ve geleceğimiz de zarar görmektedir. Hâlbuki Allah Resûlü (s.a.s), bütün varlıklara merhametle davranmayı emretmiş ve şöyle buyurmuştur: “Merhamet edene Rahman olan Allah da merhamet eder. Siz yerdeki bütün mahlûkata merhamet edin ki göktekiler de size merhamet etsin.”

Muhterem Müslümanlar!

Merhamet, anne babamızı yalnızlığa terk etmemek, onlara şefkat kanatlarımızı germektir. Eşimize karşı anlayışlı ve güler yüzlü olmak, gönül alıcı bir çift söz söylemektir. Çocuklarımıza karşı affedici, hoşgörülü ve adil davranmaktır. Merhamet, bir yetimin, bir öksüzün başını şefkatle okşamaktır. Yolda kalmışa, dara düşene yardımcı olmaktır. Aç ve açıkta olan bir yoksulla lokmamızı paylaşmaktır. Merhamet, kâinattaki dengeyi bozmamaktır. Kıyametin kopacağı bilinse dahi bir fidanı toprakla buluşturmaktır. Şu kış gününde aç ve susuz kalan hayvanlara bir kap yiyecek, bir tas su vermektir. Nihayetinde merhamet, bütün canlılar için dünyayı güvenilir bir yer kılmaktır.

Aziz Müminler!

Allah’ın yarattığı her bir varlığı, O’nun bir emaneti, kâinat ailesinin kıymetli bir ferdi olarak görelim. Merhametsizliği şefkat ve rahmete çevirelim. Asrın vicdanına merhameti yeniden aşılayalım. Hutbemi başta okuduğum ayet-i kerimelerin mealiyle bitiriyorum: “O sarp yol nedir, bilir misin? Köle azât etmektir. Veya bir kıtlık gününde yakını olan bir yetimi yahut aç ve açıkta kalan bir yoksulu doyurmaktır. Sonra iman edip birbirlerine sabrı tavsiye edenlerden ve merhameti öğütleyenlerden olmaktır.”


SON HABERLER

İlgili Haberler

Exit mobile version