İzmir Adliyesi’nde yapısal sorunlar beklerken, kedi evleri yapılması şaşkınlık yarattı!
İzmir Adliyesi’nde 3 yıl önce depremde hasar gören bloklar arası geçişleri sağlayan blokların bugüne kadar onarılmaması, personel servislerinin çalışmaması ve pandemide kapatılan çay ocakları ve kafetaryaların hala açılmaması sorunları hala çözüme kavuşmazken, idarenin adalet sarayında son dönemde sayıları artan sokak kedilerinin belli alanlarda kontrollü bakılması için kedi evleri yapması şaşkınlık yarattı. Kediler için beslenme, su odakları ve evlerin yapılması herkes tarafından desteklenirken, hasarlı yapıların hala onarılmaması gibi daha ciddi problemlerin ötelenmesi hakim ve savcılarda tedirginlik yaşatıyor.

İzmir depreminin ardından bloklar arası geçişleri sağlayan köprüler orta hasar gördüğü için can güvenliği nedeniyle kullanıma kapatıldı. Ancak aradan geçen 3 senede yönetimsel faktörler nedeniyle C, E, F isimli köprülerde onarım bir türlü yapılamadı. İzmir Bayraklı Adliyesi’nin görev yapan yaklaşık 350 hakim ve 200 savcı, 3 yıl geçmesine rağmen onarılmayan adliye binaları nedeniyle büyük tedirginlik yaşıyor. Yargı mensupları evlerinden görev yaptıkları adliyeye doğru giderken aileleriyle ne olur olmaz diyerek sabahları helalleşerek ayrılıyor. İzmir Bayraklı Adliyesinde; Hakim, Cumhuriyet Savcısı, Yazıişleri Müdürü, Zabıt Katibi, Mübaşir ve diğer görevlilerle birlikte aynı anda 3 bin personel görev yapıyor.
6.5 SENEDİR SERVİSLER ÇALIŞMIYOR!
Polis Memuru Fethi Sekin’in şehit düştüğü 5 Ocak 2017’deki saldırı olayından sonra güvenlik tedbirleri kapsamında Bayraklı Adliyesi personelinin tüm servisleri iptal edildi. Aradan geçen 6.5 yıla rağmen personel servisleri yeniden hizmete bir türlü açılmadı.
KAFERTERYALAR YILLARDIR KAPALI!
Büyükşehir adliyelerinde pandeminin bitmesiyle birlikte kafeterya ve restoranlar yeniden hizmete alınırken, İzmir Bayraklı Adliyesi’nde hala kapalı olarak tutuluyor. Ancak aradan geçen yıllar içerisinde bir türlü adım atılamadı. Bayraklı yerleşkesi içinde görev yapan hakim ve savcılara dışarıdan misafir geldiğinde ise bir bardak çay bile doğru düzgün ısmarlanamıyor.
HAKİM VE SAVCILAR BÜYÜK TEDİRGİNLİK YAŞIYOR
İzmir’de 30 Ekim 2020’de meydana gelen depreminin ardından hasar gören ve depremin şiddeti nedeniyle tavanları çöken İzmir Bayraklı Adliyesi’nde bloklar arası köprülerde orta ve ağır hasar oluştu. Oluşan hasar nedeniyle bloklar arasındaki köprüler kullanıma kapatıldı. Aradan geçen 3 senede köprülerde herhangi bir güçlendirme çalışması yapılmadı ya da yapılamadı. Bu nedenle İzmir Adliyesi’nde görev yapan hakim ve savcılar, deprem korkusuyla büyük tedirginlik yaşıyor. Birinci derece deprem bölgesi olan İzmir’de Bayraklı Adliyesi’nin olası bir depremde çok daha büyük hasarlar almasından korkuluyor.
İzmir Cumhuriyet Başsavcısı olarak atanan Fahri Mutlu Tosun’u daha görevine başlamadan sorunlar kendisini bekliyor.
KEDİ EVLERİ BÜYÜK ŞAŞKINLIK YARATTI
Bayraklı ilçesindeki İzmir Adalet Sarayı’ndaki sokak kedilerinin sayısı, son zamanlarda artış gösterdi. Adliye personelinin de yiyecek vererek ilgilendiği can dostlarının sayısındaki artış nedeniyle gelen şikayetler üzerine Başsavcılık, harekete geçti. Kısa adı HAYTAP olan Hayvan Hakları Federasyonu’na üye avukatların da önerisiyle kedilerin belli noktalarda bakılması için kedi evleri ile beslenme ve su odakları yapıldı. Bunlar için de ‘sıfır atık’ anlayışıyla adliyenin envanterinde bulunan hasarlı ve atıl durumdaki eşyalar kullanıldı. Hazırlanan 10 kedi evi ile 3’er adet beslenme ve su odağı, adliyedeki 3 ayrı noktaya yerleştirildi. Böylelikle, adliye ve çevresindeki kedi popülasyonu kontrol altına alınırken, daha hijyenik ortamda beslenmelerine de olanak sağlandı. Kedi evi, beslenme ve su odakları, Başsavcı Vekili Hasan Onur Dinç, Adalet Sarayı İdari İşler Müdürü Akın Karesi ve HAYTAP üyelerinin katılımıyla yerleştirildi.
HAYVAN’A DEĞER VAR İNSANA YOK!
İdarenin adalet sarayında son dönemde sayıları artan sokak kedilerinin belli alanlarda kontrollü bakılması için kedi evleri yapması şaşkınlık yarattı. Kediler için beslenme, su odakları ve evlerin yapılması herkes tarafından desteklenirken, hasarlı yapıların hala onarılmaması gibi daha ciddi problemlerin ötelenmesi hakim ve savcılarda tedirginlik yaşatıyor. Hakimler ve savcılar arasında konuşulanlara göre ‘hayvana değer var, ama insana maalesef değer yok’ denildiği öğrenildi.