SON TV

Kaşıkçı cinayetinde yeni delil: Telefon trafiği

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin ses kaydını ve sonrasında gelişen telefon trafiğini değerlendirdi.

Kaşıkçı cinayetinde yeni delil: Telefon trafiği

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, bugünkü yazısında Cemal Kaşıkçı’nın infazını ve ses kaydını yorumladı. Cinayetle ilgili telefon trafiğine de değinen Selvi, ses kaydında Cemal Kaşıkçı’nın nasıl boğulduğunu yazdı.

İşte Abdulkadir Selvi’nin bugünkü yazısı:

Cemal Kaşıkçı, 2 Ekim günü Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu’na giriş yaptıktan sonra başkonsolos Muhammet el Uteybi’nin makam odasına alınıyor. 28 Eylül’de müracaat ettiğinde de aynı şekilde karşılanıp başkonsolosun odasına alındığı için yadırgaması beklenmiyor.

Kaşıkçı saat 13.14’te içeri giriyor. Ancak aynı gün Suudi Arabistan’dan gelen 15 kişi ise 12.14’te giriş yapıyorlar.

Cemal Kaşıkçı’nın başkonsolos Uteybi’nin makam odasına alınmasıyla birlikte cinayetle sonuçlanacak süreç başlıyor.

Veliaht prens Muhammed bin Selman’ın yakın koruma ekibinden oluşan ekip, Kaşıkçı’ya “Oğluna mesaj at. Yoksa seni Suudi Arabistan’a götüreceğiz” diyor. Kaşıkçı reddediyor.

Tabii ki bu diyalog karşılıklı bağrışma şeklinde yaşanıyor. Ve hemen ardından infaz ekibi plastik bir ip ya da poşete benzer bir şeyle Kaşıkçı’yı boğmaya başlıyor. 7 dakika süren ve sonunda Kaşıkçı’nın hırıltılarının işitildiği infaz süreci yaşanıyor.

İNFAZ SONRASINA İLİŞKİN

SES KAYITLARI

Suudi Arabistan’dan gelen infaz ekibinin Kaşıkçı binaya girmeden 15 dakika önce, önceden hazırlanan infaz planını gözden geçirip aralarındaki işbölümünü hatırlattıklarını gösteren ikinci ses kaydı bunlardan biri. Ama sadece o değil. Türkiye’nin elinde cinayet öncesi, infaz anı ve Kaşıkçı’nın öldürülmesinden sonrasına ilişkin “ses kayıtları”ndan söz ediliyor. Türk-Arap Medya Derneği Başkanı Turan Kışlakçı, ilk günlerde Kaşıkçı’nın akıbetine ilişkin bilgi almak amacıyla başvurduğunda Ankara’dan “Barbarca katlettiler” yanıtını aldığını ifade etmişti. Demek ki cinayet öncesi ve sonrası yaşananlar tespit edilmiş. “Cinayetten sonra panik anını gösteren bir diyalog söz konusu değil. Tam aksine sakin bir şekilde işlerine dönüyorlar” deniliyor. Yani? Adli tıp kurumu başkanı Kaşıkçı’nın cesedini 15 parçaya bölerken, az sonra anlatacağım şekliyle ekip hızlı bir telefon trafiğine giriyor.

İNFAZ ALETLERİ

CIA, Kaşıkçı cinayetinin talimatını veliaht prensin verdiği sonucuna ulaştı. İşin püf noktası da burası. Önemli olan Kaşıkçı’nın ortadan kaldırılması talimatını kimin verdiği. Kaşıkçı cinayetini gerçekleştiren 15 kişi, veliaht prensin yakın ekibinden oluşuyor. Onları Türkiye’ye getiren uçaklar hakkında “devletin uçakları” tanımı yapılıyor. Devletin görevlilerine devletin uçakları tahsis ediliyor, infaz için Türkiye’ye gönderiliyor. 15 kişilik heyet yanlarında telsiz, birebir görüşme için kullanılan telefon, şok cihazı, plastik boğma ipi, kesici-delici alet, şırınga, yoğunlaştırılmış sıvı, zımba makinası ile geliyor. Kamera kayıtlarına göre Kaşıkçı saat 13.14’te, infaz ekibi ise tam 1 saat önce giriş yapıyor. 2 Ekim gününden önce Türk çalışanlara izin veriliyor, Kaşıkçı başkonsolosluk binasına girmeden önce kameralar kapatılıyor, Kaşıkçı öldürüldükten sonra önceden hazırlanan dublörü dışarı çıkarılıyor.

TELEFON TRAFİĞİ

Tabii Türkiye’nin elinde sadece cinayet öncesi ve cinayet anına ilişkin ses kayıtları yok. Çok ama çok önemli bir delil daha var.

Veliaht prens tarafından isimleri tek tek tespit edilip Türkiye’ye gönderilen 15 kişilik ekibin Kaşıkçı’nın öldürülmesinden sonra girdikleri uluslararası telefon trafiği. Telefon trafiğinde başta Suudi Arabistan olmak üzere bazı merkezlere Kaşıkçı’nın ortadan kaldırılması talimatının yerine getirildiğine dair bilgi veriliyor.

Kaşıkçı öldürüldükten sonra Suudi güvenlik yetkilisi Tutreb’in telefonda, “Patronunuza söyleyin, adamlar işlerini bitirdi” dediği tespit edilmişti ya, bence yeni bir telefon açıp patronlarına söylesinler, iş yeni başlıyor.

yazının tamamı için tıklayınız

ETİKETLER: