SON TV

Konut sektöründe talep patlaması yaşanacak

İngiliz gayrimenkul teknoloji şirketi Homsters'in yaptığı araştırmaya göre Türkiye, dünyadaki en ilgi çekici 10 gayrimenkul pazarından biri konumunda bulunuyor. Şirket CEO'su Olejnik, gayrimenkul sektöründeki daralmanın geçici olduğunu, zaman içinde sektörde talep patlaması yaşanacağını belirtti

Konut sektöründe talep patlaması yaşanacak

İngiltere merkezli gayrimenkul teknoloji şirketi Homsters’in yaptığı araştırmadan çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı. Türkiye’nin en yüksek potansiyel taşıyan 10 küresel gayrimenkul pazarlarından biri olduğu belirlendi. Homsters’in CEO’su Andrew Olejnik, ” Tüketicilerde önce ‘hiçbir şey satın almayacağım’ şeklindeki tutumda bir patlama. Sonra talepte yavaş bir artış ve en sonunda da talep patlaması.” şeklinde bir süreç işlediğini, Türkiye’nin ilk aşamada olduğunu, nihai olarak 3. aşamaya gelindiğinde talep patlaması yaşanacağını söyledi.

Gelişmekte olan ülkelerde devalüasyonun ardından genel olarak bir talep daralması yaşandığını, ancak bu aşamayı her zaman bir “talep patlaması”nın izlediğini belirten Olejnik, pazarda iniş ve çıkışların normal karşılanması gerektiğini ve Türkiye’nin en yüksek potansiyel sunan pazarlardan biri olmayı sürdüreceğini ifade etti.

TÜRKİYE, DÜNYADAKİ EN İLGİ ÇEKİCİ 10 PAZARDAN BİRİ

Homsters olarak gayrimenkul piyasasının sunduğu büyük potansiyelin etkisiyle Türkiye’de yatırım kararı aldıklarını belirten Olejnik, “Dünyadaki bütün emlak piyasalarını karşılaştıracak matematiksel bir modellemeye sahibiz. Bu modelleme ortaya koyuyor ki, Türkiye dünyadaki en ilgi çekici 10 pazardan biridedi ve ekledi:

“Türkiye, özellikle konut piyasasında gerçekleşen yıllık işlem sayısı bakımından dünyanın en büyük gayrimenkul pazarlarından birisi. Her yıl 1 milyonun üzerinde alım satım işlemi gerçekleşiyor. Bu da Türkiye’yi Almanya, Avustralya gibi güçlü pazarlardan bile daha büyük kılıyor.”Türkiye’de toplam konut satışları 2017 yılında 1.4 milyon adetle rekor kırmıştı.

EN SONUNDA TALEP PATLAMASI

Her pazarda iniş ve çıkışlar yaşanabileceğini; özellikle gelişmekte olan ülke pazarlarındaki volatilitenin normal karşılanması gerektiğini belirten Olejnik, “Gelişmekte olan ülkelerde devalüasyon ile birlikte bir dizi davranış kalıbı gözlüyoruz. İlk olarak bir şok ve panikleme süreci ile insanlarda hiçbir şey satın almama eğilimi baş gösteriyor. Türkiye’de şu anda gördüğümüz şey de bu. Bu sürecin ardından insanlarda daha iyi analiz etme ve karşılaştırma yapma eğilimi gözlüyoruz. Üçüncü aşamada yaşanan şey ise satışlarda yeniden artış” dedi ve ekledi:

“Yani önce ‘hiçbir şey satın almayacağım’ şeklindeki tutumda bir patlama. Sonra talepte yavaş bir artış ve en sonunda da talep patlaması. Şu anda Türkiye’de ilk aşamadayız. Ancak bu sonsuza kadar sürmeyecek. Türkiye’de de yeniden bir talep patlamasına doğru gidiş olacak. Çünkü gayrimenkul ihtiyacınızı sonsuza kadar erteleyemezsiniz. İnsanlar her şart altında hala evleniyor, boşanıyor ya da çocukları oluyor ve daha geniş evlere ihtiyaç duyuyor.”

“ALICI PİYASASININ HAKİM OLDUĞU BİR DÖNEMDEYİZ”

Şu anda birçok kişi için satın alma davranışları açısından zor bir dönem olabileceğini ifade eden Olejnik, “Tabi ki karar verirken temkinli olmak gerekebilir. Ancak aynı zamanda çok ilginç bir dönem de. Çünkü firmalardan çok büyük indirimler elde edebildiğiniz ve “alıcı piyasası”nın hakim olduğu bir dönemdeyiz… Ayrıca hükümet programları uygulamaya geçiyor. Gayrimenkul sektörü için, mortgage için teşvikler hayata geçiriliyor. Bütün bunlar olumlu gelişmeler” diye konuştu.

Birçok konut geliştiricisinin fiyatlamalarda da “düzeltme”lere gittiğine dikkat çeken Olejnik, konut projelerinin bu süreçte daha gerçekçi ve şeffaf fiyatlarla piyasaya çıkıyor olmasını da alıcılar açısından bir avantaj olarak niteledi.

ETİKETLER: