SON TV

MİT’in operasyonunu hazmedemeyen Soner Yalçın’a hikaye önerisi!

MİT’in operasyonunu hazmedemeyen Soner Yalçın’a hikaye önerisi!

Son dönemlerde yazdığı her yazı ile gündem olan Hakan Soylu, bu kez yine çok konuşulacak bir yazı kaleme aldı. Son zamanlarda MİT’i hedef alan Oda TV Kurucusu Soner Yalçın’a bir aşk hikayesi öneren Soylu, yazdığı hikaye önerisiyle dikkat çekti.

İŞTE O YAZI

Bir önceki analizimizde “Türkiye karşıtı operasyonların merkez üssü: Oda TV” başlığı ile ODA TV Kurucusu Soner Yalçın’ın Türkiye’ye karşı yürütülen örtülü operasyonlardaki rolü üzerine bir değerlendirme yapmıştık. Bu analizimizde beşinci kol faaliyetlerine de yer vermiştik. ODA TV kurucusu Soner Yalçın deşifre olduktan sonra bilgi ve haber kaynaklarının kesilmesi kalemine de yansıdı. Son dönem yazıları analiz edildiğinde içi boş olduğu gibi Türkiye’ye ve Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı’na (MİT) olan öfkesi de hata yapmasına sebep olduğu görülüyor. Sözcü Gazetesi’nde bugün (13 Mayıs 2020) kaleme aldığı ve ODA TV’de manşete çektiği “Kafam karıştı: Bu daha büyük suç değil mi” başlıklı yazısı ruh halini yansıtmış durumda.

Söz konusu yazı içeriğinden kısaca bahsedelim: Söz konusu yazıda ODA TV’nin Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı (MİT) personelini deşifre etme olayı ile Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı’nın (MİT), önceki gün Kenya’da kaçırılıp Somali’ye götürülen İtalyan vatandaşı Silvia Romano’yu, koordineli çalışmalar sonucu kurtarma operasyonunun medyada yer almasını karşılaştırmış. Soner Yalçın’ın bu karşılaştırma bilgi kaynaklarının kesilmesinden sonra gerçek kimliğini yansıtmış.

Soner Yalçın’a bu buhranlı döneminde ülkeye karşı operasyon yazıları yazmak yerine hikaye yazmasını öneriyoruz. Örnek alması adına ilk hikayeyi biz kendisine okuması için paylaşalım. Söz konusu hikayede tüm karakterler ve olayların gerçek kişi ve kurumlarla ilgisi olmadığını ve tamamen hayal ürünü olduğunun altını da çizerek bu hikayenin diğer bölümlerini yazacak hayal gücümüzün yüksek olduğunu da kaydedelim.

Hikaye, bir dönem yıldızı parlayan ve daha sonra yıldızı sönen evli bir gazetecinin eşini aldatması ile başlıyor. Aldatma hikayesine konu olan ise şirin ve güzelliği ile nam salan bir bayan gazeteci rol oynuyor.

Yuva yıkan kırmızı kedi!

Bir dönemin en popüler gazetecisi Taner, Leyla isminde bir avukata aşık olur. Bu avukat ile doksanlı yıllarda evlenir. Evlilikleri ilk aşamada güzel geçer. Genç gazeteci Taner mesleği gereği bolca seyahat eder. Son seyahatini yurtdışında geçirir. Evli olduğu halde genç gazeteci Taner, bütün meslektaşlarının şirin ve güzel olarak tanımladığı başka bir gazeteciye evli olduğu halde aşık olur.

Bütün seyahatlerde ve normal günlerde sürekli onu görür, onunla zaman geçirirdi. Genç gazeteci Taner bu tutum ve davranışları artık meslektaşlarının da diline düşer. Genç gazeteci Taner bunu artık saklayamayacak durumda olduğu için eşi ile sorunlar yaşamaya başlar. İki evli çift bir anda bu konudan dolayı kavgaya tutuşur. Genç gazeteci Taner, kavganın büyümesi üzerine kendisini tutamaz ve yasadışı ilişkiyi eşine itiraf eder. Genç gazeteci Taner; “Leyla, benim evli olduğum süre içerisinde bir yurtdışı seyahatimde bir meslektaşımla ilişkimiz başladı. Dertleştiğim bir arkadaşıma anlattım. O da herkese yaydı. Bütün gazeteci arkadaşlarım bu ilişkiyi duydu. Ben herkesin şirin ve güzel olarak tanımladığı bir gazeteci arkadaşıma aşık oldum. Seni terk ediyorum” der. Bunun üzerine genç gazeteci Taner, evi terk eder. Daha sonra boşanma davası açılır. Bu dava senerlerce sürer.

Genç gazetecinin eşi avukat Leyla bu durum karşısında şoke olur! Bu itiraf, Leyla’ya adeta değersizlik duygusu yaşamasına neden olur. Kadınlık onuru zedelenir. Kocası Taner, bir meslektaşına yani bir gazeteciye âşıktı. Leyla Hanım, bir yandan olayın şokunu atlatmak isterken, diğer yandan bu gazetecinin kocasını nasıl ayarttığını merak eder. Leyla Hanım bir avukattı. Yuvasını yıkmak isteyen herkesin şirin ve güzel olarak tanımladığı bu gazeteciyi artık hedefine alır.

Leyla, avukatlığın verdiği tecrübeyle eşi Taner’in yurtdışına onunla gittiğine ilişkin yoğun araştırmalara başlar. 20 gün süreyle evi terk eden Taner, bu süreç içinde eşi Leyla’ya pişman olduğunu, gazeteci sevgilisinden ayrıldığını söyleyerek eve geri döner. Eşine âşık olduğu o gazeteci ile bir daha görüşmeyeceğine dair söz verir.

Leyla, bu dönüşe boyun eğse de, artık kafası karışıktır. Leyla, kocası Taner’in kendisine “Bir kadına âşık oldum” cümlesini hiç unutamaz. Ona karşı güveni yıkılmıştır. Yaptığı araştırmalarda kocasının bir Güney Amerika seyahatine bir gazeteci grubuyla gittiğini, aralarında kocası ile yasak aşk yaşayan genç kadının bulunduğunu kendisi de tespit eder. Kocasının kendisine anlatılan aldatma hikayesinin doğru olduğunu tesciller. Leyla, kocasının bu bayan gazeteci ile olan ilişkisini bitiremediğini hisseder. Ama elinde ise bir kanıtı yoktur. Kanıt aramaya başlar.

Bir süre sonra Leyla eşi Taner ile 15 günlüğüne arkadaşının yazlığına tatile gider. Tatilde iken bir telefon sesi duyulur. Telefonun diğer ucundaki isim şiddetli bir tartışmanın başlayacağının göstergesidir. Arayan Taner’in gazeteci sevgilisi gazeteci kadındır. Leyla, eşi Taner’in kendisine söz verdiği halde kocasını ayartan gazeteci ile telefonda konuşmasına tahammül edemez. Yine ikilinin arasında şiddetli bir tartışma yaşanır. Kocasının şirin gazeteci ile aşk yaşadığını artık netleştirir. Taner’in yalancı ve sahtekâr olduğunu söyleyen Leyla, bulundukları yazlığı terk ederek yaşadıkları bölgeye döner. Bir süre sonra araya hatırlı dostların girmesiyle tekrar barışan çift aynı evde yaşamaya tekrar başlar. Ancak Taner, herkesin şirin ve güzel olarak tanımladığı bu gazeteci ile ilişkisini gizliden gizliye devam ettirir. Taner, 12 ay süren yasak ilişkiden sonra eşine geri dönüş yapar.

Taner, herkesin dilinde olan ve şirin ve güzel olarak tanımlanan bu gazeteci kadına deli gibi âşıktır. Ama Taner’in bu aşk ilişkisi yaşadığı dönemde evli olduğu gerekçesiyle sürekli kavga eder. Taner, bu gazeteciyi eşinden daha çok sevdiğini söyler, onu rahat ettirmek ve lüks içinde yaşatmak için sürekli para harcar. Gittiği mekânlar genelde sosyetesinin takıldığı mekânlardır. Taner, o kadar çok para harcıyordu ki, kredi kartlarını ödeyemez hale gelmiştir. En sonunda çalıştığı kurumdan ev alacağı yalanını söyleyerek borç para çeker.

Taner’in yasak ilişki yaşadığı, herkesin şirin ve güzel olarak tanımladığı genç gazeteci artık bu durumdan sıkılır. Taner’den kurtulmak istese de bir türlü kurtulamaz. Şirin ve güzelliği ile nam salan genç gazeteci artık evlilik dışı bu yasak ilişkiden çok sıkılır. Kariyerinde yükselme dönemine girer. Artık meslektaşlarından sır gibi sakladıkları ilişki küçük küçük duyulur, Taner, her defasında eşinden boşanacağını ve kendisi ile evleneceğini söylese de bir türlü boşanamaz. Herkesin şirin ve güzel olarak tanımladığı bu genç gazeteci sık sık seyahat ediyor, yurtdışında gerçekleştirdiği bütün haber ve röportajlarda ilgi odağı haline gelir. Ödül dahi alır. Bu Taner’i çıldırtır. Ancak Taner bir türlü boşanamaz. Herkesin şirin ve güzel kadın olarak tanımladığı gazeteci kadın artık Taner’i sahtekâr ve yalancılıkla suçlayarak ayrılmaya karar verir. Aldatılan ve onuru kırılan Avukat Leyla da adeta bir dedektif gibi sürekli ikilinin peşindedir. Mesleğinde başarı merdivenini tırmanan, herkesin şirin ve güzel kadın olarak tanımladığı gazeteci kadın, evli olan Taner ile yaşadığı yasak ilişki artık bir çıkmaza girer. Yuva yıktığı halde bu durumu artık hazmedemez. Bu durumdan kurtulmak ister. Bir gün Taner’le yine kavgaya tutuşur. Konu her zamanki gibi Taner’in yalanları ve bitmeyen evliliğidir. Artık bu ilişki şirin ve güzel gazeteci tarafından sürdürülemez bir hal alır. Kariyerinin ve mesleğinin zirvesinde olan, herkesin şirin ve güzel kadın olarak tanımladığı gazeteci Taner’e “Ya boşan gel, ya da ayrılalım” der. Leyla’nın dedektif gibi çalışması, Taner’in ise eşini aldattığı genç gazeteci olayını artık kontrol edemez hale gelir. Her ikisi ayrılır.

Herkesin şirin ve güzel olarak tanımladığı genç gazeteci Taner’den ayrılır ve yeni bir ilişkiye yelken açar. Bir dönemin şirin ve güzel olarak tanımlanan, yuva yıkmaya çalışan, evli olduğu halde meslektaşı ile aşk yaşayan genç gazeteci başka biri ile evlenir, Taner ise bu kez kürkçü dükkânına utana sıkıla geri döner.