O isim İsrail’e tarihi ders vermişti!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) üyeliğiyle ilgili olarak 4 isim atamasıyla HSK üye seçim süreci tamamlandı. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından seçilen 7 üye haricinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından atanan 4 isim arasında halen HSK Birinci Daire Üyesi Mehmet Akif Ekinci de yer aldı. Ekinci, Mavi Marmara saldırısı dosyasında hazırladığı iddianameyle, dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Gabiel Ashkenazi’nin dışında İsrailli 3 üst düzey komutan için yakalama kararı çıkarmıştı. SON TV, tarihi sizler için derledi.

Yargı camiası tarafından merakla beklenen HSK üye seçimleriyle ilgili çalışmalar tamamlandı. 13 üyeden oluşan HSK’nın başkanı Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ile doğal üyesi Adalet Bakan Yardımcısı Hasan Yılmaz dışındaki 11 üyenin görev süresi 7 Haziran’da dolacak. Buna göre, TBMM’de Karma Komisyon tarafından belirlenen 21 aday için oylama işlemi TBMM Genel Kurulunda yapıldı. Oylama sonrasında Bilal Temel, Aysel Demirel, Ergün Şahin, Hamit Kocabey, Sinan Esen, Cumhur Şahin ve Ömür Topaç HSK üyesi olarak seçildi. TBMM Genel Kurulunda seçilen 7 ismin haricinde, geriye kalan 4 üyeyi ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan atadı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın atadığı isimler arasında, şu anda HSK Birinci Daire Başkanı olan Halil Koç ve HSK Birinci Dairesi Üyesi olan Mehmet Akif Ekinci ile İbrahim Kolcu ve Ömer Faruk Yıldırım yer aldı.

MAVİ MARMARA SALDIRISININ İDDİANAMESİNDE İSRAİLLİ YÖNETİCİLERE MÜEBBET İSTEDİ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ikinci defa HSK üyeliğine seçilen Mehmet Akif Ekinci, daha önce birçok önemli soruşturmaya imza attı. Bu soruşturmalardan en önemlisi ise, 2010 yılında İHH İnsani Yardım Vakfı ve Özgür Gazze Hareketi tarafından organize edilen ve Gazze’ye insani yardım taşıyan 6 gemiye yönelik İsrail Savunma Kuvvetleri’nin yaptığı müdahale ile Türk vatandaşı 10 yardım gönüllüsünün hayatını kaybetmesi ve gemilerin yolcularıyla birlikte rehin alınmasıyla sonuçlanan olaydı. Soruşturmanın tamamlanmasının ardından dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Mehmet Akif Ekinci 144 sayfalık bir iddianame hazırlamıştı. Ekinci tarafından hazırlanan iddianame, ABD ve İsrail basınında günlerce yer almıştı.

MAVİ MARMARA SALDIRISI OLAYI

İsrail’in Mavi Marmara gemisine düzenlediği saldırı unutulmadı, unutulmuyor, unutulmayacak. Saldırıda şehit olan yardım gönüllüleri için Türkiye ve dünyanın dört bir tarafında anma törenleri düzenleniyor. İsrail Savunma Kuvvetlerince gerçekleştirilen katliamla ilgili iddianameyi hazırlayan dönemin İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Akif Ekinci, İsrail’in tezlerinin hepsini çürüttü.

İsrail’in Mavi Marmara gemisi saldırısında şehit olan yardım gönüllüleri Türkiye ve dünyanın dört bir tarafında anılmaya devam ediyor. Filistin’den yapılan açıklamalarda da İsrail katliamının unutulmayacağı, Mavi Marmara baskınının savaş suçu olduğu ve ilgililerin yargılanması gerektiği belirtildi.

YAKALAMA KARARI ÇIKARMIŞTI

İsrail, 31 Mayıs 2010 tarihinde Gazze’ye uygulanan ambargonun ve ablukanın kırılması için yola çıkan Mavi Marmara gemisine uluslararası sularda saldırı gerçekleştirdi. Gemide, İsrail Savunma Kuvvetleri askerlerinin saldırısıyla 10 yardım gönüllüsü şehit olurken, 50’den fazla kişi de yaralandı. Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen’in de “İsrail’den izin almalıydılar” ifadeleriyle destek verdiği katliamla ilgili olarak dönemin İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Akif Ekinci, tarihi bir iddianame hazırlayarak dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Gabiel Ashkenazi’nin yanı sıra üst düzey 3 İsrailli komutan için yakalama kararı çıkarmıştı.

İSRAİL’İN EGEMENLİK İDDİASINI ÇÖKERTTİ

FETÖ’nün yargı içerisindeki elemanlarının soruşturmaya yönelik tüm engelleme çalışmaları ve soruşturmayı kapatmaya yönelik baskılarına direnen Ekinci, soruşturmayı sürdürdü. Ekinci’nin, İsrail’i panik durumuna sokan 144 sayfalık iddianamesinde, hem Tel Aviv’in saldırının gerçekleştiği bölgedeki egemenlik iddiası çökertilmiş hem de İsrail’e had bildirircesine Osmanlı’dan günümüze Türk-Musevi ilişkileri kapsamlı bir biçimde anlatılmıştı.

İSRAİL VE ABD BASININDA GÜNLERCE YER ALDI

Ekinci, iddianamenin son kısmında olayı Türk Ceza Kanunu’na göre değerlendirip, baskın emrini veren dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Gabiel Ashkenazi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Eliezer Alfred Maron, Hava Kuvvetleri İstihbarat Sorumlusu Avishay Levi ve İsrail İstihbarat Başkanı Amos Yadlin’in “kasten adam öldürme, kasten adam öldürmeye teşebbüs, nitelikli kasten yaralama, kasten yaralama, silahla kasten adam öldürmeye zincirleme azmettirme, nitelikli yağma, deniz veya demiryolu ulaşım araçlarını kaçırma veya alıkoyma, nitelikli mala zarar verme, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve eziyet suçlarına azmettirme” suçlarından yargılanmalarını talep etmişti. Baskında 10 kişi öldürüldüğü ve 114 kişi de basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralandığı için cezanın ölü ve yaralı sayısı kadar artırılması istenmişti. Ekinci’nin iddianamesi, İsrail ve ABD basınında günlerce işlenmiş, Tel Aviv’i panikletmişti. İddianame, İsrail’in uluslararası sulardaki egemenlik iddiasına vurulmuş bir darbe olarak tarihe geçti.

Ekinci tarafından hazırlanan iddianamede, İsrail askerlerinin hedef gözeterek ateş edip silahsız mağdurların ölümüne sebebiyet verdiği ve böylelikle orantısız güç kullandığı belirtilmişti. Savcı Ekinci, adli tıp raporlarını inceledikten sonra İsrail tarafının, “Gemiye indikten sonra direnişle karşılaşınca ateş açtık” tezini çürüterek ölen yolculardan ikisinin İsrail askerleri tarafından gemiye inilmeden helikopterlerden açılan ateş sonucu öldürüldüğüne dikkat çekmişti. İddianamede ayrıca, otopsi raporlarına dayanarak maktullerin bedeninde birden fazla silahtan çıkmış mermi çekirdeklerinin bulunduğu da yer almıştı.


SON HABERLER

İlgili Haberler

Exit mobile version