SON TV

Özel Erdem Anaokulu’nun kurucusu anlattı! Örnek bir anaokulu nasıl olmalı?

İstanbul Başakşehir'de bulunan Özel Erdem Anaokulu'nun kurucusu deneyimli eğitimci Zeynep İkizoğlu, örnek anaokulu eğitiminin nasıl olması gerektiğini anlattı. İşte Zeynep ikizoğlu’nun ailelere tavsiyeleri...

Özel Erdem Anaokulu’nun kurucusu anlattı! Örnek bir anaokulu nasıl olmalı?

Anneler bilir, çocukları dünyaya geldikleri andan itibaren dünya onun etrafında fır döner. Onun saç teline dahi zarar gelmemesi için uğraşırlar. Anne-babaların çocuklarını en iyi yerlerde görmek, en iyi şekilde büyütmek en büyük hayalleridir. Bir bebek doğar, her ebeveyn elinden geldiğinin en iyi şekliyle bebeğini büyütür.

Artık anaokulu yani ev dışı eğitimine başlayacağı ilk basamağa gelmiştir minik birey. Burada da devreye yine ebeveynler girer. Çocukları için zihin, beden, içsel gelişimlerinin en iyi şekilde yönlenmesini sağlayacakları bir okul aramaya başlar. Peki bu okul nasıl bir okul olmalıdır? Örnek bir anaokulu ve anaokulu öğretmeni nasıl olmalıdır?

İstanbul Başakşehir 4. Etap Rumi Caddesi Sümbül Sokak’ta hizmet veren Özel Erdem Anaokulu’nun kurucusu Zeynep İkizoğlu işte bu konularda uzman bir eğitimci…İkizoğlu, anne babalar için örnek bir anaokulunda olması gerekenleri deneyimleri çerçevesinde anlattı.

Özel Erdem Anaokulu’nun kurucusu Zeynep İkizoğlu

“İLK UÇUŞ KANAT SESLERİ…”

Anaokulu küçüklere neler katıyor kazandırıyor?

Önceliğimiz faziletli bir nesil… Bu doğrultuda alt yapıyı oluştururken yavrularımızın sosyal iletişim alanında gelişimlerini son derece önemsiyoruz. Onların ana kucaklarından inip yuvalarından ilk ayrılışları, birey olma yolundaki ilk tecrübeleri bizlerin gözlemi ve desteği ile olmakta… Yuvadan ilk uçuş kanat seslerine eşlik etmek çok büyük bir sorumluluk olmasının yanı sıra bizlere de hayat enerjisi katan etkili bir motivasyon kaynağı. Bu sorumluluk ve duygu sarmalında birey olurken biz olmayı da öğreniyor minik yavrularımız.

“OLMAZSA OLMAZIMIZ…”

Kurum olarak en temel hedefleriniz ve ilkeleriniz nelerdir?

Bizler bu yola çıkarken ebeveynlerinden emanet aldığımız yavrularımızı geleceğe hazırlarken birinci derecede birey olarak şahsiyetli, erdemli, soran – sorgulayan, bilgiyi analiz eden, yorumlayan, içselleştiren, öğrenmeyi zevk kaynağı olarak görüp edindikleri birikimlerle kendilerince yeni tasarımlar oluşturup bundan haz alan nesiller yetiştirmeyi hedefledik. Bu yolculukta olmazsa olmaz ilkemiz her bir çocuğun özel olduğudur. Her biri Rabbimizce özel ve tek yaratıldı. Taşıdığı genleri, yetenekleri, duyguları, fiziksel özellikleri, aile ve çevresel şartları ile hepsi özel ve tekler. Ve yine her biri ebeveyninin biriciği… Bu bağlamda onlara hassasiyetimiz olamazsa olmazımız.

GÖZLEMCİ VE PRATİK ÇÖZÜMLER

Çocuklar oldukça dikkat, güven, sevgi ve samimiyet ister. Manevi boyutta onların gönlünü ve güvenini kazanmak için nasıl yaklaşılmasını öğütlüyorsunuz öğretmenlerinize?

Evet, sizin de söylediğiniz gibi güvenlerini ve gönüllerini kazanmak son derece önemli. İlk hayat tecrübeleri olan anaokul ortamında bunları elde etmeleri.Ayaklarını daha bir sıkı yere basmalarına imkan sağlıyor hiç şüphesiz. Bu sebepledir ki öğretmenlerimden ilk isteğim, onların gönüllerine ulaşmak üzere tetikte olmaları. Göz temaslarında hassasiyetleri, Her durgunlukları ve her coşkularının bir değer taşıdığı bilinci ile onlara eşlik etmeleridir. Bana göre eğitim de öğretim de anlık tespitlerle perçinlenir. Bizim kurumumuzda çalışan öğretmenimiz tetikte, gözlemci ve pratik çözümler üretebilmeli.

ÇOCUK-AİLE-OKUL ÜÇGENİ

Aile ve çocuk ilişkisi arasında bir köprü görevi gördüğünüzü düşünüyor musunuz?

Elbette! Zira bazen duygusallıktan, bazen yoğunluktan bazı detaylar ebeveynlerimizin gözünden kaçabiliyor veya evden uzaklaşınca okul ortamında belirginleşen ve bizlerin profesyonel gözlemleri ile tespit edilen belli durumlar söz konusu olabiliyor. Bu durumlarda, malum olduğu üzere eğitim-öğretimin üç bacaklı bir sacayağı misali, çocuk-aile-okul üçgeni işbirliği ile mümkün olduğu bilinci doğrultusunda hemen aile ile iletişime geçiyoruz. Sağ olsun çok duyarlı olan velilerimizi okulumuza davet ediyoruz. Onlar şahsım, psikoloğumuz ve öğretmenlerimiz hep birlikte çözüm üzerine ilmek ilmek çalışıyoruz.

Psikoloğunuz ile çalışma periyodunuz nasıl?

Psikoloğumuz haftanın belli günleri okulumuzda bulunarak öncelikle çocukları sınıf ortamında gözlemlemekte. Özel durumlarda odasında birebir çocukla iletişime geçerek bir kanaate ulaştıktan sonra öğretmen ve veli bilgilendirilerek yönergeler ve önerilerle çözüm odaklı çalışmalar yapılmakta.

“VELİLERLE İLETİŞİMİMİZ ÇOK GÜÇLÜ”

Ailenin, çocuğunun herhangi bir davranışı karşısında tedirgin, kaygılı olduğu durumlar yaşandığında devreye nasıl giriyor, konuya nasıl yaklaşıyorsunuz?

Malum ebeveynlerimiz için yavruları onların biricikleri, yüreklerinden bir parçaları ve onlar için her şeyin en iyisini istiyorlar. İstemek de en doğal hakları. Bu duygularla bazı tespitleri durumunda, bazen kaygı ve endişeye kapılabiliyorlar doğal olarak. Kaygı hallerinde gerek bize açılmaları halinde gerekse bizim farkındalığımız doğrultusunda kendilerine bol bol zaman ayırıyor, konuyu enine boyuna konuşuyor, el ele neler yapılmalı veya yapılabilir hepsini masaya yatırıp hasbıhal ediyoruz. Taktir edersiniz ki hayatta en önemli şeylerden biri anlaşılmak ve güvenmektir. Rabbime hamd olsun velilerimizle bu bağlamda iletişimimiz çok güçlü. Bu da bizleri çözüme daha çabuk ulaştırıyor Elhamdülillah!

“ADI ÜSTÜNDE BİZ BİR ANAOKULUYUZ”

Yaş aralığı küçük olunca aileler çok daha yakın takipte olmak istiyorlar. Bu durumu veli-kurum iletişimi olarak ele alırsak aile ile iletişim yöntemleriniz nelerdir?

Yakın takip elbette ailelerin en doğal hakkı. Bu konuda her an iletişime açığız. Okulumuz kamera sistemi ile sürekli benim odamdan izlenmekte ve kayıt altına alınmakta. Dileyen velimiz dilediği saatte bizi ziyarete gelebilir. Benim odamda birlikte kahvemizi yudumlarken yavrusunu kameradan canlı izleyebilirler. Geçmişe dönük kayıtları kontrol edebilirler. 7-24 beni arayarak bilgi  alabilirler. Öğretmenlerimiz saat 18.00’a kadar okulda bulunuyor. Saat 17.00 -18.00 arası öğretmenleri ile gerek okulda görüşebilir gerekse telefon ile iletişime geçebilirler. Sosyal medyadan faaliyetlerimizi takip edebilirler. Adı üstünde biz bir ANAOKULU’YUZ. Anaokulu ana kucağı gibidir. Her an herkese açıktır.

Öğretmen ve personel seçiminde nelere dikkat ediyorsunuz?

Öğretmenlerimiz öncelikle alanında uzman bölüm mezunları olmak zorunda. Sorumlu öğretmenlerimizin hepsi çocuk gelişimi mezunu ve Milli Eğitim Bakanlığı onaylı öğretmenler. Bu olmazsa olmazın dışında öğretmenlerinde aradığım diğer belli özellikler de bana göre olmazsa olmazlar. İşini ve çocukları çok seviyor olması, merhametli ve duyarlı olması,pratik çözümler üretebilen gözlemci ve titiz olması, kendini yetiştirmeye açık olması. İş ahlakına sahip ve ekip çalışmasına ayak uydurabilir olması. Biz bir anaokulu isek öncelikle aile olmayı başarmalıyız ki bu ruh yavrularımıza sevgi, huzur ve güven olarak yansısın.

“BİLİNÇ ALTINDA NASIL BİR İZ BIRAKIR…”

Okul içi ve dışı aktivitelerde nelere dikkat ediyorsunuz? Tercihlerinizi belirlerken sebepleriniz ve kriterleriniz nelerdir?

Okul içi ve dışı aktiviteler çocuk gelişimi için olmazsa olmazlar arasında. Ancak sizinde vurguladığınız gibi seçimler son derece önemli. Bizim hassasiyetlerimiz yine Erdemli, faziletli bir nesil yetiştirme süzgecinden geçmekte. Öncelikle yapılan aktivite çocuğun bilinç altında nasıl bir iz bırakır bu bizim için çok önemli.

Milli-Manevi değerlerimiz bazında hangi kazanımlar elde edilebilir? Çocuk ne denli kendini ifade fırsatı bulur? Sosyal gelişimine nedenli fayda sağlar? Seçilen müziklerde, kullanılan kelime ve vurgular vs. hepsi çok hassas konular. Çocukların gelişimlerine, duruşlarına, davranışlarına, karakteristik özelliklerine göre onlarla birebir gözlem ve ilgilenme oluyor mu?

Elbette! Bizler için en değerli olan her bir yavrumuzun özel ve bir tek oluşu. Rabbim nasıl ki belli uzuvlarla bin bir güzel sima yaratmışsa inanın her bir çocukta bir o kadar birbirindan farklı ve özgün. Her biri her hali ile özel ve değerli. Bu konuda son derece titiz davranıyoruz ve gerekleri ne ise o şekilde yol alıyoruz.

Erdemli Çocuklar Zeynep İkizoğlu’nu nasıl tanır? Çocuklarla iletişim halinde misiniz?

Tabi ki yavrularımla her an iletişim içerisindeyim! İletişimsiz hangi güzel iş olmuş ki? Okul kurucusu olarak köşemden yönetmem asla okulumu. Ben öncelikle eğitim- öğretimin çocuklarla iç içe olmaktan geçtiğine inanan ve bundan son derece haz alan birisiyim. Onlarla oynarken, sohbet ederken, dertleşirken, hayaller kurarken yaşımı unutuyor bir yandan bir şeyler öğretirken bir yandan onlardan yeni şeyler öğreniyorum. İnanın birçok kitap okumaktan daha fazla ufkunuz açılıyor genişliyor. Bazen ben onların yanına giderim bazen onlar toplu veya bireysel beni ziyaret ederler odamda. Toplantılar yapar, minik sözleşmeler imzalarız aramızda. Kiminin müdür öğretmeni, kiminin teyzesi, kiminin ananesi-babaannesiyim. Kim nasıl hitap etmek isterse. Onların sevinç ve hüzünlerini sarılarak paylaşmak benim için ömrümün altın dakikaları. Hele ki mezunlarımızın gelip karnelerini bana göstermeleri, ergenlik yaşında olanların gelip benimle sorunlarını paylaşmaları hayatın tüm hazinelerine sahip olmaya bedel. Şunu da söylemeden geçemeyeceğim; Yıllar önce öğrencim olan bir kızımızın kızı okulumuzda öğrencimiz oldu. Bundan büyük kariyer bundan büyük mutluluk olabilir mi?

Neden ERDEM ANAOKULU tercih edilmeli?

Her velinin beklenti ve eğitim-öğretim anlayışı elbette farklıdır. Bizi tercih edeceklerin en kıymetlilerini bize emanet ettikten sonra güven sorunları kalmayacaktır Rabbimin izni ile. Nitekim eski velilerimiz her zaman bu konuda referanslarımız olmuştur. Bizim okulumuza gelenlerin yüzde 90’lık oranı veli referanslarımız ile bize ulaşırlar. Bir ailenin art arda üç çocuğunu mezun ettiğimiz velilerimiz de mevcut. Ayrıca MEB’e bağlı bir kurum olarak çocuklarımızın bilişsel, pisikomotor, sosyal gelişimleri, dil gelişimler ve öz bakım becerileri kazanımları haricinde Milli-Manevi değerlerimizle donattığımız yavrularımıza sorgulamayı, analiz yapmayı, yorumlayıp kendi duygu ve becerileri ile yenilikler keşfedip üretmeyi,birey olmayı öğretiyoruz. Hem onların hem kendi geleceğinizin teminatı için geleceğimizi ERDEMLİ ELLERE EMANET ETMEK için şimdi ciğerparelerini bize emanet etmeliler diyorum.

BAHÇE SULAMA BENZETMESİ

Son söz olarak anne-babalara ,ailelere neler söylemek istersiniz?

Saygı değer anne-babalarımız da en az bizler kadar iyi biliyorlar ki çocuklarımız bizlere Rabbimizin emaneti ve yine biliyoruz ki onlar sadece bizim değil, Vatanımızın da gelecekleri. Bu sebepledir ki çocuklar asla ihmale gelmez. Ben çocuk gelişimini bahçe sulamasında su arkları açarak suyun gidiş yönünü belirlemeye benzetiyorum. Şayet zamanında,baştan arklarınızı (su kanallarınızı) düzgün yaparsanız su yolunu bulur akar akar ve sağlıklı hasat yaparsınız. Aralarda ufak sızmalar olsa da bir kürek toprak toparlamaya yeter. Aksi halde su yine bir yol bulur bulmasına da bu hal ne sizi mutlu eder ne de su gittiği yerde verimli hizmet sunar. Yabani ot ve dikenlerin işine yarar mazallah! Tercihiniz biz veya başka bir yer olabilir. Ancak lütfen seçici olun ve İnşaallah sınavını kazananlardan olun. Malum çocuklar bize Rabbimizin emaneti…

ÖZEL ERDEM ANAOKULU’NUN İNTERNET SİTESİ İÇİN TIKLAYIN

Özel Erdem Anaokulu Adresi için tıklayın

ÖZEL ERDEM ANAOKULU’NUN FACEBOOK’U İÇİN TIKLAYIN

               

ETİKETLER: