SON TV

Rahip Brunson Dosyası – Varan 2

Brunson davası, uluslararası ana akım medyanın hâlâ ana gündem maddelerinden birisi. SON.TV, Brunson analizinin birinci bölümünde, istihbarat savaşlarının Rahip Brunson’a kadar uzanan adli yansımalarının ilk ayağını değerlendirmişti. İşte Brunson Dosyası Varan 2

Rahip Brunson Dosyası – Varan 2

Brunson davası, uluslararası ana akım medyanın hâlâ ana gündem maddelerinden birisi. SON.TV, Brunson analizinin birinci bölümünde, istihbarat savaşlarının Rahip Brunson’a kadar uzanan adli yansımalarının ilk ayağını değerlendirmişti.

Pastör Brunson ile ilgili ilk makalemizde devlet istihbarat servislerinin üçüncü dünya ülkelerinde yıkıcı ve bölücü psikolojik ve gayri nizami harp faaliyetlerini nasıl yürüttüklerini mercek altına almıştık.

Analiz ve değerlendirmemizde şu ana başlıklara değinmiştik;

  • Kim bu Rahip Brunson?
  • ABD ve Pentagon için neden çok önemli?
  • Pastör’ün tutuklandığı ilk günden beri Trump’ın adeta isyan etmesine sebep olacak ne tür faaliyetleri var?
  • Brunson, Çin ve İran devlet istihbarat teşkilatları için ne anlam teşkil ediyor?
  • Ya Brunson bu iki devletin istihbarat servislerinin eline geçse ne olur?
  • Ve analizimin en çarpıcı odak noktası olan ABD ve İsrail, Brunson soruşturmasından niye bu kadar çok çekiniyor?
  • Türk İstihbaratı Pastör Brunson’ı nasıl biliyor ve analiz ediyor?

Brunson Dosyası – Varan 1

ABD için kıyamet senaryolarını andıran Brunson Varan 2 dosyasını açıyoruz.

Savcılık kaynaklarına göre Rahip Andrew Brunson, 15 Temmuz’da gerçekleştirilmeye çalışılan askeri darbe girişiminden aslında çok önceden haberdardı. Brunson’ın bir Türk vatandaşına gerçekleşmesi beklenilen askeri darbe girişimini ‘zelzele’ olarak tanımlaması dikkat çekici bulunuyor.

Brunson sözde zelzelenin oluşturacağı yıkım ve sonrasında doğacak olumsuzluklara -darbe sürecini kastediyor- karşı hayatta kalabilmesi amacıyla, bir takım askeri malzemeyi bir Türk vatandaşına veriyor. Firari şüphelilerden ABD vatandaşı Kenneth C. Abney ile yakın irtibat halinde olduğu da tespit edilmiş. Emniyete göre, Pastör Brunson ve ABNEY’in birçok istihbarat faaliyetini sahada birlikte icra ettikleri yönünde kuvvetli deliller de elde edilmiş.

ASKERİ CASUSLUK FAALİYETLERİ TESPİT EDİLDİ

Şüpheli Brunson’ın kullandığı GSM hattının HTS dökümlerinin analizinde, hakkında ayrıca soruşturma yürütülen firari Kenneth C. Abney ile soruşturma kapsamında anlam yüklenecek şekilde, düzenli periyotlarla aynı yerde cep telefonları ile baz (sinyal) verdikleri anlaşılıyor.

Dua kod isimli tanığın ifadesi kapsamında, şüpheli Kenneth C. Abney’e ait bilgisayardan elde edildiği anlaşılan “irtibat kurulacak askerler” şeklinde bir listeyi de savcılık makamlarına teslim etmiş. Savcılık kaynakları; Brunson’ın Abney ile yoğun irtibat halinde bulunması, teslim edilen listede yer alanların askeri şahıs olması ve askeri okullarda öğretmen olmalarını göz önüne alarak soruşturmayı derinleştirmiş. Savcılık, şüphelilerin askeri casusluk faaliyeti maksadıyla nitelendirilebilecek ve din adamlığı ile hiçbir şekilde bağdaşamayacak faaliyetler içinde olduğunu değerlendiriyor.

İSAYA DÖNMEK İÇİN GEREKLİ KOŞULLAR OLUŞMUŞTU!

Şüpheli Brunson, avukat huzurunda alınan savcılık ifadesinde ele geçen telefonun kendisine ait olduğunu kabul ediyor. Teknik inceleme sonucu ulaşılan 21 Temmuz 2016 tarihli saat 12:38’de gönderdiği bir mesajında şöyle diyor

Brunson: “Merhaba Dan. Teşekkürler. Evet. Ben iyiyim. Sana cevap veremediğim için üzgünüm. Dün Norine’le buluşmak için Amerika’ya uçuyordum. Üç haftalığına çocuklarla olmak için Amerika’ya gelmeyi aylar önce programladık. Türkiye için ilginç bir zamanlama oldu. Türkleri sallayacak bazı olayları bekliyorduk. İsa’ya dönmek için gerekli koşullar oluşmuştu. Darbe teşebbüsü bir şoktu. Birçok Türk geçmişte de olduğu gibi askeriyeye güvendi, ancak bu sefer çok geçti. Ve darbe teşebbüsünden sonra bu başka bir sallama. Sanırım olaylar daha da kötüye gidecek. Sonunda biz kazanacağız. Seninle yakında iletişime geçmek üzere.”

Bu mesaj aslında Brunson’ın darbe sürecini çok önceden iyi bildiğini gösteriyor.

DARBENİN BAŞARISIZ OLMASINDAN ÜZÜNTÜ DUYMUŞ

Pastör Brunson, ülkemizde yaşanan darbe girişiminin başarısız olmasından duyduğu üzüntüyü beyan eder mahiyetteki bu mesaj dökümüne ilişkin savcılık savunmasında özetle şöyle diyor:

“Bana göstermiş̧ olduğunuz mesajları hatırladım. Ben o tarihlerde Amerika Birleşik Devletleri’ne gitmiştim. Bu mesajı Kanada’da bulunan bir arkadaşıma çektim. Ben bu mesajda darbenin başarılı olmamasına üzüldüğümü kastetmedim. Türk halkının hissettikleri konusunda izlenimimi aktardım. Dini inançla ve toplumun geçirdiği kaoslar sonucu halkın dine yönelmesi ile ilgili bir beklentiden ibarettir.”

Türk milletinin kaos ortamlarında milli beraberlik ruhu içinde manevi değerleri üzerinde kenetlendiği 15 Temmuz ile ilgili Brunson’ın savcılık beyanları inandırıcı ve samimiyetten uzak. Şöyle ki; arkadaşı Dan’a yolladığı mesajı analiz ettiğimizde, askeri darbeden çok önceden aslında haberdar olduğu ve girişimin başarısız olmasından dolayı memnun kalmadığını da görüyoruz.

BRUNSON: SONUNDA BİZ KAZANACAĞIZ!

Brunson mesajında: “Birçok Türk geçmişte olduğu gibi askeriyeye güvendi ancak bu sefer çok geçti” diyor. Devamla TSK içinde darbe girişimine katılan FETÖ mensupları ile onları destekleyecek bir grubun geç kalmalarından duyduğu üzüntüyü dile getirdiği görülüyor.

Brunson, “Darbe teşebbüsünden sonra bu başka bir sallama” söylemiyle askeri darbe girişimi sonrasında Türk devletinin milletiyle bütünleşerek aldığı süratli ve etkili tedbirlerden büyük rahatsızlık duyduğunu göstermiş oluyor. Mesajları okumaya devam ediyoruz: “Sanırım olaylar daha da kötüye gidecek. Sonunda Biz Kazanacağız. ”Pastör Brunson, ülkemizde uzun yıllardır FETÖ silahlı terör örgütüne karşı yürütülen mücadelede safını kendince belirlediğini üstteki cümlelerle ortaya koyuyor.

Yargı kaynakları; Brunson’ın bu sözlerini FETÖ Terör Örgütü’ne desteğini açıkça belli ettiği, askeri darbe girişimi sonrası doğacak kaos ortamının sonucunda kendi hedefleri doğrultusunda bir başarı umut ettiğini de değerlendiriyor.

TÜRK İSTİHBARAT KAYNAKLARI BRUNSONU ÇOK İYİ BİLİYOR

SON TV’nin istihbarat kaynaklarına dayandırdığı analize göre ise; bu mesajların sadece ülkemizde yaşayan yabancı bir din adamının sosyo-ekonomik yorumu olmadığı, belirli kurumsal bir hedef, strateji ve bilgi doğrultusunda, amacına ulaşamayan örgütsel bir eylemden dolayı duyulan rahatsızlığı beyan eden nitelik taşıdığı vurgulanıyor.

İstihbarat kaynakları; Brunson’un FETÖ ve PKK terör örgütlerinin üst düzey mensupları ile görüşmeler yaptığını, bu örgütlerin üyesi olmamakla birlikte, mensubu olduğu illegal (Gayri Nizami Harp) yapılanmanın amaçları doğrultusunda hareket ettiğini değerlendiriyorlar. Pastör’ün illegal yapı ile aynı strateji kapsamında çalışmalar yürüttüğünü, farklı maskeler içindeki tespit edilen diğer yabancı unsurlar ile birlikte hareket ettiği de belirtiliyor.

Kaynaklar; “deprem” veya “zelzele” deyimlerinin darbe ve kaos faaliyetini maskelemek için kullandığı ve bağlantılı olduğu şahısların zarar görmemeleri ve özel pozisyon almaları amacıyla girişimden önce üyelerine şifreli olarak duyurduğu şeklinde yorumlanıyor. Depremin önceden bilinmesi bilimsel olarak mümkün olmamasına rağmen ülkede bir zelzele olacağını söyleyerek, irtibatta oldukları şahıslara askerlerin kullandığı hayatta kalma yaşam malzemeleri verilmesinin de dikkat çekici olduğu vurgulanıyor.

AMERİKAN YEŞİL BERELİLER’İN’ NASIL SAVAŞTIĞINI GÖRDÜN MÜ?

Konuşmada zelzeleden kastın askeri darbe girişimi olduğu, bu askeri darbe girişimini gerçekleştiren FETÖ silahlı terör örgütü ile darbe girişiminden önce haberdar olacak kadar birlikte hareket edildiği ifade ediliyor.Rahip Brunson’ın eylem ve fikir birliği yaptığı arkadaşlarından birisinin tartıştırken söylediği şu sözler de FETÖ ile bağın bir göstergesi:

“6-7 yıl sonra yıkıntıların arasından seni bulup kafanı koparacağım. Sen Amerikan Yeşil Bereliler’in nasıl savaştığını gördün mü? Polis şefi Emrullah Uslu ve arkadaşları Türkiye Cumhuriyeti’nin sahibidir, onların sahibi de Amerikalılardır.”

Kaynaklarımıza göre bu grupların hedefi, Türk devletinin yönetimini ele geçirmek, daha sonra kendi emelleri doğrultusunda parçalayıp daha kontrol edilebilir küçük birimlere indirgeyerek iltisaklı bulundukları yabancı güçlere teslim etmek.

TÜRKİYE’Yİ BÖLMEK VE PARÇALAMAK İSTİYORLAR

Brunson’ın, FETÖ ve PKK silahlı terör örgütleri ile aynı eksende, nihai olarak ülkeyi karıştırmak, kaosa götürmek ve bölmek olan ayrıştırma planı üzerinde çalışarak bu amacı gerçekleştirecek bilgileri toplamaya, özellikle belli bir etnik kökene sahip vatandaşları bu amaç doğrultusunda yönlendirmeye ve bu tür eylemleri organize etmeye yönelik aktif olarak faaliyet yürüttüğü görülüyor.

Türkiye’nin bütün dini inançlara ve inanç paralelindeki tüm organizasyonlara saygılı olmakla beraber, hangi dine mensup olursa olsun, kişilerin dini inançları suistimal ederek oluşturulmaya çalışılan kaos timlerinin tehdit oluşturma gayreti içindeki faaliyetlerine artık izin vermesinin mümkün olmadığı istihbarat kaynaklarınca dile getiriliyor.

İSTİHBARAT KAYNAKLARI ŞUNU SÖYLÜYOR

“Bu tip illegal yapılanmaların, organize insan gücü, örgütlenme yetenekleri ve mali olanakları sayesinde toplum yararına çalışıyor görüntüsünü sergileyerek gizli ajandalarını gerçekleştirmeye çalıştıkları ve bulundukları ülkelerin toplumsal ve kültürel yapısı ile egemenliklerine zarar verdiklerini artık net olarak görüyoruz.”

ANALİZ 3 DEVAM EDECEK

ETİKETLER: