Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın dayısı Adnan Kaşıkçı kimdir?

Cemal Kaşıkçı, evlilik işlemleri için girdiği Suudi Arabistan Başkonsoluğundan bir daha çıkamadı. 2 Ekim’den sonra Kaşıkçı’dan haber alınamazken, Kaşıkçı’nın dayısı Adnan Kaşıkçı’nın uluslararası silah kaçakçısı olduğu öğrenildi. Öte yandan Kaşıkçı’nın yeğeni El Fayed’te Diana ile beraber suikaste kurban gitmişti.

KAŞIKÇI’NIN YEĞENİ EL FAYED, DIANA İLE BİRLİKTE SUİKASTA UĞRADI

Kaşıkçı’nın yeğeni Dodi El Fayed, Lady Diana ile birlikte suikaste kurban gitmişti. Paparazilerden kaçmak isteyen alkollü şoför, yolu karıştırdı ve hızla bir tünele girerken kaza yaptı. Kazada Diana, Dodi ve şoför hayatlarını kaybetti. Kazadan canlı kurtarılan Diana’nın koruması ise, kazadan sonra tanık koruma programı ile gizlenecek ve ondan da bir daha haber alınamadı.

DOLAR MİLYARDERİNİN YEĞENİ

Öldürülen Cemal Kaşıkçı, Arabistanlı dolar milyarderi Adnan Kaşıkçı’nın yeğeniydi. Yatları, katları ve aşkları ile dünya sosyetesinin zirvesindeydi. Ancak Adnan Kaşıkçı’nın 82 yıllık hayatı Londra’da sona erdi. Kaşıkçı, geride bol paralı ve hikayeli bir geçmiş bırakıp hayata veda etti. Kaşıkçı, Mekke’de varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi.Aşkları evlilikleri ve eski eşine verdiği 894 milyon dolarlık nafaka ile tarihe geçti.

ADNAN KAŞIKÇI KİMDİR?

Adnan Kaşıkçı 1935 yılında Mekke’de varlıklı bir ailede dünyaya geldi. Mısır İskenderiye’de iyi bir okulda eğitim gören Kaşıkçı, 17 yaşında ABD’de Kaliforniya Devlet Üniversitesi’nde Ekonomi Bilimleri okumaya başladı. Ardından Palo Alto’da bulunan Stanford Üniversitesi’ne geçti. ABD’de yaşadığı süre içinde birçok devlet kurumu ve kişilerle ilişkisini geliştirdi. 50’li yılların sonuna doğru otomobil firmaları temsilciliği yapmaya başladı. Yurduna dönünce, 20 yaşında, ülkesinin ordusuna Amerikan kamyonları sağlayan bir sözleşmeye imza attı.

SAVAŞ ARAÇLARINA İLGİSİ ARTTI

Kaşıkçı, komisyonunu tahsil etti ve aralarında Chrysler ve Rolls Royce da bulunan, Suudi Arabistan’da çok sayıda Amerikan ve İngiliz otomobil firmasının temsilciliğini üstlendi. 1961 yılında 25 yaşına geldiğinde kendi ülkesinden Soraya adlı bir kızla evlendi ve onunla birlikte beş çocuk sahibi oldu. ABD’nin değer verdiği savaş araçlarına ilgisi artan Kaşıkçı, Kaşıkçı’nın sonraki on yıl içinde sadece bu işe soyunan Amerikan şirketlerinden yarım milyar dolar tahsil ettiği söyleniyor. 50’den fazla şirkete sahip olan Kaşıkçı, Lüxenburg tescilli Triad Holding Corporation adlı şirketi iki erkek kardeşiyle birlikte kurdu. Merkezi Salt Lake City’de bulunan Triad America adlı bir diğer holding, Kaşıkçı’nın ABD’deki işlerini denetliyordu.

PARTİLERİYLE 70’Lİ YILLARA DAMGA VURDU

Kazancının bir ksımı rüşvetlerden bir kısmı da komisyonlardan oluşan Adnan Kaşıkçı, bundan sonraki yıllarda İspanya’da Marbella’da ya da “Nebile” adlı yatında verdiği çok masraflı ve patronların katıldığı partilerle adından söz ettirdi. 70’li yılların sonunda, uluslararası silah ticareti daha sıkı bir denetim altına alındı ve büyük silah işlerinde politikacılar büyük rol oynamaya başladı. Kaşıkçı ilk karısından boşandığı 1974 yılından dört yıl sonra, İtalyan Lamia Biancolini ile evlendi ve bir çocuk sahibi oldu.

ULUSLARARASI SİLAH KAÇAKÇISI

Babası Suud Kralı’nın saray hekimiydi. 17 yaşında ABD’de Kaliforniya Devlet Üniversitesi’ne girdi. Ardından Stanford Üniversitesi’ne geçti. 1950’lilerde Suudi Arabistan’da Amerikan ve İngiliz otomobil firmasının temsilciliğini üstlendi. 1961’de 25 yaşına geldiğinde Süreyya ile evlendi. 5 çocuğu dünyaya geldi. Bu sırada silah sektörüne girdi.

Kaşıkçı, 1970 ve 80’li yıllarda yaptığı uluslararası silah anlaşmaları ile dünyanın en zengin isimleri arasına girdi. Dolce Vita (Tatlı Hayat) ifadesi tam ona göreydi. Çünkü o tarihte Kaşıkçı’nın servetinin 4 milyar dolar olduğu belirtildi. Ancak uluslararası silah ticareti 70’li yıllarda denetim altına alınınca Kaşıkçı ile ilişkisi olan politikacılar da gözler önüne serildi.İflas bayrağını çeken ünlü iş adamı, çok farklı sektöre girdi. Başta turizm olmak üzere pek çok sektörde şansını denedi. Ancak eski günlerine dönemedi.

“KAÇIRILMA KORKUSUYLA YAŞIYORDU”

Nitekim, kendisini tanıyanlar ve çevresindekiler sürekli olarak Cemal Kaçıkçı’nın kaçırılma korkusuyla yaşadığını teyit ediyorlar. Bundan dolayı kaldığı otel odasına yabancıları kabul etmediğini ve yalnız başına seyahat etmekten kaçındığını söylüyorlar. Bu tanıklardan birisi de Al Misruyyun gazetesinin sahibi ve Mısırlı muhalif Cemal Sultan. Sultan da ikili elektronik temasları sonucu Kaşıkçı’nın tedirgin olduğuna ve kaçırılmaktan korktuğuna söyleyenler arasında yer aldı.

ABD KAŞIKÇI İLE ANLAŞMA YAPMAKTAN VAZGEÇTİ

Kaşıkçı’nın petrol işi gerileyince yeni iş kolları aramaya başladı ve 90’lı yılların başında serveti neredeyse yarılanmıştı. Seksenli yılların sonunda Kaşıkçı’nın İran-Contra olayına bulaştığı anlaşılınca, Kaşıkçı iş hayatında ilk kez bir kriz noktasına geldi. Olayda, Amerikalılar İran devletinin ABD’ye açılmasını sağlamak amacıyla İran’a silah satmışlardı. Bu işten elde edilen paraların da Nikaragua’daki hükümete karşı savaşan Contra’lara aktarıldığı anlaşıldı. Ayrıca, Kaşıkçı’nın Filipinler’in başkanı Ferdinand Marcos ile birlikte, başkanın zimmetine geçirdiği vergi gelirlerini el altından piyasaya sürdüğüne yönelik ipuçları çoğalınca, Amerikan hükümeti Kaşıkçı, ile işbirliği yapmaktan vazgeçti. Bunun üzerine 1989’da Kaşıkçı, üç ay gözaltında tutulduktan sonra, ABD’ye teslim edildi.

HAKKINDAKİ SUÇLAMALAR KALDIRILDI

Yaşananların ardından Adnan Kaşıkçı, New York’taki lüks evinde bilgisayar aracılığıyla kontrol altında tutulma cezasına çarptırıldı. 1990 yazında New York’ta bir mahkeme, Filipin devlet malını kötüye kullanmak suçlamasını kaldırarak, Kaşıkçı’yı akladı. Suudi Arabistanlı iş adamı kirli/şüpheli işlerine karşın, uluslararası jet sosyete partilerinin eskisi gibi, sevilen bir konuğu olmaya da devam etti. İş adamı Adnan Kaşıkçı yaşamını sürdürdüğü Londra’da 6 Haziran 2017’de 81 yaşında öldü.