Ulusal Güvenlik Sorunu: Oda TV’den sonra Independent!

‘Hakan Soylu’, SON.TV için medya üzerinden ulusal güvenlik sorununu kaleme aldı. İşte o kritik analiz: 

“Dünyada bulunan birçok devlet istihbarat üretiminde medyayı kullanır. Söz konusu devletler yabancı ülkelerde örtülü operasyon çekmek istediği hedefi zahmetsiz ve kolaylıkla medya aracılığı ile ulaşabilir. Geçmişte yabancı devletlerin medya aracılığı ile çektiği operasyonlar çok uzakta değil.

Türkiye’de yabancı istihbarat birimleri, iç ya da dış politikaya dair yönlendirme, kamuoyu oluşturma ve gerçekleştirecekleri örtülü operasyonları bu araçları kullanarak yapmakta. Geçmişte bu örtülü operasyonlara örnek verecek olursak Gezi Parkı hadisesi, 17/25 Aralık, devamında darbe süreçleri örnek olarak gösterilebilir.

Unutulmamalıdır ki; birçok devlet ulusal güvenlik istihbaratı üretiminde hedef ülkede bulunan medya organlarını veya o ülkede kurdurduğu medya organını kullanır. Söz konusu istihbarat birimleri hedef ülkede kullandıkları medya organlarından yola çıkarak daha yoğun ve gizli faaliyetler yürüterek her türlü örtülü operasyonu çekmekte, istihbarat üretmekte, hedef ülkenin iç ve dış politikasına da yön vermektedir. Türkiye’de basın özgürlüğü kılıfı altında örtülü istihbarat operasyonları gerçekleştiren, ulusal ve milli güvenliğe tehdit oluşturan yayın organları tek tek tespit edilmiş, organizasyon şemaları çıkartılmış, Türkiye’de irtibatlı ve iltisaklı isimler casusluk kapsamında değerlendirilmeye alınmıştır. Bu bilgiler ışığında devlet düğmeye basmıştır.

İlk olarak Milli İstihbarat Teşkilatı personelini deşifre eden ulusal ve milli güvenliğe tehdit oluşturan -ücretini ödedikten sonra kullanılmaya müsait- ODA TV ve benzeri yayın organları kapatılmış, yabancı istihbarat birimleri ile irtibat ve iltisakları olanlar tespit edilmiş, devamında ise Rus-Suud sermayeli Independent Türkçe’ye erişim engeli bugün itibari ile getirilmiştir.

At pazarı meydanında bir dönemler bir yardım kuruluşuna sızıp oradan kritik bilgileri FETÖ’ye sızdıran, FETÖ aracılığı ile İsrail’in Türkiye masasında bulunan isimler ile irtibat ve iltisaklı hale getirilen, daha sonra da irtibatlı olduğu İsrailli isimlerle devlete kayıt bırakan, daha sonra merkez medyada parlatılan ve daha sonra yabancı bir medya kuruluşunun başına getirilen isme de not düşmek istiyoruz: Ulusal ve milli güvenliği tehdit eden her unsur, bu unsurlarla irtibatlı ve iltisaklı olan her kişi/kişiler ile DEVLET mücadele etmeye kararlıdır.  Attığınız adım, uçtan uca şifreli görüşmeleriniz, para trafiğiniz, hayat değişiminiz kayıt edilmekte, zamanı geldiğinde hatırlamadığınızı söyleyeceğiniz konular, irtibat ve iltisaklarınız sizlere hatırlatılacaktır.

Hiçbir özgürlük ulusal ve milli güvenliğimizin önüne geçemez. Devlet, artık medyada süzgecin olmadığını, olayların önüne arkasına bakmadan haber yapanları, örtülü operasyon aracı olarak yorum yapanları, ulusal çıkarlarımızı hassasiyetle ele almayanlar ile mücadele etmeye azim ve gayretlidir.”