SON TV

ABD’nin küresel sistemi ateşe atma oyunu: Global dolar likidetisi kıtlığı!

Doları kıtlaştırmanın maliyetini SON.TV sizler için analiz etti. İşte Amerika Birleşik Devletleri'nin küresel sistemi ateşe atma oyunu: Global dolar likidetisi kıtlığı!

ABD’nin küresel sistemi ateşe atma oyunu: Global dolar likidetisi kıtlığı!

Başta ABD olmak üzere küresel ölçekte kredi piyasası, kaçınılmaz bir daralma sürecine girmiş bulunuyor. Buna ilaveten küresel dolar kıtlığı da hızla derinleşiyor. Global bir finansal kriz bekleyenlerin en önemli dayanaklarını bu hususlar oluşturuyor. Fed’in sıkılaştırıcı politikaları, güçlenen dolar ve kuruyan likidite nedeniyle özellikle Gelişen Piyasalarda olumsuz etkiler doğuracağı beklentisi giderek artıyor.

Belirtmek gerekir ki, dolar kıtlığı, uluslararası piyasalar açısından kaybolan likidite anlamına gelir. Geçtiğimiz son iki haftada dünya genelinde hisse senedi piyasaları ve tahvil piyasaları büyük kayıplar yaşadı. Bu dönemde gerçekten iyi performans gösteren tek araç altın oldu.

Yükselen ABD reel faiz oranları ve yavaşlayan ekonomik büyüme (özellikle de Çin kaynaklı) korkusu, yatırımcıların pozisyonlarını yeniden düşünmeye sevk etmektedir.

Kısa vadeli dolar borçlanmanın maliyeti, LIBOR’dan da görüleceği üzere agresif bir finansal sıkılaşmaya işaret etmektedir. Öyle ki, 3-aylık dolar LIBOR oranına bakıldığında Mayıs sonundan buyana en büyük bir günlük sıçrama yaşandığı görülecektir. Daha da ürkütücü olan ise, bu oranın 2008 yılından beri en yüksek seviyesine gelmiş olmasıdır. Aşağıdaki grafikte bu husus açıkça görülmektedir:

Kaynak: Zerohedge

Grafikten de görüleceği üzere, kısa vadeli dolar cinsi borçlanmanın maliyeti oldukça artmıştır. Özellikle de ABD dışı yatırımcıların dolar bulma imkanlarında darlaşma, buna karşılık maliyetlerinde artış yaşanmaktadır.

Yukarıdaki grafikten görüldüğü üzere kaldıraçlı krediye dayalı borçların maliyetinde hızlı bir artış yaşanıyor. Ne var ki, bu eğilimin son üç yıldır piyasa tarafından göz ardı edildiği anlaşılıyor. Bunun da arkasında yatan saik, ABD’nin büyümesinin yükselen faiz ödemelerini telafi edeceğine inanılmasıdır. İşin kötüsü, küresel piyasalarda, mevcut sıkılaştırma politikalarının sonucu olarak kısa vadeli borçlanma maliyetinin daha da artacağı beklentisidir.

Bu noktada önemli olan bir husus da faiz oranlarının artış eğiliminin küresel ölçekte hangi sektörleri vuracağını belirlemektir.

LIBOR oranının tarihine bakıldığında daima FED faizinden yukarıda olduğu görülecektir. FED kısa vadeli faiz oranlarını artırdıkça LIBOR’a bağlı olan borçlar da ciddi şekilde etkilenecektir.

JPMorgan’ın yılın ilk çeyreğinde yaptığı bir hesaplamaya göre 7,5 trilyon dolar civarında LIBOR-ilintili borç mevcuttur:

Tablodan da görüldüğü üzere Sendikasyon kredilerinin %97’si LIBOR bağlantılıdır.

Doların kıt olması iddiası, 2008’den itibaren Fed’in devasa miktarda para bastığı ortada iken tuhaf gelse de problem dünyanın geri kalanının FED’inkinden çok daha fazla dolar yaratıyor olmasıdır. Buna göre, basılan her bir dolar için, dolaşımdaki borç tutarı yaklaşık 20 kattır. Bu borçların çoğu da ABD dışındadır. Örneğin, Gelişen Piyasalar gibi…

FED parasal gevşemeyi sürdürdüğü ve enflasyon da düşük olduğu sürece her  şey yolundaydı. Ancak artık Fed’in sıkılaştırıcı politikaları, ABD açıklarının artışı, güçlenen dolar ve yüksek faiz oranlarıyla atmosfer değişmiştir. Ne var ki, Aralık 2015’den beri Fed, sıkılaştırmayı sürdürmektedir.

Yükselen ABD açıkları, ABD Hazinesi’ni fonlayacak daha yüksek miktarda paranın ülke dışından gelmesini gerektiriyor. Ancak Fed, bilançosunu küçültüyor. Bu da, ekonomiden dolarları çektiği anlamına geliyor. ABD dolarındaki kıtlığın bir nedeni bu. Küresel sistemin rezerv parasındaki bu gelişme tüm küresel sistemi etkiliyor. “Dolar likiditesinin azalması piyasaları kırılgan hale getirecek” argümanı giderek güçleniyor.

ABD Hazinesi’nin kaynak ihtiyacı 2008 yılından beri görülmeyen açıklar nedeniyle giderek artıyor. Oysa FED, Miktarsal Sıkılaştırma (Quantitative Tightening) yoluyla ayda 50 milyar dolar para çekiyor bankacılık sisteminden. Dolayısıyla arz ve talep açısından doları değerlendiren bir süreç yaşanacağı gibi dolar cinsinden borçların servisini de zorlaştıracaktır. FED, sisteme ucuz dolar pompalamadığı için de tüm bu borçların ödenmesi imkansız görünmektedir. Yukarıda da belirttiğimiz gibi 3 aylık dolar LIBOR yükselmeye devam ediyor ve borçlanmayı pahalı hale getiriyor.1’e 20 katlık bir oran da akla ziyan…

Trump’ın FED’e yönelik tavrı, merkez bankacılığı açısından tepki toplamakta ancak FED’in sıkılaştırıcı politikalarının hem ABD’yi hem de küresel sistemi finansal açıdan olumsuz etkilediğini görmemek de mümkün değil. Kimi ortada yazarlar da FED’in politikasının uzun vadede doğru olduğunu söylüyor.

Ancak görünen o ki, ABD içindeki kavga hem kendilerini hem de dünyayı riske atmaya devam edecek!

 

ETİKETLER: