SON TV

Ahmet Kaya’nın hayatı film olacak!

Efsane türkücü Ahmet Kaya'nın hayatı film oluyor.. Ahmet Kaya'nın hayatını konu alacak olan filmin, usta sanatçının vefatının 20. yıl dönümünde yapılması planlanıyor.

Ahmet Kaya’nın hayatı film olacak!

Ahmet Kaya’nın hayatı da beyaz perdeye taşınacak. Müslüm filmi sinemalarda izlenme rekorları kırmıştı..

‘Hoşçakalın Gözüm’ isimli albümünün kayıtlarını yaparken, Paris’teki evinde bir gece kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Ahmet Kaya’nın hayatı, 2020 yılında yani vefatının 20. yıl dönümünde film olacak.

Ahmet Kaya’nın hayatını konu alacak olan film için 3 yapım şirketinin, Ahmet Kaya’nın eşi Gülten Kaya ile görüştüğü öğrenildi.

Ahmet Kaya ile ilgili önemli gelişmeyi Sabah Gazetesi’nden Hakan Uç duyurdu. Ahmet Kaya’nın hayatı film haline getirileceği iddia edildi. 20.yıl dönümünde eşi ikna edildiği takdirde unutulmaz sanatçı Ahmet Kaya’nın 20. ölüm yıl dönümünde hayatı beyaz perdeye taşınacak.

Milyonlarca dinleyici tarafından hala şarkıları severek takip edilen sanatçı 19 yıl önce hayatını kaybetmişti. Olaylı bir hayatı olan ve ülkesinden uzakta gözlerini yuman Ahmet Kaya’nın eşi ikna edilirse ölümünün 20. yıl dönümünde hayatı filmleştirilecek.Peki Ahmet Kaya’nın filmini kim çekecek? Ne zaman vizyona girecek? İşte tüm bu soruların cevabı…

Bir büyük usta Ahmet Kaya… Kimileri tarafından, değeri ölümünden sonra anlaşılan, 19 yıl önce aramızdan göçüp gitmesine rağmen hâlâ en çok dinlenen… ‘Neye göre, kime göre çok dinlenen?’ diyen olursa diye hemen cevaplayayım. Ahmet Kaya, Youtube üzerinde, eserleri en çok dinlenen Türk sanatçı. 2017’de, yani ölümünden yıllar sonra bile listenin zirvesinde. 2018 verileri de bu ay açıklanacak ve beklenti aynı yönde. Bu arada efsane sanatçıyla ilgili bir haberi de ilk benden duyun isterim.Ahmet Kaya’nın hayatı 20’nci ölüm yıldönümünde beyazperdeye taşınacak. Büyük ustanın ‘film gibi’ hayatı, gerçekten film olacak. Topkapı’da araba yıkayan, Eminönü’nde tezgahta korse satan Ahmet’ten, milyonları peşinde sürükleyen Ahmet’e uzanan öyküsünü sinema salonlarına taşımak için üç büyük yapımcı kıyasıya bir rekabet içinde. Kaya’nın eşini ikna çabaları sürüyor.Mahsun Kırmızıgül’den annesinin çalınan parasıyla ilgili açıklama yaptıDüşünsenize ne çok olay var Kaya’nın hayatında… Mesela o meşhur olaylı MGD ödül töreni… Ya da Kaya’nın, dönemin belediye başkanı Erdoğan cezaevine girmeden önce düzenlenen törende “Şarkı söyleyenlerin ve şiir okuyan insanların tutuklanmayacağı cumhuriyetlerde görüşmek üzere” diyerek Şafak Türküsü’nü okuması gibi… Ne dersiniz, efsane bir film olmaz mı?

AHMET KAYA KİMDİR?

Ahmet Kaya, 28 Ekim 1957’de Malatya’da, Adıyaman’dan Malatya’ya iş için göç etmiş Kürt kökenli bir baba ile Erzurumlu bir Türk annenin beşinci çocuğu olarak dünyaya geldi.

1957 yılında Malatya’da dünyaya gelen Ahmet Kaya, 43 yaşında gurbette hayatını kaybetmişti.

MALATYALI İŞÇİ BİR AİLENİN ÇOCUĞU

Malatyalı bir ailenin beşinci çocuğu olarak dünyaya geldiğinde takvimler 1957’yi gösteriyordu! Babası Sümerbank’ta çalışan bir fabrika işçisiydi.

ÇOCUK YAŞLARDA MÜZİKLE TANIŞTI

Müzikle tanışması o meşhur ifadeyle ‘çocuk yaşlarda’ oldu. Altı yaşında babasının hediye ettiği bağlama müzik dünyasına ilk adımını attı. ikinci adımsa okuldan arta kalan zamanlarında çalışmaya başladıdığı plakçı dükkanıydı.

Ailesi geçim sıkıntısı nedeniyle 1972’de İstanbul Kocamustafapaşa’ya göç etti okulu bırakmak zorunda kaldı!

Ahmet Kaya İstanbul’a uyumda yaşadığı zorluğu daha sonra şöyle anlatacaktı:

‘ONLARLA KONUŞAMIYORDUM’

Onlarla konuşmuyordum çünkü onlarla konuşamıyordum. Giyimleri başkaydı, konuşmaları başkaydı. Onlar gibi konuşmaya çalışıyordum. Mesela terziye gidip, onlar gibi pantolon diktirmeye filan başlamıştım. Terzinin yaptırdığı pantolonların üzerime uymadığını görüyordum. Onlara yakışıyordu bana yakışmıyordu.

Bir kız vardı bizim okulda; herkesin bir aşkı vardır, çocukluk aşkı. Bir gün gittim dedim ki: ‘Biraz seninle konuşak beş dakika, kaçıyorsun hep…’ Bana dedi ki: ‘Rica ederim.’ Öyle bir ağrıma gitti ki: ‘Ben de sana rica ederim,’ dedim.. Ben o zaman anlamını bilmiyordum, yani onu bir küfür zannettim.

ON ALTI YAŞINDA HAPİSLE TANIŞTI

Ahmet Kaya’nın hapisle tanışması on altı yaşında yasa dışı afiş marifetiyle oldu! Sonraları fikir adamlarının aslında çok da derinlemesine bir birikimi olmamakla itham ettikleri Kaya, yolun sol tarafından yürümeye başlamıştı. Bu yürüyüş aynı zamanda daha sonraları kitleleri peşinden sürükleyeceği müzik yürüyüşünün de başlangıcıydı.

Gelibolu’da askerlik sırasında da orkestra çalışmalarına devam eden Ahmet Kaya askerlik dönüşü Emine Kaya ile evlendi ve 1982 yılında Çiğdem doğdu.

İLK ALBÜMÜ TOPLATILDI

İşsizlik ve parasızlık sebebiyle ekonomik zorluklar çektiği sırada eşi kendisinden ayrılır. Belki de ismini kızından ilham aldığı ‘Ağlama Bebeğim’ albümünü çıkardı. Yayımlandığı yıl albüm toplatılır fakat daha sonra sansürü kaldırılır. 1985’te ikinci albümü Acılara Tutunmak’ı çıkardı.

GÜLTEN HAYALOĞLU İLE EVLENDİ

Ahmet Kaya ikinci evliliğini Gülten Hayaloğlu ile yapar. Albüm yayımlandıktan sonra evlenirler. Gülten Hayaloğlu hapishanede idam cezasına mahkûm olan Nevzat Çelik’in Şafak Türküsü şiirini Ahmet Kaya’ya iletir.

Böylelikle geniş kitlelerce tanınması sağlanan albüm ‘Şafak Türküsü’ ortaya çıkar… Albümde hemen tüm besteler kendisine aittir.

HAYATINDA DÖNÜM NOKTASI

Ahmet Kaya’nın hayatındaki dönüm noktalarından biri de daha sonra birlikte birçok şarkıya imza atacakları Yusuf Hayaloğlu’nun şiirleriyle tanışmasıyla olur.

Sözlerinin çoğunun Yusuf Hayaloğlu’na ait olduğu Yorgun Demokrat adlı albümü 1987 yılında yayımlanır…

Attilâ İlhan, Can Yücel, Nevzat Çelik, Hasan Hüseyin Korkmazgil, Enver Gökçe ve Ahmed Arif gibi birçok şairin şiirlerini besteleyen sanatçı, hayatı boyunca toplam 22 albüm yayınladı.

REKOR KIRAN ALBÜM

Şarkılarım Dağlara albümü basılan 2.800.000 bandrolle rekor kırar ama bu albümde yer alan bazı şarkılardan dolayı albüm toplatılır, konser vermesi yasaklanır

Boğaziçi Üniversitesi’nde Ruhi Su ile tanışıp ‘Mahsus Mahal’ isimli türküyü çaldığı zaman, Ruhi Su bağlamanın bu şekilde, at teper gibi çalınmayacağını söyler. Yıllar sonra Ahmet Kaya bir konserinde bağlama çalarken bu olaya gönderme yaparak “Bağlama böyle de çalınır,” der.

HAFIZALARA KAZINAN O GECE

Ahmet Kaya’nın kariyerindeki belki de hayatındaki en önemli noktaysa 10 Şubat 1999’da Magazin Gazetecileri Derneği’nin Princess Otel kongre salonunda düzenlenen ödül töreninde gerçekleşir.

Yılın en iyi sanatçısı ödülünü alan Ahmet Kaya konuşmasında yeni albümünde Kürtçe şarkılar seslendireceğini ve klip çekeceğini belirtirken tam o esnada oluşan havayla ortam gerildi. Kendisine çatal bıçaklar fırlatılırken törenin gerçekleştiği yerden ayrılmak zorunda kaldı.

MANŞETLER SONU HAZIRLADI

Magazin Gazetecileri Derneği’nin 1999 yılında düzenlediği ödül töreninde yaptığı konuşma nedeniyle hakkında 10.5 yıl hapis istemiyle iki ayrı dava açılan Kaya, aynı yıl Türkiye’den ayrıldı.

Bu olayın hemen sonrasında Ahmet Kaya’yla ilgili atılan manşetlerin ve akabinde hakkında İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde toplam 10.5 yıl ağır hapis istemiyle iki ayrı dava açıldı.

Haziran 1999’da Türkiye’den ayrıldı. Yargılamaların sonucunda gıyabında toplam 3 yıl 9 ay ağır hapis cezasına çarptırıldı.

2000 YILINDA HAYATINI KAYBETTİ

Ahmet Kaya, 2000 yılında Hoşçakalın Gözüm isimli albümünün kayıtlarını yaparken, Paris’in Porte de Versailles semtindeki evinde bir gece kalp krizi sonucu hayatını kaybetti.

Fransa’nın başkenti Paris’e yerleşen Ahmet Kaya, 16 Kasım 2000’de hayata gözlerini yumdu.

Ahmet Kaya, ölümünden sonra Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’ne layık görüldü.

16 Kasım 2000 yılında Fransa’daki evinde kalp krizi sonrası hayatını kaybeden Ahmet Kaya, 30.000’in üzerinde kişinin katıldığı törenle Paris’in Père Lachaise Mezarlığı 71. bölüme defnedildi.

“Şafak Türküsü”nden sonra albüm satış rakamları giderek artan sanatçı, Taç Plak’tan sonra Barış Plakçılık’a geçti. 1987’de Barış Plak’a geçen Kaya, bu plak şirketinden, “Başkaldırıyorum”, “İyimser Bir Gül”, “Sevgi Duvarı” ve “Başım Belada” albümlerini piyasaya sürdü. Kaya daha sonra Tempa’dan “Dokunma Yanarsın” isimli kaydını yayımladı. Doksanlı yıllarda daha büyük bir şirket olan Raks’a geçen sanatçı, bu plak şirketinden de sırasıyla “Şarkılarım Dağlara”, “Beni Bul”, “Dosta Düşmana Karşı” ve “Yakamoz” albümlerini yayımladı.

1980’lerde ”“Penceresiz kaldım anne / Saçlarına yıldız düşmüş, koparma anne” sözleriyle ünlü türküsüyle patlama yapan Kaya’nın kariyerinin doksanlar diliminde “Ağladıkça” isimli türkünün büyük bir yeri oldu.

1984 yılında başladığı müzik kariyerinde sırasıyla “Acılara Tutunmak”, “Şafak Türküsü”, “An Gelir” ve “Yorgun Demokrat” isimli albümlerini Taç Plak’tan yayımladı. İlk iki albümüyle beklediği başarıyı yakalayamayn sanatçı, “Şafak Türküsü” isimli albümüyle satış rekorları kırdı. Bu albümdeki “Penceresiz Kaldım Anne” türküsüyle milyonların gönlünde taht kuran Ahmet Kaya, profesyonel müzik kariyerinde toplam dört farklı plak şirketiyle çalıştı.

AHMET KAYA’NIN EN GÜZEL ŞARKI SÖZLERİ

Yüreğime basa basa, İçimden yar gidiyor

***
Çünkü yorgunluğumun yaşamak gibi bir anlamı var
Yine de yaşamaktan duyduğum mutluluğun tadına düşmanlarım ulaşamazlar
***
Ezdirmem sana kendimi
Gövdemi yakar giderim
Beddua etmem üzülme
Kafama sıkar giderim

***
Bu ne beter çizgidir bu
Bu ne çıldırtan denge
Yaprak döker bir yanımız
Bir yanımız bahar bahçe

***
Bırak ay gitsin sen kal bu gece,
Umudumsun sen
İçimde soluyorsun
İki can var içimde
Korkular salıyorsun üstüme, korkular
Her an başka biçimde
Ne varsa buğusu genzi yakan
Ekmek gibi aşk gibi
Ah ne varsa güzellikten yana
Bölüştüm büyümüştüm
Şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim
Ki bu yaşlar
Utangaç boynunun kolyesi olsun
Kafamı duvara vurmadan
Tanıyabilmek seni
Beyninin içindekileri anlayabilmek
Ve yitirmeden, yüzündeki anlık tebessümü
Bütün saatleri öylece dondurabilmek için
Çıldırasıya paraladım kendimi