İstanbul Adalet Sarayı önünde basın açıklaması yapan Rezan Epözdemir, Garipoğlu’nun 10 Ekim 2014’te intihar edildiğine dair Silivri Cezaevinden duyuru yapıldığından bahsederek, “Bir hukukçu olarak ben sosyoekonomik durumu ne olursa olsun bir tutuklu veya hükümlünün bir cezaevi içerisinden kaçmasının çok zor olduğunu düşünüyorum. Fakat geldiğimiz noktada, siz aileye taziye dileklerinizi iletmemişsiniz. Başsağlığı dilememişsiniz. Nedamet göstermemişsiniz. Dönüyorsunuz kanlı paylaşımlarla ilgili, kanepe ile ilgili paylaşım yapıyorsunuz. Bununla da yetinmiyorsun, 3 Mart’ı kutsuyorsunuz. Bununla ilgili eğlence programı yapıyorsunuz. Oğlunuz bir kızın yarınlarını, umutlarını, geleceğini elinden almış. 29 bıçak kesesi 5’i münferit, öldürmeden önce testere kullanılarak katledilmiş. Türkiye’de emsal bir kadın cinayeti oldu.” dedi.
Avukat Dr. Rezan Epözdemir
Mehmet Nida Garipoğlu’nun savcılığa sunduğu dilekçeye değinen avukat, “Bu dilekçede onlar da mezarın açılmasını, DNA örneklerinin alınmasını bu konuda kamu vicdanını ve kamuoyunda oluşan soru işaretlerinin giderilmesi gerektiğini söylüyorlar. Cinayetten 14 yıl sonra ölüm-intihar iddiasından 9 yıl sonra bu kadar soru işaretleri varken bu mezarın açılması gerekir” dedi.
Epözdemir, başsavcılığın takdiriyle mezarın açılma işleminin kısa sürede yapılabileceğine değindi.
“BU ATEŞ ÜFLEYEREK SÖNMEZ”
Mağdur ailenin 14 senedir her sabah katledilen kızlarının gözleri önüne geldiğini söyleyen Epözdemir, “Bu ateş üfleyerek sönmez. Kamu vicdanı çok rahatsız. Adaletin tecellisi maddi gerçeğin ortaya çıkması için bu işlemlerin yapılması lazım. Şimdiye kadar ailenin muvafakati yok deniliyordu. Artık ailenin muvafakati var.” şeklinde konuştu.
KAYNAK:SABAH