SON TV

Çocuk ölümlerinin yüzde 40’ından sorumlu bu hastalığa dikkat!

Doç. Dr. Ercan Tutak, dünyada ve Türkiye'de özellikle 1-4 yaş arası çocuklarda ölüm nedenlerinin yüzde 40’ından sorumlu zatürreden korunmak için alınması gereken tedbirleri açıkladı. Tutak, zatürrede risk faktörlerine dikkat çekti

Çocuk ölümlerinin yüzde 40’ından sorumlu bu hastalığa dikkat!

Doç. Dr. Ercan Tutak, “12 Kasım Dünya Zatürre Günü” öncesinde zatürre hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı. Zatürrenin belirtilerinden bahseden Doç. Dr. Tutak, zatürrenin 1-4 yaş arası çocuk ölümlerinin yüzde 40’ından sorumlu olduğunu vurguladı. Dr. Tutak, sekiz risk faktörüne dikkat çekti.

“Hastaneye ilk gittiğimizde sadece soğuk algınlığı denilmişti. İki gün sonra zatürre olduğu söylendi.” Kış aylarında bu cümleyi kuran aileler azımsanmayacak kadar çok sayıda. Ancak ne yazık ki ateş ve öksürük bulguları ile hastaneye gelen bir çocuğun önceden zatürre olabileceğini öngörmek mümkün değil diyen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ercan Tutak, “12 Kasım Dünya Zatürre Günü” öncesinde zatürre hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.

ZATÜRRENİN ÖNEMLİ BELİRTİLERİ

Pnömoni yani zatürre akciğerlerde bakteri veya virüslerin yol açtığı bir enfeksiyondur. Erken tanı ve uygun tedavi ile tamamen iyileştirilebilen zatürre, halen dünyada ve ülkemizde özellikle 1-4 yaş arası çocuklarda ölüm nedenlerinin yüzde 40’ından sorumludur. Akciğer enfeksiyonları soğuk algınlığı bulguları ile başlar. Akciğere yerleşip tipik bulguların ortaya çıkması birkaç günü bulabilir. Belirtiler şu şekilde sıralanabilir:

* 39 derece ve üzeri yüksek ateş
* Öksürük
* Balgam çıkarma
* İştahsızlık
* Halsizlik
* Çabuk yorulma
* Sık ve zor nefes alma
* Hırıltılı solunum
* Göğüs ağrısı
* Karın ağrısı
* Dudakta uçuk

Zatürre çocuklarda her yaş grubunda görülebilir. Zatürrede risk faktörleri şu şekilde sıralanabilir:

* Çocuğun 2 yaş altı ve hiç anne sütü almamış olması
* Bebeğin erken ve prematüre doğması
* Olumsuz sosyoekonomik şartlar
* Yetersiz beslenme
* Kötü hijyenik koşullar
* Kalabalık ortamlarda yaşama
* Sigara dumanına maruz kalma
* Bağışıklık sistemini etkileyen kronik hastalıklar

AKCİĞERDE KALICI HASAR KALABİLİR

Zatürre tedavisi sonrası çocuğun akciğerinde herhangi bir hasar olup olmayacağı ailelerin en çok merak ettiği konulardan biridir. Akciğer enfeksiyonlarının birçoğu tedavi ile tamamen düzelir ve çocuk sorunsuz bir şekilde, herhangi bir özel tedbir almaksızın hayatına devam edebilir. Sadece ağır enfeksiyonlardan sonra özellikle akciğerde apse oluşumu yani enfekte sıvı birikimi nedeni ile göğse tüp takılarak sıvının boşaltılması gereken durumlarda kalıcı hasar durumu yaşanabilir. Bazen cerrahi olarak bu bölgenin tamamının veya sadece akciğer zarının çıkarılması gerekebilir.

Zatürre geçiren bir çocuğun tekrar zatürre olma riski, eğer altta yatan bir bağışıklık yetersizliği yoksa daha önce hiç zatürre geçirmemiş çocukla aynıdır. Zatürreden korunmak için öncelikle bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi ve solunum yoluyla enfeksiyonların yayılımını kolaylaştıracak; kalabalık, havalandırması kötü, sigara içilen ortamlardan uzak durulması gereklidir. Bağışıklığın güçlendirilmesi beslenmenin dengeli, yeterli olması ve yaşa uygun aşıların zamanında uygulanması ile sağlanabilir. Pnömokok, suçiçeği, kızamık, hemofilus influenza ve grip aşıları akciğer enfeksiyonlarına karşı çocukları büyük oranda korur. Eğer bir çocukta zatürre yılda ikiden fazla veya toplamda üçten fazla tekrarlıyorsa ya da iyileşme beklenenden uzun sürüyorsa altta yatan diğer nedenler araştırılmalıdır. Çocuk mutlaka bir göğüs hastalıkları uzmanı tarafından kistik fibrozis, reflü, solunum yollarına yabancı cisim kaçması ve doğumsal bazı akciğer anormallikleri açısından değerlendirilmelidir.

NASIL TEDAVİ EDİLİYOR?

Zatürre teşhisi muayene, kan, balgam ve röntgen tetkikleri sonucunda konulur. Gerekirse daha ayrıntılı analizler; endoskopi aracılığı ile bronşların içine bakılması, akciğer tomografisi, tüberküloz için deri ve kan testleri yapılabilir. Hastalığın tedavi süresini, ayaktan mı yoksa yatarak mı tedavinin yapılacağı kararı enfeksiyonun şiddetini değerlendiren doktor tarafından belirlenir. Bu süre 1-4 hafta arasında değişir. Tedavide antibiyotikler, bronş genişletici çeşitli solutma tedavileri, göğüs fizyoterapisi, ağızdan veya damardan sıvı ve beslenme desteği, gerekirse oksijen ve solunum cihazı desteği ile sağlanır.