Mucize hap var mı?

Tıbbiyede talebe iken derse giren nöroloji hocası, “Çocuklar, bugün çok mutluyum. Yeni çıkan bir ilaç epilepsi (sar’a) hastalığına büyük ölçüde iyi geliyor. Artık epilepsi problem olmaktan çıkıyor” demişti.

Aradan yıllar geçti. Bahsettiği ilacın epilepsiyi geçirmediği, hatta nörologların tercih ettiği ilaç bile olmadığı anlaşıldı. Şu an o ilaç yeşil reçete ile satılmaktadır ve epilepsi tedavisinde seyrek kullanılmaktadır.

Bunu niçin mi söylüyorum. Sık sık gazetelerde hastalıkları ortadan kaldıran mucize ilacın bulunduğuna dair haberler yer alır. Daha sonra unutulur gider. Son günlerde “kötü anıları unutturan hap” şeklinde bir haber gazetelerde yer aldı. İddialara göre bu hap; kaza, tecavüz, afet, savaş, işkence, aile içi şiddet, saldırı, taciz veya patlama gibi şoke edici olayların ardından yaşanan travmayı unutturuyormuş. Bu tür ağır streslerin ortaya çıkardığı ruhsal travmayı yok ediyormuş. Hatta geliştirilen ilaç davranış bozukluklarını tedavisinde olduğu kadar antidepresanlara karşı alternatif olarak da kullanılabilirmiş.
Bu haberi okuyunca hep nöroloji hocamızın o mutlu hali gözümün önüne gelir. Bu kadar yıllık meslek hayatımda gördüm ki mucize ilaç yoktur. Belki yeni ilaç diğer ilaçlara oranla bazı üstünlükleri barındırmaktadır ama bazı yetersizlikleri de muhakkak taşımaktadır. Yani öyle ağır stresi bir hap yutarak gidermek mümkün değildir.

Sonra bu hapın nereden çıktığına bakıyorsunuz. Farelerin üzerine denendiği ve olumlu sonuçlar verdiği kaydedilmiş. Faredeki sonucun nasıl tespit edildiği ve insanlara nasıl uygulanabileceği, benzer durumların nasıl ölçüleceği belirsizdir.

SAĞLIK BAKANIMIZA TEŞEKKÜR
Bir önceki “Bitkisel Destek Ürünü Faciası” başlıklı yazımızda bu tür sıfatlarla satılan kimyevi maddelerin tehlikelerinden ve aldatıcılığından bahsetmiştik. İnsanlarımızın sömürüldüğünü, doğal denilerek kandırıldığını, ceplerinin boşaltıldığını anlatmıştık.
Bu yazımız üzerine Sağlık Bakanımız Mehmet Müezzinoğlu bir açıklama yaptı ve bitkisel ürünlerle ilgili duyarlılığın en üst noktaya taşındığını, bundan sonraki süreçte de bu mücadeleyi daha dinamik şekilde yapacaklarını belirtti.
Bu ürünlerin televizyonlarda “hayat kurtarıcı, tedavi edici, sağlık için büyük öneme sahip” şeklinde yanlış algı ile sunulduğuna dikkat çekti ve şöyle devam etti:
“Bunlar ilaç olarak asla algılanmamalı, ilaç gibi değerlendirilmemeli ve mümkünse doktor kontrolü olmadan tedavi, rahatsızlık için asla kullanılmamalı. Bu ürünlerin tedavi edici özelliği yoktur, ayrıca tıbbi tedavilerin yanında destekleyici tedavi olarak bile çok anlamlı bulmuyoruz.”

Sağlık Bakanımıza uyarılarımızdan dolayı teşekkür ediyor, sözünü ettiği yaptırımların uygulamaya sokulmasını bekliyoruz.


SON HABERLER

İlgili Haberler

Exit mobile version