Güneydoğu’ya Bahar Gelmiş

Ünlü Diyarbakır’lı ozan Ahmat Arif’in “Dağlarına bahar gelmiş memleketimin” dizesi var. Bu dize insana sevinç verir. Çileli yaşam süren Arif’i de ölümsüzleştirmiştir.
Şu anda Diyarbakır’dayım. Bu yazıyı oradan yazıyorum. Bir hafta oldu geleli. Yıllar önce (1969-1979) yaşadığım bu kente bu kez görmek ve gözlem için geldim.
Baştan söyleyelim, Diyarbakır kültür demektir. Yalnız Ahmet Arif değil nice kültür insanı yetişmiştir bu topraklarda. En bilineni Ziya Gökalp’tir. Bunun yanında Esma Ocak, Şair Nigar Hanım, Cahit Sıtkı, Süleyman Nazif, Ali Emiri, Şevket Behsanoğlu, Mehmet Uzun ve daha niceleri…
Gelişimde yalnız değilim. On bir aylık torunum Volkan, dört yaşında Defne de yanımda idi. Damat, iki kızım ve eşim de. Küçük bir arabaya doluştuk, başladık gezmeye. Bir ünlü bilgin ne demiş: “İki hükümdar geniş topraklara sığmazlar kavga ederler, biz yüz derviş bir seccadeye sığarız” Ne güzel söz. Gönlün zengin, için rahatsa her yere sığarsın. Bizim ki o hesap oldu.
Çoluk-çocuk bu güzel bölgede barış ortamında rahat bir gezi yapsınlar istedim. Önce Mardin’e vardık. Tarihi dokusu çok ilginç. Temizlik iyi değil. Evlerdeki işlemelere hayran kalmamak elde değil. Otel balkonundan baktığınızda Mardin Ovası tam bir yeşil deniz. Gerçekten bahar ovayı yeşil deniz yapmış.
Sonra Midyat’a geçtik. Nüfusu 60 bin, büyükçe bir kent. Şehircilik güzel. Gümüşün merkezi. Her yer gümüşçü esnafıyla dolu. Hava yağışlı ve soğuk olmasına rağmen yerli turistler gelmişler. Tarihi handa çaylarımızı içtik. Buraları gördükçe insanlar niye birbiriyle öldürmek için kavga ederler diyorsun. Dervişin dediği gibi bu geniş topraklara 76 milyon sığsak olmaz mı?
Gercüş üzerinden ünlü belde Hasankeyf’e geldik. Ilısu Barajı’nın yok edeceği bu tarihi yeri son kez gezelim duygusuyla gezdik. Küçük çocuklar rehber oldular. Baştan sona anlatıyorlar. Mağara yaşamını gördük. Dicle burada çok sakin akıyordu, sanki küsmüştü.
Oradan Batman’a. Türkiye’de kime sorsanız küçük kent sandığı Batman’ın merkez nüfusu 340 bin. Hepimiz şaşırdık. Sonradan büyüdüğünden olsa gerek imar düzgün. İnsanlar güleç yüzlüler. Üniversite var; öğretim üyesi yok denecek kadar…
Batman ve Bismil Ovası yemyeşil. Alabildiğine büyük. Sorsanız buraları herkes dağ, kaya ve mağara sanır. Kirli savaş böyle tanıttı buraları. Oysa böyle değil. Batman yıllar önce Petrol tesisleriyle ünlüydü. Orkestrası bölgenin eğlencelerini yapardı.
Diyarbakır’n merkez nüfusu bir milyonu geçmiş. Kırk yıl önce yüz bindi. Ankara onun yanında hiç. Öylesine büyük binalar var ki şaşarsınız. Bu binalar dolduğunda nüfus ikiye katlar. Burada yapılması gereken önemli bir iş var. Sur içinde sonradan yapılmış bütün evler yıkılmalıdır. Burası tamamen çarşı olmalı ve turistik bölge ilan edilmelidir. Özgün doku korunmalıdır. Surların çevresi biraz düzene sokulmuş ama, yeterli değil.
Şaşarsınız belki, Diyarbakır’da araba sayısı insan sayısından fazla gibi. Hepsi desem abartma olmaz, son model arabalar. Zenginleşmiş desek de yalan olmaz. Bağlar ilçesi oldum olası kötü yerleşim yeri. Buraya kentsel dönüşüm uygulamak gerekir.
Dicle Üniversitesi iyice büyümüş. İlk dört asistanından biri olmakla övündüğüm üniversite, gelişmişliğiyle tanınmaz halde. Şimdi de Selahattin-i Eyyubi Üniversitesi açılıyor. Eğitim dili Kürtçe olacakmış. Türkçe olan bölümler de olmalı derim.
Akil adam değilim. Akil olsam devlet bizi de bulurdu. Gerçi bakanın biri bizim gibiler alınmasın diye 76 milyonu akil adam ilan etti. Aklı kendine yeten bir insan olarak bölgeyi gönüllü gezdim. Halkla konuştum. Herkesin yüzü gülüyor, kendini güvende hisediyor. Kürt olmaktan mutlular. İnsan ister istemez bugünlere dek ‘Kürt ve Kürtçe yok’ denmiş diye, soruyor. Ben eminim ki, siyasal amaçla karşı çıkanlar dışında, tüm Türkiye memnun. Cahit Sıtkı gibi, bu kavga niye, ‘yaşamak bu kadar güzelken’ diyorum. Gelin, kavgasız gürültüsüz şu seccadeye sığalım. Bu, o kadar zor mu?
Güneydoğu yeşil, bahar, sakin, güzel. Lütfen görünüz. Aynştayn’ın dediği gibi, atomu parçalamaktan zor olan bütün önyargılarınız tümden yıkılacak. Özellikle bizim Egeliler buralara geziler düzenlemelidir. Çocuklarım gibi onlar da şaşıracaklar.


SON HABERLER

İlgili Haberler

Exit mobile version