1- Olay başlangıçta basit bir kriz yönetimiyle çözülebilirdi; yönetilemedi.
2-Toplumsal olaylarda, olaylara neden olan sebebin, ortaya çıkan sonuçla, yahut ortaya çıkarılan sonucun sebeple izahı mümkün olmaz. Olayların hemen akabinde Gezi Parkı birkaç ağaç meselesi yahut park meselesi olmadığı müşahede edildi.
3-Siyasal iktidarın dili kendi muhalif dilini de oluşturuyordu. Türkiye’de siyasal muhalif dilin toplumun muhalefet taleplerini karşılayamadığı meydanlarda görüldü.
4-Siyasal iktidarın zaman zaman kullandığı buyurgan dilin toplumun bazı kesimlerinde rahatsızlık yarattığı ortaya çıktı.
5-Taksim’i Tahrir yapma denemelerinin ne kadar saçma olduğu ve Türkiye’nin hiçbir zaman bir Ortadoğu ülkesi olmadığı/olamayacağı görüldü.
6-Türkiye’yi tipik bir Ortadoğu ülkesi olarak gören Avrupa ve Amerika’daki “odakların” da eli boşta kaldı.
7-Türkiyedeki mevcut iktidarın özellikle ekonomik ilişkiler bağlamında kurduğu Uzak Asya-Rusya-Amerika dengesinin küresel karşılığın ne ölçüde Türkiye lehine olduğu ortaya çıktı; bundan rahatsızlık duyanların neler yapabileceği test edildi.
8-Siyasal iktidarın gençlik politikalarını yeniden gözden geçirmesinin zarureti ortaya çıktı. Olayların ilk haftası sokağa çıkan gençler Ak Parti döneminde “ergen” olan gençler…
9-Türkiye ilk defa sosyal medya üzerinden örgütlenen bu ölçüde bir toplumsal olaya tanık oldu. Toplumsal muhalefette/talepte böyle bir kapı olduğu bundan sonra göz ardı edilemez.
10-Kendi krallarını kutsayan batılı demokrasilerin Türkiye’deki seçimle gelen iktidara diktatörlük yakıştırmasının çelişkisinin bir kez daha altı çizildi.
11-%50 oyla sandıktan çıkan iktidarın %100’ün siyasal dilini dengeli bir şekilde kullanması gerektiği anlaşıldı.
12-Toplumda biriken gaz sıkışması bu olaylar nedeniyle boşalmış oldu.
13-Kamu yönetimi açısından kademeli sorumluluk dilinin kullanımının zarureti de ortaya çıktı.
14-Gezi Parkı olayları herhangi bir Batı Avrupa ülkesinde olsaydı, bugün şikayet edilen polis şiddeti çok daha fazla olurdu. İstenmeyen bazı olaylara/görüntülere rağmen güvenlik güçlerinin en az şiddetle olaylara müdahale ettikleri görüldü.
15-Gezi Parkı olaylarından “Ortadoğu tipi” devrim rüyası görenler avuçlarını yaladılar.
16-Olaylarda meydanlara çıkan gençlerin bir orada bulunma durumlarının ve meydanlardaki tavırlarının bir nevi “atari” oyuna benzemesi dikkate değerdi.
