Ergenekon’un bir numarası

SON.TV, beş yıldır tüm Türkiye’nin tartıştığı Ergenekon’un 1 numarasıyla ilgili çok gizli MİT belgesini ilk kez açıklıyor. Belgede Ergenekon Başkanı olarak nitelendirilen ‘1 numara’, çok tartışmalı bir isim. Şenkal Atasagun’un MİT Müsteşarlığı döneminde hazırlanan şemaya göre 1 numara, Balyoz davasında tutuklu yargılanan MHP İstanbul Milletvekili ve eski Özel Kuvvetler Komutanı Korgeneral Engin Alan… Ergenekon’un 1 numarası olarak nitelendirilen bir ismin Korgeneral rütbesinde olması ve Ergenekon davasından değil de sadece Balyoz davasından tutuklu olması tartışmalara neden olacak etkenler. Belgenin hazırladığı dönemde MİT Müsteşarı olan Şenkal Atasagun ciddiye almadığını söylediği raporu; önce bağlı bulunduğu Başbakanlığa değil, Genelkurmay Başkanlığı’na, ardından Başbakanlığa göndermişti.

Tartışma yaratacak belge, Ergenekon örgütüne üye oldukları iddia edilen önemli isimlerin yer aldığı bir şema. Şemanın en tepesinde Ergenekon’un 1 numarasının adı ‘Örgüt Başkanı’ olarak yer alıyor. Bu isim, şimdiye kadar Ergenekon’un 1 numarası olarak anılanlardan hiçbiri değil.

‘ÖRGÜT BAŞKANI’ OLARAK ANILIYOR

Bugüne kadar Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu’ndan Kara Kuvvetleri eski Komutanı emekli Orgeneral Muhittin Fisunoğlu’na, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’den İSTEK Vakfı Başkanı Bedrettin Dalan’a ve Başkent Üniversitesi eski Rektörü Mehmet Haberal’a kadar pek çok isim Ergenekon’un 1 numarası olduğu ileri sürülmüştü. Asker mi, siyasetçi mi, muvazzaf mı, emekli mi diye tartışılan ve hakkında sarı saçlı, bıyıksız olduğu gibi pek çok şehir efsanesi türetilen Ergenekon’un 1 numarası, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İstanbul Milletvekili Engin Alan. Halen Balyoz davasının tutuklu sanığı olarak Silivri Cezaevi’nde yatmakta olan ve MHP’den birinci sıradan aday gösterilen Alan; SON.TV’nin ulaştığı ve şu anda davanın görüldüğü İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kasasında bulunan MİT’in Ergenekon şemasında ‘Örgüt Başkanı’ olarak anılıyor. Bu belgenin Atasagun döneminde MİT tarafından ‘teyidi alınmamış bilgiler’le hazırlandığı belirtiliyor.

Atasagun, müsteşar olmasına rağmen MİT’in Ergenekon raporunun ciddiye alınmadan hazırlandığını söylemişti. Atasagun, Başbakanlık ve Genelkurmay Başkanlığı’na yolladığı belge için şu ilginç sözleri sarf etmişti:
“Raporu ben değil, MİT hazırladı. Oturup kendim yapmadım. Raporda benim de çok saygı duyduğum isimler vardı. Saçma sapan, ciddiye alınmayacak iddialar bulunuyordu. Ancak raporu tutmadım, tutamazdım. Eğer tutsam, sümen altı yapsam işte o zaman suç işlemiş olurdum. Teşkilat tarafından ve açık kaynaklardan derlenen bu raporu önce Genelkurmay Başkanlığı’na, ardından da Başbakanlık’a yolladım. Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e de sözlü olarak bilgi verdim. Bir asker çocuğu olarak TSK’yı hedef almam söz konusu olamaz. Hesabını vermeyeceğim hiçbir faaliyetim yok. Beni kimse lekeleyemez.”

SON.TV’nin ele geçirdiği çok gizli şema, 2008 yılında Emre Taner’in müsteşarlığı döneminde de ayrıyeten yine Ergenekon soruşturmasını yürüten Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz’e gönderildi. Belge Ek-6 şeması başlığını taşıyor.

MEŞHUR KOMUTANLARIN ADLARI VAR

Engin Alan’ın tepesinde bulunduğu şemanın ikinci kısmında 1993’te şüpheli bir uçak kazasında ölen Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis, Jandarma eski Genel Komutanı ve MİT eski Müsteşarı emekli Orgeneral Teoman Koman, 28 Şubat döneminin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı, E. Özbek ve E. Koç yer alıyor. Alan’ın korgeneral rütbesinde olsa da şemada orgenerallerin üstünde yer alması ise dikkat çekici.
Bu isimlerin altında ise şimdi Ergenekon tutuklusu olarak cezaevinde yatan emekli Tuğgeneral Veli Küçük var. Örgütün medya ayağında Tuncay Güney’in adı, T. Güney İpek olarak geçiyor. Mafya yapılanmasında ise Sedat Peker’in yanı sıra Ali Yasak, Alaattin Çakıcı, Oğuz Korukır ve Oflu İsmail’in (İsmail Hacısüleymanoğlu) adları bulunuyor.

MİT’İN ERGENEKON BELGELERİ

MİT, şimdi İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili olan Zekeriya Öz’ün Ergenekon soruşturmasını yürüttüğü dönemlerde gönderdiği dosyalarda Ergenekon örgütüyle ilgili gelen isimsiz ihbarlar doğrultusunda savcılıkla istihbarat paylaşımı yapmıştı.

MİT’in bugüne kadarki Ergenekon belgelerinde “Lobi” ve “Ergenekon” başlıklı organizasyon planlarına yer verilmiş, aralarında Veli Küçük, Doğu Perinçek gibi isimlerin de bulunduğu 69 kişi Ergenekon yapılanması içinde gösterilmişti. MİT’in daha önce ortaya çıkan Ergenekon şeması Ek-7 başlığını taşıyordu.

Savcılığa gönderilen yazıda MİT Ergenekon örgütü için şu değerlendirmede bulunmuştu:

“Mevcut bilgilerden hareketle kesin belirleme yapılamamakla birlikte Ergenekon adı kullanılarak yürütülen çalışmaların bu aşamada devleti/rejimi hedef alan bir grubun kendi çıkarları çerçevesinde organize olma çabalarını içerdiği izlenimi edinilmiştir.

Ancak iddia niteliğindeki bu bilgilerin birbirinden müstakil değişik kanallardan gelmesi ve birbirini büyük ölçüde teyit eder nitelikte olması olaya dedikodu çizgisinin ötesinde bir anlam kazandırmakta ve yönlendirilmiş organize bir faaliyetin işaretlerini taşımaktadır.”

MİT’in gönderdiği diğer belgelerde İşçi Partisi’nin Karargâh Evleri yapılanmasıyla ilgili bilgiler ve şemalar ile Ergenekon sanığı İP Lideri Doğu Perinçek’le birlikte İstanbul’da konferansa katılan Rus stratejist Aleksandr Dugin’le ilgili istihbarat notları yer alıyordu. “Çok gizli” gizlilik derecesindeki bu belgelerde Karargâh Evleri’nin şemasında İbrahim Arslan 1 numara olarak görünüyordu. Şemada Harp Akademisi, Hava Harp Okulu ve İşçi Partisi arasındaki bağlantılar yer alıyordu. MİT, karargâh evleriyle ilgili istihbaratı, “ikaz istihbaratı” niteliğinde olduğu için teyidini almaksızın 29 Mart 2007 tarihinde, Ergenekon soruşturmasının başlamasından üç ay önce Genelkurmay Başkanlığı’na göndermişti.
MİT, Ergenekon örgütüyle ilgili ilk istihbaratı 3 Temmuz 2002 tarihinde Teşkilat’a gönderilen isimsiz mektup ve 6 adet CD sayesinde edinmişti. Bu mektuptaki bilgiler 2003’te önce Genelkurmay Başkanlığı’na, ardında da Başbakanlığa iletilmişti.

BALYOZ’DA NEYLE SUÇLANIYOR?

MİT belgesinde Ergenekon’un 1 numarası olarak geçen Engin Alan’ın Ergenekon yerine Balyoz davasından tutuklu olması da dikkat çekici. Alan Balyoz davası iddianamesinde ‘Türkiye Cumhuriyeti Yürütme Organını Cebren Iskat veya Vazife Görmekten Men Etmek için oluşturulan yapılanma içinde yer almak ve bu amaçla düzenlenen Balyoz Güvenlik Harekât Planı’nda görev almakla’ suçlanıyor. İddianamede Alan için şöyle deniliyor:
“Şüpheli Engin Alan her ne kadar savunmasında atılı suçlamayı reddetmekte ise de; izah olunan delillerin bütün halinde değerlendirilmesi sonucunda şüpheli Engin Alan’ın, Çetin Doğan liderliğinde Türkiye Cumhuriyeti Yürütme Organını Cebren Iskat veya Vazife Görmekten Men Etmek için oluşturulan yapılanma içinde yer aldığı, bu amaçla düzenlenen Balyoz Güvenlik Harekat Planı çerçevesinde kendisine görev teklif edildiği ve bu görevi kabul ettiği, şüpheli ile birlikte general seviyesinde bütün üst düzey askeri personel ile ilgili olarak değerlendirmelerin yapıldığı belgede hakkında olumlu görüş bildirildiği, görevlendirmeyle yetkili personel olarak tayin ve tespit edildiği, bu kapsamda özel operasyon ve sorgulama timlerinde görevlendirilecek personel, özel görevli toplama timlerinde görevlendirilecek personel, sıkıyönetim mahkemelerinde görevlendirilecek personel, darbe harekatı timlerinde görevlendirilecek personel, gözaltı timlerinde görevlendirilecek personel, hasar tespit timlerinde görevlendirilecek personel, kamu kurum ve kuruluşlarında görevlendirilecek personel, özel hastaneler ve ilaç depolarında görevlendirilecek personel, gümrükler, depolar, ambarlarda görevlendirilecek personel, alışveriş merkezleri ve gıda toptancılarında görevlendirilecek personel timlerinin teşkilinde çalıştığı, kolordu komutanı olarak çalıştığı birimden kategorili personel olarak tavsif edilen çok sayıda personelin Balyoz Güvenlik Harekât Planı kapsamında ilişiğinin kesilmesinin öngörüldüğü, aynı bağlamda Hassas Tesisler ile ilgili görevlendirmelerin yapıldığı, Balyoz Güvenlik Harekat Planının müzakere edildiği plan seminerine katıldığı, katıldığı plan seminerinde Balyoz Güvenlik Harekât Planı’nda yer alan hususlarla paralel sunum yaptığı, bu şekilde Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Cebren Iskat veya Vazife Görmekten Cebren Men Etmeye Teşebbüs suçunu işlediği kanaatine varılmıştır.”