Başbakanın Milliyetçilik değerlendirmesi

Bir kaç yıldan beri yazdığımız yazılarımızda dile getiriyoruz: 20. Yüzyılda üretilen değerler, kendini hızla tüketti. 21. yüzyılı, geçen yüzyılın değerleriyle ifade etmek, tarih dışılıktır. Muhalefetin temel sorunu ve tıkandığı nokta, hâlâ 20. yüzyıl değerlerini aşamamış olmasıdır. Hâlâ Kemalizmin dayattığı 1930 terminolojisinde direnerek sorunları çözmeye çalışmak, aradan geçen zamanı okuyamamış olmak demektir. Çünkü yeni olgular, eski kelimelerle izah edilemez.

Bundan 15 yıl önce derin ve büyük anlamlar yüklediğimiz pek çok kelime artık çoğunluk için hiç bir şey ifade etmiyor. Mesela, son 4-5 yıldır “laiklik” vurgulu cümle gördünüz mü hiç?… Görmediniz… Anketlerde yüzde 74’ünün CHP’ye oy vereceği çıkan Gezi eylemlerinde bile laiklikle ilgili bir slogan veya duvar yazısı yoktu. “Mustafa Kemal’in askeri” olmak, Gezi eylemcilerinin çoğunluğu tarafından, anında “Mustafa Keser’in askeri” veya Dumbledore’un askeri” ve hatta eşcinselliğiyle bilinen “Freddy Mercury’nin askeri” olmaya dönüşerek etkisizleştirildi. Ezberindeki bir kaç slogandan başka bir şey bilmeyen sığ insanları dışında, geçen yüzyılın “entelektüel küfür”ü olan yaftaların, güncelliğini kaybettiği görülmektedir. Tabii bu tespitlerimiz, müzmin CHP’liler ve İşçi Partililer dışındakiler içindir. CHP formatının dışında düşünen atipik CHP’liler, eskimiş ve küf kokan sloganlar kullanmıyorlar artık.

Yeni zamanların dilini anlayamayan ve zihniyet dünyasını, ezberlerini yeni zamanların ruhuna göre ayarlayamayan muhalefet, gün geçtikçe zaman dışına itildiğinin farkında bile değil. Baksanıza, mitinge katılanları ilkokul çocuğu mesabesine düşüren Devlet Bey’e… Miting meydanlarında Andımız’ı okutmanın sandığa yansıyacağını zannediyor ama yanılıyor. 1980’e kadar sivil milliyetçiliğin en büyük sosyal-siyasal organizasyonu olan MHP’nin, resmî milliyetçiliğin dayatması olan ve 1930’ları hatırlatan Andımız’a sahip çıkması zamanın ruhunu okuyamadığını ve tükenmiş kavramlara yaslandığını gösterir. Kritik kütlesinde en fazla üniversite mezunu olan bir hareketin böyle bir açmaza düşmesi, şahsen beni üzmektedir.

Muhalefet liderleri tükenmiş sloganlarla günü kurtarıyor da iktidar partisinin genel başkanı farklı mı?…

Zaman zaman popüler dili kullanmasındaki başarısıyla sempati toplayan Tayyip Bey, milliyetçilik konusunda 1970’lerin dilini kullanmakta ısrar ediyor. Milliyetçilik, “medeniyet milliyetçiliği” çizgisinden “etnisite milliyetçiliği”ne gerilerken, hâlâ milliyetçiliği “ayaklar altında ezmek” ve ”kafa tasçılık”la eleştirmek, günümüz insanına pek bir şey ifade etmiyor. Bu kavramlar ve söylemler, yaşı tutanlar için, 1970’lerin çatışmacı dilinden başka hiçbir şey ifade etmiyor artık. Parti liderleri arasında, yeni zamanların dilini kullanmaya en müsait şahsiyet olan Tayyip Bey’in, milliyetçiliği, PKK tarafından kana bulaştırılmış “etnik milliyetçilik” kavramı üzerinden eleştirmesi daha doğrudur; eskimiş ve diriliğini kaybetmiş kavramlarla değil.

Yeni zamanların siyaset dili, zamanı ifade eden taze ve diri bir dil olmalıdır. İktidarda da olunsa, muhalefette de olunsa, eski dili kullananlar, toplumla iletişim sağlayamazlar ve kaybederler.


SON HABERLER

İlgili Haberler

Exit mobile version