Seçimlerde AK Parti’yi bekleyen tehlike

Ak Parti için 2002’den beri geçirdiği 3 genel ve 3 yerel seçim, son derece kolay seçimlerdi. Ak Parti’yi o seçimlerde sandıklarda coşturan, aslında muhalifleriydi. Darbe teşebbüsleri, 367 davası, 28 Nisan muhtırası, Cumhuriyet mitingleri, kapatma davası ve benzer olaylar, Ak parti’nin elini güçlendirmiş, o seçimleri hayli kolay almıştı. Bir yandan CHP, bir yandan yüksek yargı ve emeklileri, bir yandan askerî bürokrasi ve bunlarla beraber hareket eden sivil toplum kuruluşları, devamlı Ak Parti değirmenine su taşımışlardı. Yelkenine muhalefet rüzgârını dolduran Ak Parti, engin seçim denizlerinde rahatça yol almıştı. O günler Ak Parti için güzel günlerdi ama geçti… Artık ne darbeci askerler var, ne güçlü bir muhalif medya ve ne de halkla özdeşleşebilmiş bir CHP!…

Bundan sonra, Ak Parti kendi değirmenine suyu kendisi taşıyacak, yelkenini kendi rüzgarıyla şişirecek.

11 yıldır Türkiye bir refah seviyesine ulaştı; demokrasi seviyesini biraz daha yükseltti. Kamuoyu, 2002’den öncesi hatırlatarak yapılan “olumsuz mukayese” hafızasını kaybetti.
Ak Parti iktidara geldiğinde 10-15 yaşında olanlar, şimdi oy kullanacak yaşa geldi. Bunlara “Eskiden Türkiye şöyle kötü yönetiliyordu, böyle kötü yönetiliyordu” denerek bunlardan oy alınamaz artık. Yaklaşık 15 milyon olduğu tahmin edilen bu kitle, mevcut sosyo-ekonomik uygulamaların doyumuna ulaşmış, daha ileri adımlar bekliyor. Vandallar dışındaki Gezi gençliğinin dili çözülüp buna göre projeler üretmedikçe Ak Parti, bu kitleye ulaşamaz.

11 yıldan beri iktidarda olan Ak Parti, seçimlerde oy oranı çıtasını yükseltmiş ve bu çıtayı da en az yükselttiği seviyede tutmak zorundadır. Hedefi, en az yüzde 51 olması gereken Ak Parti, yüzde 60’ların sınırını zorlamadıkça, seçmenindeki korku eşiğini aşamayacaktır. Oy oranı değil yüzde 51, yüzde 50 olması hâlinde bile, muhalefet “Gördünüz mü, Ak Parti’nin oylarını sabitledik!” diyerek sevinç çığlıkları atacaktır. Çünkü garipler, iktidara gelmekten umutlarını kestikleri için, Ak Parti’nin oy oranının azalmasından bile kendilerine zafer payı çıkaracaklardır.
Hele hele Ak Parti’nin oyu yüzde 48-49’lara falan gerilerse, kendi oy oranına bakmayan muhalefet, korku eşiğini aştıkları için zilleri takıp oynayacaktır. Oy oranı gerilemiş bir Ak Parti’de çözülmeler başlar. Tabii ki sonraki seçimlere darmadağın girer ve kaybeder.

Gerek zihniyet ve gerekse oy oranında 11 yıldır çıtayı yükselten Ak Parti, önümüzdeki 6 ayda, çıtayı daha da yükseltip, halka ve ülkeye yeni ufuklar açmak için uygulanabilir akılcı projelerle halkın hayallerini zenginleştirerek oyunu arttırmak zorundadır.


SON HABERLER

İlgili Haberler

Exit mobile version