Baransu’nun bavulu

Edip Cansever’in ruhunun kulakları çınlasın, sağ olsaydı, gündeme binaen bu satırları yazardı:

“Adam bavula küresel ısınmayı koydu.

Çizik yaralarını koydu.

Yaralayan çizikleri koydu.

Kirli çamaşırlarını koydu.

Koymak fiilinin en argo anlamını koydu.

Yolsuzlukları arsızlıkları koydu.

Kasetler koydu.

Onları izledi, röntgenciliğini koydu.

Haberci refleksini beğendi; refleksini koydu.

Dünyanın klasörünü koydu.

Klasörün dünyasını koydu.

Artıyı eksiyi, çarpmayı bölmeyi koydu.

Daha çok çıkarmayı koydu.

Minare kılıflarından minare kılıfı güldestesi yapıp onu koydu.

Haber kaynaklarının halet-i ruhiyesini koydu.

Nasrettin Hoca’nın damdan işerken kendisini görünce yarım bırakmasını koydu.

En açık arama yöntemlerini, en kapalı kapıların kapı ardı fotoğraflarını koydu.

Kapısındaki böceği, ensesindeki böceği, yaka cebindeki ve kafa cebindeki böceği koydu.

Yapılacak işleri koydu.

Çıkarılan ve çıkarılacak fişleri koydu.

Bavul da bavulmuş ha…

Bana mısın demedi bu kadar yüke.

Döndü, sahibinin elinde kendisi olan fotoğrafına gülümsedi.


SON HABERLER

İlgili Haberler

Exit mobile version