Büyük bir merakla ve heyecanla beklediğimiz liselere giriş sınavları bu hafta uygulanacak.
Sınavın yaklaşmasıyla birlikte hem sınava girecek öğrencilerin hem de velilerin heyecanı ve stresi artıyor. Sınava birkaç gün kala büyük bir telaşla velilerin çocuklarına daha fazla çalışmaları için baskı uyguladıklarını görüyorum. Ama unutmamak gerekir ki birkaç aylık besin ihtiyacımızı günü gününe yemeyip birkaç günde hepsini birden yiyemeyeceğimiz gibi sene başından beri çalışmayıp biriktirilmiş olan dersleri birkaç günde çalışmanın bir faydası olmayacaktır. Eğer öğrenci, gerekeni yaptı ve günü gününe derslerine çalıştıysa o zaman zaten başarıyı yakalayacaktır. Bu birkaç günde gereksiz konu tekrarları ya da soru çözümleri yapmak yerine nokta atışı yapıp çocuğun eksik olduğu konuların üzerine yoğunlaşmasını sağlamak faydalı olacaktır. Çünkü sınav kaygısının en büyük sebeplerinden biri konu eksikliğidir.
Bu süreçte, çocuğa sürekli sınavı hatırlatacak konuşmalardan kaçınmak, çocuk kaygısını dile getirdiğinde de sonuç ne olursa olsun ona değer verdiğinizi belirten cümleler kurmak gerekir. Unutmamak gerekir ki bu bir ölüm kalım savaşı değildir. Dünyada hiçbir emek karşılıksız kalmayacaktır. Bugün karşılığını alamasa bile bir öğrenci eğer çalışıyorsa bir gün mutlaka başarıyı yakalayacaktır. Bu nedenle, öğrenci kafasındaki olumsuz düşünceleri bir yana bırakmalı bu olumsuz düşüncelerin yerine “ben elimden geleni yaptım, başarılı olacağıma inanıyorum” diye düşünmelidir.
Sınavlardan önce bir miktar kaygı duymak konsantrasyonu artırdığı için olumlu olarak görülebilir. Her şeyde olduğu gibi sınav kaygısının da fazlası zararlı olabilir. Ancak, öğrencilerin bilmesi gerekir ki öğrenilen hiçbir şey unutulmaz. Kaygıdan dolayı bildiklerini unutmuş gibi hissetseler de soruları gördüklerinde doğru cevabı hatırlayacaklardır ve sınav kaygıları da en fazla birkaç sorudan sonra azalacaktır.
Bu birkaç gün içinde öğrenci, günlük hayat düzenini bozacak her türlü değişiklikten uzak durmalıdır. Özellikle uyku ve yemek düzeninde değişiklik yapmamalı. Örneğin, sabaha kadar ders çalışmak ya da daha iyi beslenmek adına alışık olmadığı yemekler yemek yarardan çok zarar getirir. Ayrıca moral olsun diye yapılabilecek geziler, sporlarda kazlara, yaralanmalara ya da üşütmelere dikkat edilmeli.
Son olarak, her zaman söylediğim gibi önce anne babalar soğukkanlı olmayı başarabilmeli ki çocuklarına destek olabilsinler. Olumsuz düşünceleri bir kenara bırakıp olumlu düşüncelere odaklanmaya çalışın. Sınava girecek tüm öğrencilere başarılar diliyorum. Umarım herkes hak ettiği başarıyı yakalar…