Dışişleri dinlemesinin püf noktalar

Herkes seçim sonuçlarına yoğunlaşmışken, gelin sizinle şu meşhur dinlemenin püf noktalarına dikkat çekelim.
27 Mart günü; yani seçimlere 3 gün kala, Dışişleri bakanlığında yapılan bir Suriye’ye müdahale ve Süleyman Şah Türbesi’nin korunması konuşması internete düştü. Konuşma 4 kişi arasında geçiyor: Dışişleri Bakanı Ahmet Davudoğlu, Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, Genel Kurmay 2. Başkanı Yaşar Güler ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan.
Bu dinleme ve sızdırma işinde bazı hassas noktalar var.
Önce dinlemenin teknik boyutuna bakalım.
1) Dinleme içerden yapılmış. Çünkü koltuk gıcırdaması bile çok yakından kaydedilmiş. Tek koltuk gıcırdaması sesi var. Demek ki mikrofon, koltuğa bir yakın yerde.
2) Konuşmalar, dışarından dinlenseydi, muhtemelen başka sesler ve hava hışırtıları, parazitler de olurdu.
3) Mikrofonun Genel Kurmay 2. Başkanı Yaşar Güler’in yakınında olduğu anlaşılıyor. Çünkü sadece onun sesi çok yakın ve net akydedilmiş. Hakan Fidan da mikrofona çok yakın. Demek ki mikrofon Yaşar Güler ile Hakan Fidan’ın arasında bir yerde ve Yaşar Güler’e daha yakın.
4) Mikrofon, insan üzerinde değil, sert bir zeminde ve sabit duruyor. İnsan üzerinde olsaydı, kumaş hışırtılarını da kaydederdi.
5) Ses şiddetlerinde farklılaşma olmadığına göre, mikrofon sabit bir yerde duruyordu. Ses şiddetindeki farklılaşma, sadece konuşanların eğilip doğrulmalarıyla değişiyordu.
6) Davudoğlu ve müsteşar Sinirlioğlu, Yaşar Güler ve Hakan Fidan’ın karşılarında oturuyor. Çünkü ses biraz uzaktan geliyor.
Bu tespitlerden sonra, dinleme cihazının 5. Kişi tarafından konduğunu söylemek mümkündür. Mahrem toplantı, Cumhurbaşkanının isteği üzerine yapıldığına göre, bu toplantının yapılacağını bilen başka kişi veya kişiler de vardı; cihazı onlar koydu.
7) Böyle bir cihazın temini, toplantının bilinmesi ve cihazın yerleştirilmesi, tek kişinin işi olmayacağına göre, bu dinleme bir ekip işi.

Konuşmaların Şekli
Bu konuşma, karar verici bir kurmay heyeti toplantısı değil; hazırlık yapılmadan düzenlenmiş bir ön çalışma gibi görünüyor. Çünkü, konuşmalardaki cümleler, zabıt tutmaya ve karara bağlamaya matuf cümlelerinden oluşmuyor; sanki bir sohbet ortamında sarf edilmiş gibi.
Konuşmaların İçeriği
Devlet erkânı bu tür konuşmalar yapar. Bu son derece normaldir. Normal olmayan, devletin bu tür konuları konuşmamasıdır. Şahsen ben bu konuşmayı ve içeriğini yadırgamadım.
Konuşmadaki 2 yer, kamuoyunca çok tartışıldı.
Dış politikanın pespayeliği konusu: Dışişleri Bakanlığı Müsteşarının “Bu kadar pespaye dış politika görmedim” demesi çok konuşuldu. Siyak u sibakından koparılmış bu cümlenin yorumlanmasında, istismar edildiği gayet açıktır. Müsteşar, uygulanan dış politikanın bir devlet politikası olamadığını; çünkü muhalefetin, dış politika konusunda her zaman iktidarın karşısında olduğu bağlamında olduğunu söylüyor. Yaşar Güler’in, Müsteşarı destekleyen cümlelerinden de bu anlaşılıyor.
4 adam gönderip 8 füze atma konusu: Konuşma, Süleyman Şah türbesinin saldırıya uğraması durumunda, alınacak tedbirler ve oluşturulacak uluslar arası yasal zemin konuşuluyor. Yani; müdahalenin haklılığının dünyaya kabul ettirilmesi tartışılıyor. Bu fasılda Hakan Fidan,konuşma şekli ve tonlamasından anlaşıldığına göre, “Böyle bir şey tercih edilmez ama, “Oraya 4 adam gönderip boş alana 8 füze attırırsın. Süleyman Şah türbesine de saldırırsın… Alın size müdahale sebebi” sadedinde bir cümle kullanıyor. Bizim muhalifler, bunu “MİT, kendi insanlarını ve Mehmetçiklerini bombalatacakmış” şeklinde anlıyor ve seçim öncesi iç politika malzemesi yaparak bütün ülkeye pompalıyor. Gel de Feridun Sinirlioğlu’nun dediklerine inanma!…
Bütün bunlar, develt ciddiyeti açısından,bu dinleme ve sızdırmayı mazur gösterir mi?
GÖSTERMEZ!…
Yapanlar derhal bulunup gereken cezaya çarptırılmalıdır.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve SON.TV’nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.


SON HABERLER

İlgili Haberler

Exit mobile version