SON TV

Murat Göğebakan lösemi hastası – Başbakan Murat Göğebakan’ı ziyaret etti

Murat Göğebakan lösemi hastası. Murat Göğebakan 7 aydır tedavi görüyor. Başbakan Murat Göğebakan'ı ziyaret etti Murat Göğebakan kimdir Murat Göğebakan hayatı

Murat Göğebakan lösemi hastası – Başbakan Murat Göğebakan’ı ziyaret etti

Murat Göğebakan lösemi hastası. Murat Göğebakan 7 aydır tedavi görüyor. Başbakan Murat Göğebakan’ı ziyaret etti Murat Göğebakan kimdir Murat Göğebakan hayatı Murat Göğebakan kariyeri Murat Göğebakan biyografi Murat Göğebakan nereli Murat Göğebakan lösemi teşhisi ne zamn koyuldu Murat Göğebakan lösemi hastalığı Murat Göğebakan müzik kariyeri Murat Göğebakan uzun adam şarkısını hediye etti.

Murat Göğebakan’dan kötü haber

Murat Göğebakan lösemi hastası. Murat Göğebakan 7 aydır tedavi görüyor. Başbakan Murat Göğebakan’ı ziyaret etti Murat Göğebakan kimdir Murat Göğebakan hayatı Murat Göğebakan kariyeri Murat Göğebakan biyografi Murat Göğebakan nereli Murat Göğebakan lösemi teşhisi ne zamn koyuldu Murat Göğebakan lösemi hastalığı Murat Göğebakan müzik kariyeri Murat Göğebakan uzun adam şarkısını hediye etti.aşbakan Erdoğan, lösemi tanısıyla yaklaşık 7 aydır tedavi altında olan Murat Göğebakan’ı evinde ziyaret etti.

Haliç Kongre Merkezi’nde saat 00.10 sıralarında ayrılan Başbakan Erdoğan, Murat Göğebakan’ın Levent’te olan evine geçti. Lösemi tanısıyla tedavi altında olan Murat Göğebakan’ın Başbakan Erdoğan’a “ Uzun Adam ” isimli şarkıyı hediye ettiği ifade edildi.

Murat Göğebakan son dakika haberi

Göğebakan’ın esere ilişkin, ”Bir şey yapılması gerekiyordu. Çorbada tuz bulunması ve veye bir kıvılcım atılması.. Bunun yapılması gerektiğine inandığımız için yaptık. Ak Parti’den bir talep gelmedi. Sadece sevdiğim bir abime destek vermek istedim” diye konuştuğu öğrenildi. Yaklaşık 50 dakika içeride kalan Başbakan Erdoğan saat 01.00 sıralarında Kısıklı’da bulunan konutuna geçti.

Başbakan’ın Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan da, Twitter hesabından ziyaretin fotoğrafını paylaştı.

Murat Göğebakan Kimdir?

Murat Göğebakan 9 Ekim 1968, Adana Anadolu rock müzik sanatçısı.

Murat Göğebakan, 9 Ekim 1968 tarihinde Adana’da doğdu. Anne ve babası Almanya da çalışmakta olduğundan 7 yaşına kadar sürekli Adana-Almanya arasında yaşamak zorunda kaldı. İlk, orta ve lise öğrenimini Adana da tamamladı. Ardından 1986 yılında hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarına girdi, tamamladığı üniversite eğitiminden sonra da Çukurova Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak yer aldı. Bu yıllarda dergah eğitimi aldı, gitar dersleri verdi ve bar çalışmaları yaptı. 1995 yılına kadar Adana’da yaşadı. İlk evliliğini genç yaşlarda yapan Murat Göğebakan ın bu evlilikten Bülent isminde bir çocuğu vardır.

1995 yılında, hayallerini gerçekleştirmek ve bir albüm çıkarmak için İstanbul’a geldi. Yaşadığı her türlü zorluğa rağmen 1996 yılında “Ben Sana Aşık Oldum” isimli albümünü çıkardı ve bu albümü ile büyük bir çıkış yaptı. Kral TV Video Müzik Ödülleri Töreninde “Yılın şarkısı” “En iyi söz” “En iyi beste” “En iyi Rock” ve “En iyi Çıkış Yapan” kategorilerinde aday gösterildi. “En iyi çıkış yapan erkek sanatçı” ödülünü aldı.

Ardından Sindoma Müzik kuruldu. Bu şirketten “Sen Rahatına Bak” “Tek Suçum Seni Sevmekmiş” ve “Merhaba” ismli albümlerini çıkardı. 2000 yılında Sema Bekmez ile evlenen Göğebakan, 2002 yılında çıkardığı “Ayyüzlüm” isimli albümüyle MÜYAP’ın En Çok Satan Albüm Ödüllerine layık görüldü. Ardından çıkardığı “Yaralı” ve”Sana Olan Aşkım Şahit” isimli albümleriyle başarısını devam ettiren sanatçı, bu süre içerisinde “Hasan’dan Olma Hatice’den Doğma Murat Göğebakan” isimli bir de Kitap (ISBN 9-758-82361-2) çıkardı. 2010 yılında kan kanserine yakalanan Murat Göğebakan, zaman içinde hastalığını yenmiş ve müzik hayatına devam etmiştir. 2010 yılında Aşıklar yolu adlı albümle istediği ilgiyi göremese de, 2012 Mart ayında çıkardığı Aşkın Gözyaşları adlı albümle sevenlerinin beğenisini kazanmayı hedeflemiştir. Albüm çıkış parçası ve klibi Vurgunum adlı parçaya çekilmiştir. Sevenleri ona ‘Ağabey’ diye hitap etmektedir. Murat Göğebakan kendisine Sevgi Adamı lakabını takmıştır ve öyle tanınır.

LÖSEMİ HASTALIĞI

Lösemi, kan hücrelerinin özellikle de akyuvarların normalin üzerinde çoğalması ile kendini gösteren bir kanser türüdür.

Yüksek sayıdaki olgunlaşmamış ve malign hücrelerin normal ilik hücrelerinin yerini alması ile iliklerde hasar meydana gelir. Böylece kan pıhtılaşmasında rol oynayan plateletler ve savunmada rol oynayan lökositlerin sayısı azalmaya başlar. Bu da lösemi hastalarında zedelenmelerin ve kanamaların yoğun görülmesine, hastaların kolay enfeksiyon kapmasına neden olur. Savunma mekanizması zayıflar. İleri aşamalarda kırmızı kan hücresi eksikliği anemiye, nefes darlığına neden olabilir. Bunun dışında zayıflık ve yorgunluk, ateş, bazı nörolojik semptomlar, dişetlerinde şişkinlik ve kanamalar gibi belirtileri de vardır.

Lösemiler, vücuttaki kan üretim sistemini (lenfatik sistem ve kemik iliği) etkileyen kanserlerdir. Lösemiler akut veya kronik olarak (mikroskoptaki görünüşlerine göre alt gruplara ayrılırlar) ve tümörün yayılım ve gelişim özelliklerine göre sınıflandırılırlar. Genel olarak, akut lösemiler çocuklarda ortaya çıkarken, kronik lösemiler daha çok yetişkinlerde görülme eğilimindedirler.

Kan kanserinin hücre tipine göre (myeloit, lenfoit gibi) ve hastalığın süresine göre (müzmin ve had) çeşitleri vardır. Bazı tipler daha hızlı ve kötü bir gidiş gösterir. Çocukluk çağında lösemi tipleri diğer kanser tiplerine göre daha sık görülmektedir.

Kesin nedenleri bilinmemekle birlikte hem genetik hem de çevresel faktörlerin önemli rol oynadığı düşünülmektedir. Somatik hücrelerdeki DNA’larda meydana gelen mutasyonlar onkogenlerin aktive olması ya da tümör baskılayıcı genlerin inaktive olmasına neden olur. Böylece hücre ölümünün ve bölünmesinin regülasyonu hasara uğrar. Bu hasara genetik sebeplerin dışında, petrokimyasalların, radyasyonun, kanserojen maddelerin ve bazı virüslerin (örn. HIV) neden olduğu düşünülmektedir.

Çeşitleri
Akut Lösemiler[değiştir | kaynağı değiştir]
Akut lösemide,sürekli kan hücresi artışı yaşanmaktadır, ve sonuçta sağlıklı-normal kan hücrelerinden sayıca daha fazla hale gelmektedirler. Bu anormal hücreler diğer organlara da yayılarak, organı fonksiyonlarını yapamaz hale getirebilirler. Akut lösemilerin sınıflandırılması temel olarak olgunlaşmayan hücrelerin tiplerine esas alınarak yapılır:

Akut Lenfoid Lösemi (ALL) : Normalde lenfosit adı verilen olgun kan hücresi tipine dönüşmesi gereken lenfoblast isimli olgunlaşmamış kan hücrelerin artması ile karakterizedir. Bu lenfoblastlarin sayıları çok miktarda artar ve genelde lenf düğümlerinde birikirek şişliklere neden olurlar. ALL, en sık gözlenen çocukluk çağı kanseridir, ve 15 yaş altındaki çocuklarda gözlenen lösemilerin %80 u ALL dir. Bazen yetişkinlerde de görülebilmekle birlikte,50 yaşın üzerinde ALL son derece nadirdir.
Akut Myeloid Lösemi (AML) : Myeloblast adı verilen ve normal kan hücrelerine (kırmızı kan hücrelerine, trombositlere) dönüşmesi gereken anemi (kansızlık – kırmızı kan hücresi üretiminde azalma) ve sık enfeksiyona yakalanma (beyaz kan hücresi üretiminde azalma) durumu ortaya çıkabilir. Ergenlik çağında ve 20 li yaşlarda saptanan lösemilerin %50 sini, yetişkinlerdeki lösemilerin de %20sini AML oluşturur.
Kronik Lösemiler[değiştir | kaynağı değiştir]
Kronik lösemi, görünüşte olgun ancak normal olgun kan hücrelerinin yaptıklarını yapamayan kan hücrelerinin aşırı üretimi ile karakterizedir. Kronik lösemi daha yavaş ilerler ve sonuçları daha az dramatiktir. Temel olarak iki alt grubu vardır:

Kronik Lenfoid Lösemi (KLL) : Olgun görünüşe sahip lenfositlerin kemik iliğinde aşırı üretimi ile kendini gösterir. Bu anormal hücreler tam olarak olgunlaşmış normal lenfositler gibi görülürler, ancak normal lenfositler gibi vücudumuzu enfeksiyonlara karşı koruyamazlar. KLLde, kanser hücreleri kemik iliğinde, kanda ve lenf nodlarında bulunurlar ve lenf düğümlerinde şişmeler meydana gelir. KLL tüm lösemilerin %30unu oluşturur. 30 yaşın altında nadiren görülürler, ancak görülme sıklığı yaşla birlikte artar ve en sık olarak 60-70 yaş arasında gözlenir. Saçlı (Hairy) hücreli lösemi; lenfosit kaynaklı bir kronik lösemidir ancak KLLden farklıdır. KLLden farklı olarak, saçlı hücreli lösemi ilaç tedavisi ile sıklıkla tedavi edilebilmektedir.
Kronik Myeloid Lösemi (KML) : Bu lösemi, olgun görünüşlü ancak fonksiyon kaybı bulunan myeloid hücrelerin (beyaz kan hücreleri gibi) aşırı üretimi ile kendini gösterir. Bu aşırı üretim hiç normal hücre kalmayana kadar devam eder. KML hastası olanlarda sıklıkla Philadelphia kromozomu denilen kromozom anomalisi ortaya çıkar. Bu kromozom anomalisinde bu hastalığa neden olan bir enzimin üretilmesine neden olan bir genin olduğu düşünülmektedir. KML yetişkinlerde gözlenen lösemilerin %20-30 unu meydana getirir ve 25-60 yaşları arasında gözlenir. Bazı hastalarda kemik iliği nakli ile bu hastalık tedavi edilebilir.
Genel olarak lösemiler tüm kanserlerin %2 sini oluştururlar. Erkeklerde lösemi daha sık gözlenmektedir. Ayrıca beyaz ırkta da daha sıktır. Yetişkinlerde lösemi tanısı konma sıklığı çocuklardan 10 kat daha fazladır ve risk yaşla birlikte artar. Çocuklar arasında ise 4 yaş altında daha sık gözlenir.

Löseminin kısmen de olsa ailevi olabileceğine dair bulgular vardır; özellikle KLL gibi belirli türlerinde, bazı ailelerde yoğunlaşma gözlenmektedir. Belirli genetik hastalıklarda (Down sendromu gibi) da bazı lösemi tiplerinin daha sık gözlendiği bilinmektedir. Bununla birlikte, kesin bir genetik ve ailevi risk henüz saptanmamıştır. Myeloid lösemi olgularında, iyonize edici radyasyona ve benzine (kurşunsuz benzinde bulunur) maruziyetin hastalığın gelişmesinde etkili olduğunu gösteren çalışmalar bulunmaktadır.

Belirtiler
İlerleyici bir seyir gösteren hastalığın belirtileri, anormal (habis) hücrelerin, kan yapıcı organlarda normal hücrelerin yapımını engellemesi sonucunda ortaya çıkar. Normal alyuvarların yapımındaki azalma ile kansızlık (anemi); normal akyuvarların yapımındaki azalma neticesinde enfeksiyona yatkınlık,mikrobik hastalıklar ve ateş; kan pıhtılaşmasında rol alan kan pulcuklarının (trombositler) yapımındaki azalma ile çeşitli kanamalar (burun kanaması, diş eti kanamaları, cilt altı kanaması gibi) meydana gelir. Ciltte sık sık çürükler meydana gelir veya kesik oluştuğunda kanama güçlükle durdurulur.

Ayrıca, hastalığın diğer bazı bulguları da habis hücrelerin bazı organları işgal etmesine ve çeşitli kimyevi maddeler salgılamasına bağlanır. Bütün bu hızlı hücre yapım ve yıkımı, kilo kaybı ve terlemeye de yol açar. Hastalarda dalak genellikle büyümüştür ve lenf düğümlerinde de şişlikler tesbit edilir. Karında şişkinlik hissi vardır.

Erken döneme ait belirtiler genelde gözden kaçmaktadır, çünkü bu dönemdeki şikayetler nezle veya diğer sık gözlenen hastalık şikayetlerine benzer.Halsizlik, kemik ve eklemlerde ağrılar, baş ağrıları, deride kızarıklıklar, saç dökülmesi gibi.kronik hastalıklar ve ateş; kan pıhtılaşmasında rol alan kan pulcuklarının (trombositler) yapımındaki azalma ile çeşitli kanamalar (burun kanaması, diş eti kanamaları, cilt altı kanaması gibi) meydana gelir.

Tanı
Öncelikle hastanın şikayetlerinden ve muayene bulgularından şüphelenilmesi gerekir; ve kan testleri ile tanı netleştirilebilir. Daha sonra kemik iliği biyopsisi, özel kan testleri ve genetik testler yapılır

Genel olarak, kronik lösemi, akut lösemiden daha yavaş ilerler. KML hastaları tipik olarak 3-5 yıl boyunca normaldirler daha sonra AML benzeri bir tablo meydana gelir.

Şu an için lösemiden korunmanın kesin bir yöntemi bilinmemektedir. Ancak ileriki yıllarda genetik testler, lösemi gelişme riski yüksek kişileri belirlemede kullanılabilir. O döneme kadar lösemi hastalarının birinci derece akrabaları düzenli olarak doktorlarına muayene olmalı ve kan testi yaptırmalıdırlar.

Tedavi
Hastalığın tedavisinde, son yıllarda oldukça önemli adımlar atılmışsa da sebepler bilinemediği için sebebe yönelik tedavi yapılamamaktadır. Günümüzde tatbik edilen tedavilerin temel amacı, habis hücreleri ortadan kaldırmaktır. Tedavi şemaları hastalığın tiplerine ve safhalarına göre değişiklik gösterir. Radyasyon (şua) tedavisi; çeşitli kanser ilaçlarının tatbiki; bağışıklama (veya bağışıklık sistemini güçlendirme) tedavisi (immünoterapi), kemik iliği nakli başlıca tedavi şekilleridir. Kemik iliği nakli, kriz (atak) atlatıldığı zamanda kişinin kendi hücrelerinin (ototransplantasyon) veya uygun bir vericinin hücrelerinin (allotransplantasyon) verilmesi ile olabilmektedir. Bu tedavi şekillerine ek olarak birçok yeni metod deneme safhasında olup, müsbet neticeler vermektedir. Hastaların kaybedilmelerinin en önemli sebepleri, aşırı zayıflık, mikrobik hastalıklar, kanama ve işgale bağlı organ yetmezlikleridir.

Tatbik edilen tedavilerle hastalık krizi (atağı) atlatılabilmektedir. Ancak bazen kısa bazen de yıllarca süren aralardan sonra hastalık yeniden ortaya çıkabilmektedir.